GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:16.02.2012

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, önemli bir kanun teklifini görüşüyoruz. Değişiklik teklifi üzerinde kamuoyunda farklı değerlendirmeler yapılmaktadır. MİT Kanunu 1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanuna baktığımız zaman, Kanun uyarınca MİT Teşkilatı Müsteşarlığı Başbakanlığa direkt olarak bağlı olarak kurulmuştur.

Yine Kanun'da, MİT Müsteşarı, 7'nci maddeyle, görevlerinden dolayı, görevlerinin yerine getirilmesinden Başbakana karşı sorumlu olup, Başbakan dışında herhangi bir kişi veya makama karşı sorumlu tutulamayacağı Kanun'da açıkça ifade edilmiştir.

Yine MİT Kanunu'nun 21'inci maddesinde; "MİT Müsteşarı gizli hizmet giderlerinin harcanmasından Başbakana karşı sorumludur" denilmektedir.

Görülmektedir ki MİT Müsteşarlığının teşkilat yapısı tamamen Başbakana bağlı bir yapı içermektedir. Kanun'un bu nedenle 26'ncı maddesinde zaten MİT mensuplarının işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılması Başbakan iznine tabi kılınmıştır yani Başbakanın izin şartı yeni değildir. 1983 yılından bu yana tüm başbakanlar bu izin yetkisini kullanmaktadırlar. Başbakanlara verilmiş bu yetki, diğer başbakanlara verildiği gibi memleketine sevdalı, milletine gönülden bağlı Sayın Başbakanımıza verildiğinde kötü bir yetki midir? Bu mantığı kabul etmek ve anlamak mümkün değildir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) -  Hangi görevler için verilmiş?

MEVLÜT AKGÜN (Devamla) - Kaldı ki, Başbakanın iznine ilişkin işlem idari bir işlemdir ve bu işleme karşı idari yargı yolu da her zaman açıktır. Aslında bu kanun izin şartını tekrar etmekte ve kuvvetlendirmektedir. Genel Kurul aşamasında verilen önergeyle "Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenler" ibaresi açıklığa kavuşturulmakta ve bu konudaki tereddütler ortadan kaldırılmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, devletin istihbarat faaliyetleri önemli ve gizli çalışmalardır. Ordu, polis ve sair devlet kurumlarından farklı olarak istihbari faaliyetler yürütülmektedir. Kural olarak bizatihi suç örgütlerinin içinde eleman bulundurmak zorunluluğu vardır. Bu nedenle MİT Kanunu'nda başka hiçbir kanunda geçmeyen "görevin niteliğinden doğan" ibaresi yer almaktadır. Görev yapan insanlar, devletin millî güvenliği ve ülke menfaatleri için canını tehlikeye atarak çalışmaktadırlar. Bu nedenle MİT Kanunu'nda yer alan özel hükümlerle korunmaktadırlar.

Nitekim Kanun'un 26'ncı maddesinde görev sırasında işlenen suçlar ile görevin niteliğinden doğan suçlardan dolayı haklarında soruşturma yapılması bu nedenle Başbakanın iznine bağlanmıştır. Kanun, izni bir atanmışa değil seçilmiş bir Başbakana vermektedir çünkü güvenlik politikasından dolayı millete karşı siyasi olarak sorumlu olan makam Başbakandır.

Değerli arkadaşlarım, bir an için, CMK 250 ve 251'inci maddesi kapsamındaki suçlarda doğrudan savcıların soruşturma yetkisinin bulunduğu iddia edilebilir ancak CMK 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Daha sonra, 2005'ten sonra MİT Kanunu'nda uyum değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklikte yine Başbakanın izin şartına dokunulmamıştır. Yasa koyucunun farklı bir iradesi olsaydı Başbakanın izin şartını bu değişiklikte ortadan kaldırırdı. Nitekim MİT Kanunu'nda yapılan değişiklikte dinleme faaliyeti yapan ve elde edilen bilgilerin saklanması ve korunmasındaki kurallara aykırı davranan kişilerle ilgili olarak savcılara doğrudan soruşturma izni verilmiş ve 26'ncı maddeye dokunulmamıştır. Dolayısıyla, CMK'nın yürürlük tarihi olan 2005'ten sonra yürürlüğe giren MİT Kanunu'ndaki değişiklik yeni kanundur ve bu yeni kanunda 26'ncı maddedeki Başbakanın izin şartı yasa koyucu tarafından muhafaza edilmiştir. 251'inci maddenin 26 maddeyi ilga ettiği tezi bu nedenle temelinden yoksundur.

Değerli arkadaşlarım, kürsüden sürekli olarak bize bakarak işte, "Mutlaka hesap soracağız." diyen arkadaşlara, bize el sallayan arkadaşlara söylüyorum: Biz, milletimizin önünde yüzümüzü yere eğdirecek hiçbir yanlışa imza atmadık.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ne yaptığınızın farkında değilsiniz.

MEVLÜT AKGÜN (Devamla) - Buraya hep hesap vererek geldik ama siyasete bayramlık gömleğimiz de hazır, idamlık gömleğimiz de hazır. Hodri meydan diyorum! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akgün.