| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 14.12.2011 |
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak 2012 bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Karakola gel, karakola?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız 61'inci Hükûmette yeniden yapılandırıldı. Bu ihtiyaç daha önceki bütçede muhalefetin, milletvekillerinin artık bu bakanlığın bir devlet bakanlığı olmaması gerektiği, bir icracı bakanlığa dönüştürülmesi talebi haklı görülmüştür ve 5 genel müdürlük, 32 daire başkanlığıyla primsiz ödemelerin, sosyal yardımlaşmanın, şehit yakınlarının ve gazilerin tek çatı altında birleştirildiği sosyal yardımlaşmalarla, sosyal hizmetlerin bir bütün olarak kavuşturulduğu, bir araya getirildiği güçlü bir bakanlığa dönüştürülmüştür.
Neden bunu yapma ihtiyacı hissettik? Biliyoruz ki toplumsal huzur ve barış, toplumsal kalkınmadan geçmektedir. Toplumsal kalkınmayı başarabilmemiz de ekonomik kalkınmayla beraber toplumsal gelişmeyi takip etmek, sosyal sermayeyi güçlendirmek ve "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla hareket etmektir. Sayın Tuncel'in söylediği "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışındaki muradımız statüko yaşasın değildir, karanlık güçler yaşasın değildir, çete ve mafyalar yaşasın değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Milletin, toplumun, insanın, engellinin, kadınıyla erkeğiyle 74 milyonun yaşadığı bir Türkiye muradıyla "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." diyoruz. Niçin söylediğimizi biliyoruz ve politikalarımızı da buna göre oluşturuyoruz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Kim söyledi, biliyor musunuz?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakanlığımın bütçesiyle alakalı sizlere bir tabloyu göstererek nereden nereye geldiğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben mühendis kökenli bir milletvekiliyim. Tabloyu kullandığımız zaman Parlamentonun çok daha hızlı bir şekilde bakanlığımızın kaynaklarının nasıl yükseldiğini görmesine fırsat vereceğimiz talebiyle bu tabloları göstermek istiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Şiddet yüzde 1.400 arttı Sayın Bakan.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - "İnsanı yaşat ki" değil, "İnsana değer ver ki." Değer vermekle yaşatmak başka şeylerdir.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Sayın milletvekilleri, bu tabloya baktığınız zaman yüzde 50 oranında bir değişim ve bütçede 6 milyar TL'den 8,8 milyar TL'ye ulaşmış, hakikaten mali olarak güçlendirilmiş icracı bir Bakanlığa dönüştürüldüğünü çok net bir şekilde görüyorsunuz. Söylemeye çalıştığımız şey şudur ki: Finansı olmayan, bütçesi olmayan hiçbir icraatı gerçekleştirmemiz mümkün değildir.
Aynı şekilde, burada ikinci tablomuzda da 2012'deki yatırım bütçemizdeki yüzde 80 değişimi net bir şekilde sizlere göstermek istiyorum. Şuradaki değişime baktığınız zaman da mali olarak güçlendirilmenin ne anlama geldiği ve icraatlarımızla da bunun nasıl 2012'de insanın, kadının, engellinin ve ailenin yaşatıldığı, paranın insanın yaşam kalitesinin yükseltildiği bir bütçeye dönüştürüleceği hep beraber görülecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, burada, bu Bakanlıkla ilgili yapılanmaya bakarken Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünü yeniden yapılandırdık. Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü daha önce, bir araştırma yapan ve politika üretmekte icracı bir Bakanlık olmadığı için zayıf kalan bir Genel Müdürlüktü. Bugün için, eğitimleriyle, yaptığı araştırmalarla artık, aile ve toplum hizmetlerinde politika üreten ve "Nerede sorun var?" analizinin cevabını bilimsel bir şekilde araştıran güçlü bir Genel Müdürlüğe dönüştürülmüştür ve burada bu Genel Müdürlüğün yapısına baktığımız zaman, özellikle hepimizin kafasında "Nedir bu ailemizin durumu? Bu aileyi nasıl güçlendireceğiz? Aileyi güçlendirmek kadını zayıflatmak mıdır?" dediğimizde biz muhafazakâr demokrat bir parti olarak "Güçlü birey, güçlü aile ve güçlü millet!" diyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Demokratlıkla muhafazakârlık örtüşmez Sayın Bakan, farklı kavramlar onlar!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Ailenin güçlenmesinin asla kadını zayıflatmayacağını, bunun birbirinin alternatifi olmadığını, bugün, parçalanmış ailelerde yaşanan sorