GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:14.12.2011

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın 2012 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri vesilesiyle huzurlarınızdayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum ve şu ana kadar değerlendirme yapan bütün milletvekili arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye son dokuz yılda, her alanda olduğu gibi, çalışma yaşamında da, çalışma ve sosyal güvenlik alanında da pek çok mesafeler katetti ve çok önemli reformlara imza attı.

Hatırlayacağınız gibi, sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayan sosyal güvenlik reformu, genel sağlık sigortası, İş Kanunu, mesleki eğitim, istihdam yüklerinin azaltılması, 5 puan sigorta priminin indirim teşviki, kadın ve genç istihdamının teşvik edilmesi, kısa çalışma ödeneğinin kapsamının genişletilmesi, 1 Mayısın tatil ilan edilmesi gibi toplumu rahatlatan ve istihdamı artıran pek çok düzenlemeyi, reformu hayata geçirdik.

61'inci Hükûmetin kurulmasının hemen ardından da çalışma hayatımızın çözüm bekleyen diğer sorunlarını zaman kaybetmeden gündemimize aldık. Bu dönem içerisinde yani bu beş aylık dönem içerisinde yaklaşık 230 bin işçimizi kapsayan toplu iş sözleşmesini sosyal ortaklarımızla uzlaşarak imzaladık. Ardından 12 Eylül'ün yine antidemokratik zihniyetini yansıtan 2821 ve 2822 sayılı yasaları "Toplu İş İlişkileri Kanunu" adı altında birleştirerek, yine sosyal ortaklarımızla uzunca tartışmaların neticesinde bu sendikal mevzuatın çalışmalarını tamamlayıp Bakanlar Kuruluna göndermiş bulunuyoruz.

Hatırlayacağınız gibi, 12 Eylül 2010 Anayasa referandumu ile de toplu görüşme yerine, memurlarımızın artık toplu sözleşmeye geçmeleriyle ilgili bir referandum süreci yaşanmış idi ve toplu sözleşmeye geçiş kabul edilmiş idi. Bu çerçevede yaptığımız uyum yasası çalışmalarını tamamladık ve bu taslağı da bir tasarı olarak Bakanlar Kuruluna göndermiş bulunuyoruz. Bu önümüzdeki dönem içerisinde artık toplu görüşme dönemi sona ermiş, toplu sözleşme dönemine geçmiş bulunuyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki çok kısa süre içerisinde bu yasaları Türkiye Büyük Millet Meclisi ele alacak, görüşecek ve memurlarımıza 2012 yılında toplu görüşme çerçevesinde değil, toplu sözleşme çerçevesinde masada belirlenen ücretler maaşlarına zam olarak yansıyacaktır. Bunu burada ifade ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlerin de yakından takip ettiği gibi son dört beş yıldır dünyada daha önce eşine rastlanmayan bir ekonomik kriz yaşanmaktadır. Tüm dünyada ekonomik büyüme beklentilerinin aşağı doğru revize edildiği ve devletlerin kredibilitesinin sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz. Yaşanan ekonomik krizler hiç kuşku yok ki en başta çalışanları etkilemekte, istihdamı azaltmakta, işsizliği de artırmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütüne göre kriz dönemlerinde yaklaşık 34 milyon kişi işsiz kalmıştır.

Son açıklanan verilere göre, işsizlik, Avrupa Birliği ortalamasında yüzde 9,8; OECD ortalamasında yüzde 8,2; Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 9, İspanya'da yüzde 22,8; Yunanistan'da 17,6; İtalya'da 8,5; Fransa'da 9,8 olarak gerçekleşmiştir. Bu nedenle, işsizlik konusu, dün olduğu gibi önümüzdeki süreçte de tüm dünya ülkelerinin en önemli sorunlarından biri olmaya devam edecektir.

Bu yılki G-20 çalışma bakanları toplantısında "Ülkelerin yeni iş yatırımları, iş yaratmaları, aktif istihdam politikalarını teşvik etmeleri, istihdamın ekonomik politikaların merkezine yerleştirilmesi." tavsiyelerinde bulunulmuştu.

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye'nin büyümede yakaladığı ivme, istihdamın artırılması ve işsizlikle mücadelede kendisini göstermeye başlamıştır. Türkiye'nin siyasi alandaki istikrarı ekonomiye de yansımış, ekonomiye de yansımakla kalmamış istihdama da yansımış bulunmaktadır. İstihdam dostu bir büyüme modelini hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Son verilere göre, işsizlik oranı Ağustos 2010'da 11,4 iken, Ağustos 2011'de 9,2'ye gerilemiş, işsiz sayımız da 450 bin kişi azalarak 2 milyon 520 bin kişiye inmiştir. İstihdamımız ise son bir yılda 1 milyon 689 bin kişi artarak? Ki bu artış cumhuriyet tarihi boyunca bir yıl içerisinde sağlanan en yüksek artıştır; tekrar ifade ediyorum, cumhuriyet tarihi boyunca sağlanan en yüksek istihdam artışı bu yıl gerçekleştirilmiştir, istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 689 bin kişidir. (AKP sıralarından alkışlar)

Bu rakamlarla, Türkiye, G-20 ülkeleri arasında küresel kriz döneminde istihdamını en çok artıran ülke olma başarısını göstermiştir. İstihdamı artırmak amacıyla, 2011 yılında Ağustos ayı sonu itibarıyla, 7 milyon 893 bin işçiyi kapsayan 4 milyar 50 milyon TL tutarında teşvik uygulanmıştır.

Bundan sonra da istihdam odaklı büyümeye ve iş gücünün niteliğini artıracak politikalara ağırlık vermeye devam edeceğimizi burada ifade etmek istiyorum. Bu doğrultuda, 2023 yılında yüzde 5 işsizlik oranını hedefleyen Ulusal İstihdam Stratejisi'ni de önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz üzere, Türkiye'deki işsizliğin büyük bir bölümü, temelde yatan yapısal sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu sorunların temelinde, emek yoğun sektörlerden teknoloji yoğun sektörlere yaşanan kayma vardır yani tarım toplumundan yeni ekonomiye, sanayi ve bilgi toplumuna geçiş söz konusudur. Bir rakam verecek olur isek 1990 yılında toplam istihdam içerisinde tarımda istihdam edilenlerin oranı yüzde 47 iken, bugün bu oran yüzde 25'e, yine 1990 yılında toplam istihdamın yüzde 33'ü hizmetler sektöründe gerçekleşirken bugün bu oran yüzde 49'lara çıkmış bulunmaktadır. Bu dönüşüm, iş gücü piyasalarında arz-talep uyuşmazlığını, iş gücü niteliğinin yetersizliğini ve mesleksizlik sorununu da beraberinde getirmiştir.

Neticede, bir tarafta 2,5 milyon işsizimiz varken, diğer yanda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyan iş dünyasıyla karşı karşıyayız. İşte, bu sorunu çözmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu amaçla yıllık 1,4 milyar TL kaynak aktararak özellikle son üç buçuk yılda yaklaşık 500 bin kişiye mesleki eğitim imkânını sağladık.

Meslek standartlarının belirlenmesi hususunda da önemli mesafeler katettik. İki yüz altı ulusal meslek standardı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Hükûmet olarak bundan sonra da mesleki eğitime gerekli önemi vermeye devam edeceğiz.

Bunun yanında iş bulma imkânlarının az, işsizliğin ise yoğun olduğu bölgelerimizde işsizlerin geçici bir süre istihdama girerek gelir sahibi olmalarını sağlayan toplum yararına çalışma programlarının da kapsamını genişlettik ve uygulamaya koyduk. Şu anda Van'da deprem neticesinde söylüyorum, 6 bin kardeşimize, sekiz aylık, toplum yararına çalışma imkânını sağlamış bulunuyoruz.

Ayrıca, İŞKUR'a kayıtlı her işsizin bir iş ve meslek danışmanı olarak ve mesleği olsun veya olmasın tüm iş arayanlara mesleğe yönlendirme ve iş bulma hizmeti sunacağız. Bu amaçla iki yıl içerisinde toplam 4 bin sözleşmeli iş ve meslek danışmanı istihdam edeceğiz.

İşsizlik sigortası ödemelerinin başladığı 2002 yılı Mart ayından 2011 yılı Kasım ayı sonuna kadar işsizlik ödeneği için başvuran 2 milyon 965 bin kişiden ödenek almaya hak kazanan 2 milyon 388 bin kişiye toplam 4 milyar 470 milyon TL ödenmiştir. İşsizlik Sigortası Fonu'nun toplam varlığı ise 30 Kasım 2011 tarihi itibarıyla 52 milyar 789 milyon TL'dir.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - GAP'a ne kadar ödendi Sayın Bakan?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden biri olan iş sağlığı ve güvenliği konusu tüm ülkelerin karşı karşıya olduğu ortak bir sorundur. İş sağlığı, güvenliği alanında bildiğiniz gibi en büyük organizasyon Dünya İş Sağlığı Kongresidir, bunun 19'uncusunu İstanbul'da gerçekleştirdik. 140 ülkeden 5.400 katılımcıyı Türkiye'de ağırladık ve katılan 34 bakanla birlikte İstanbul Deklarasyonu'nu imzaladık ve hemen bu Kongrenin arkasından Türkiye'nin müstakil bir iş sağlığı, güvenliği yasası olmadığı için müstakil bir iş sağlığı, güvenliği yasasını da hazırladık ve Bakanlar Kuruluna sevk etmiş bulunuyoruz. 187 Sayılı ILO İş Sağlığı ve Güvenliği Teşvik Çerçeve Sözleşmesi ise onaylanmak üzere Genel Kurulumuzdadır, Genel Kurulun gündemindedir. İnanıyorum ki kısa süre içerisinde o da onaylanacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Güvenlik Kurumu, kurumların ve mevzuatın tek çatı altında toplanmasının ardından teşkilatlanmasını önemli oranda tamamlamış ve il kurum binalarımızın yanında Türkiye genelinde 335 sosyal güvenlik merkez müdürlüğümüz hizmete açılmıştır. Böylece vatandaşın hizmetin ayağına değil, hizmetlerin vatandaşın ayağına getirilmesi dönemi AK PARTİ döneminde gerçekleşmiştir.

Yeri gelmişken sosyal güvenlik kapsamındaki aktif ve pasif sigortalılar ile Sosyal Güvenlik Kurumunun gelir ve gider tablosunu da sizlerle paylaşmak istiyorum:

2010 yılı sonu itibarıyla toplam aktif sigortalı sayısı 16 milyon 196 bin kişiyken, 2011 yılı Eylül sonu itibarıyla, yüzde 8 artışla bu sayı 17 milyon 483 bin kişiye ulaşmıştır. 2010 yılı sonu itibarıyla 9 milyon 498 bin olan pasif sigortalı yani emekli kişi sayısı ise yüzde 4,17 artışla, 2011 yılı Ekim sonu itibarıyla yüzde 4,5 artışla 9 milyon 923 bin kişiye ulaşmıştır. Yani aktiflerde yüzde 8 artış olurken pasiflerde yüzde 4'lük bir artış söz konusudur. İşte, bunun neticesinde, aktif-pasif oranına baktığımız zaman bu oran 2010'da 1,84'ten bugün 1,90'a ulaşmış bulunmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun 2011 yılı sonu itibarıyla gelirlerinin 124 milyar 726 milyon TL, giderlerinin 140 milyar 772 milyon TL, açık finansmanının ise 16 milyar 46 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

Sosyal güvenlik sistemimizin aktüeryal  yapısının düzeltilmesi ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için kayıt dışı istihdamla mücadelemizi de kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda, kayıt dışı istihdamın önlenmesine ilişkin olarak yürüttüğümüz faaliyetler ve denetimler neticesinde 2008 Mayıs-2011 Eylül döneminde toplam 963.928 çalışan ile 58.220 iş yerinin kayıt dışı olduğu tespit edilerek kayıt altına alınmıştır.

Ayrıca, bildiğiniz gibi, Şubat 2011'de Sosyal Güvenlik Kurumunun alacakları yapılandırılmış, bu yapılandırma neticesinde de bu kapsamda 2.387.711 başvuru yapılmış, 39 milyar 745 milyon 713 bin 940 TL tutarında borç yapılandırılmış. Yapılandırılmış olan bu tutara karşılık vade sonunda tahsili öngörülen tutar 33 milyar 435 milyon TL olup, 5 Aralık 2011 tarihi itibarıyla 7 milyar 801 milyon 776 bin lira tahsil edilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;  sağlık vazgeçilmez ve ertelenmez temel bir haktır. Bu sebeple Hükûmet olarak herkese eşit, adil, yaygın, kolay erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık hizmeti sunmak için de bizim temel hedeflerimiz olmuştur. 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile bu hedefimize önemli oranda ulaşmış ve sağlık alanında yeni bir dönem başlatmış bulunuyoruz.

Genel sağlık sigortası kapsamında 63 milyon kişi var iken, 1/1/2012 tarihinde 74 milyon vatandaşımız genel sağlık sigortası kapsamına girmiş olacaklardır ve bu konuda, sağlıkla ilgili çalışmalarımız yoğun bir şekilde gerek ilaç gerek sağlıkta sürdürülebilir bir sağlık hizmetiyle ilgili çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz.

Bu dokuz yıllık süreçte tabii ki biz emeklilerimizi de unutmadık, ihmal de etmedik. Enflasyonun toplam yüzde 117 olduğu bu dönemde, emekli aylıkları yüzde 159 ile yüzde 648 arasında artırılmıştır. Bunu kimsenin göz ardı etmemesini özellikle burada ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, çok seri olarak, bütçeyle ilgili konular yoğun olduğu için, bakanlığımız birimleri yoğun olduğu için, kayıtlara geçmesi için, yalnız Genel Kuruldaki değerli arkadaşlarımıza değil geleceğe de ışık tutması için bunları hızlı bir şekilde takdim etmek durumunda kaldım.

Ama burada değerli arkadaşlarımız söz aldılar, önemli konulara temas ettiler.

Öncelikle İdris Bey, sosyal güvenlik reformu bin bir zorlukla yapılmış olan bir reformdur. Dolayısıyla, bu reformu tekrar gelin eski duruma dönüştürelim, tekrar eski popülist yaklaşımlara kurban edelim gibi yaklaşım içerisinde olamayacağımızı burada belirtmek istiyorum.

İkinci olarak, yine İdris Bey, her konuda Kürt meselesi? Bu millet artık bunları tartışmaktan bıktı.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Çözdünüz mü? Çözdünüz mü Sayın Bakan? Çözmediniz.

ÇALIŞMA VE SOYSAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yani çalışma hayatında Kürt filan yok. Çalışma hayatımızda böyle bir şey yok.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Tabii ki tartışacağız.

ÇALIŞMA VE SOYSAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Hiç olmazsa buraya karıştırmayın. Sabah akşam?

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Her gün insanlar ölüyor bu ülkede.

BAŞKAN - Sayın Buldan, bir saniye? Sayın Buldan, lütfen?

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Her gün bu coğrafyada insanlar ölüyor.

ÇALIŞMA VE SOYSAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakın, ben bu dönem o yörenin milletvekiliyim ve o bölgede bütün kardeşlerimize iş vermek için gecemizi gündüzümüzü?

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Kürt sorunu bu ülkenin, bu coğrafyanın en büyük sorunu. Çözmek zorundasınız! Çözmek zorundasınız! Tartışacağız.

ÇALIŞMA VE SOYSAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -?birlikte, kol kola yürüyoruz. Yani bunu istismar etmeyin lütfen. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Sizi bıktırana kadar bu konuyu dile getireceğiz, haberiniz olsun!

ÇALIŞMA VE SOYSAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Efendim, uçaklar, helikopterler? Bir devlet helikopter de alır, uçak da alır ama evinde bakıma muhtaç hastaya da ambulansını alır gider, ona da evinde bakar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yani bunları birbirine karıştırmayalım.

Kıdem tazminatı meselesine gelince: Kıdem tazminatı meselesi önemli bir olaydır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde ne konuşuyorsak İşçi Konfederasyonunda da İşveren Konfederasyonunda da aynı şeyleri konuşuyoruz. Yüzde 8'e hitap ediyor. "Ben emekten yanayım." diyen hiç kimse bugünkü kıdem tazminatını savunamaz çünkü yüzde 8 işçiyi kapsamaktadır, "yüzde 92" dediğiniz, "taşeron" diye burada konuştuğunuz ve dile getirdiğiniz işçilerin kıdem tazminatı hakkı yok. Biz diyoruz ki: Geliniz, Kıdem Tazminatı Fonu çerçevesinde yüzde 8 değil, yüzde 100 işçilerimize sahip çıkalım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

 "Van'a ne yaptınız?" Van, yalnız? Bakınız, İŞKUR olarak biz 25 milyon lirayı Van'a tahsis ettik. Şu anda 6 bin kişi orada istihdam ediliyor, aşına, işine kavuşmuş bulunmaktadır. O bilgilerin de yani elinizdeki bilgilerin eksik olduğunu, yanlış olduğunu vurgulamak için bunu söylüyorum.

Sayın Kalaycı buradan, işsizliğe çözüm bulunamaması? Sayın Kalaycı, bakınız, dünyaya bakmanızı istiyorum. Az önce rakamları verdim. Şimdi, bir bakınız Allah aşkına, ya İspanya'da yüzde 22,8 işsizlik, Avrupa'da yaşananları görüyorsunuz, komşu ülkelerde yaşananları görüyorsunuz. Türkiye'de işsizlik geriliyor. Burada sizden beklediğimiz nedir? "Tebrik ederiz, teşekkür ederiz, Hükûmet istihdama dayalı bir büyümeyi gerçekleştiriyor." Bu kadar açık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET GÜNAL (Antalya) - İnanıyor musun buna Sayın Bakan?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sonra, gerek Sayın Kalaycı gerekse Sayın Çelebi burada önemli bir iki cümle söylediler. Sayın Çelebi dedi ki: "Milletin bedduasını almayın."

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Evet, aynen öyle.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sayın Kalaycı da dedi ki: "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste." Ya, bunlar güzel?

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Van'a gidin, Van'da göreceksiniz!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir dakika müsaade edin.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Van'a beraber gidelim.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Gidelim.

Bunlar güzel kavramlar, güzel ifadeler, güzel deyimler ama milletin bedduasını aldın mı elli yıldır iktidarı göremiyorsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu kadar açık. Almayacaksın yani bunu. Ben de aynen katılıyorum. Buna katılıyorum.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Öyle bir beddua alıyorsunuz ki öbür dünyada da ayağa kalkamayacaksınız.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Kim milletin bedduasını almışsa bir daha iktidar yüzünü görememiştir, onun için biz ona çok hassasız, çok dikkat ediyoruz, bunu ifade edeyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Taşeron konusu yine sık sık birçok platformda dile getiriliyor. Değerli arkadaşlar, taşeronluk konusunu AK PARTİ filan getirmedi.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Kim getirdi?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Mevzuatımızda 1936 yılından beri var.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Hayır, devlette yoktu, kamuda yoktu.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Açın okuyun, açın.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Hayır, kamuda yoktu Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 1936'dan beri var olan bir uygulamadır alt işverenlik.

Şimdi, burada "sizin dönem, bizim dönem" konuşmaya gerek yok. Biz taşeron işçilerinin bugün taleplerini biliyoruz. O taleplere cevap vermek için çalışıyoruz, yani sorunlarını çözeceğiz biz, çalışma saatleriyle ilgili. Yani bunun bir köleliğe dönüşmemesini yine AK PARTİ sağlayacaktır, bunu açık söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Köleliğe devam? On dört, on beş saat çalışmaya devam? Sömürüye devam?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - On senedir köle miydiler Sayın Bakan?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Onun için, burada, belki? Neden taşeronluk şimdi konuşuluyor? Neden konuşuluyor biliyor musunuz? Türkiye'de refah düzeyi yükseliyor. Belki geçmiş dönemlerde, eski dönemlerde herkes taşeron konumunda olduğu için kimsenin sesi yükselmiyordu yani. Bunu da belirtmekte yarar var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Burada yine yoksullukla ilgili bazı ifadeler kullanıldı. 2002 yılında göreceli yoksulluk yüzde 36, şu anda 17,1; yarı yarıya düşmüştür.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - OECD rakamlarına bakın.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Mutlak yoksulluk yüzde 6'dan yüzde 1'e düşmüştür. Bakınız, rakamlar kesin rakamlardır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Rakamlar doğru rakamlar değil, şaibeli rakamlar.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - O rakamlar doğru değil. Doğru rakamlar verilmiyor.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Sosyal güvenlik bütçe transferleri de her? Bakın, sürekli gayrisafi millî hasılaya oranlarının düştüğü rakamlar var, zaman olmadığı için ifade edemiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Daha konuşacak çok şey var ama hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.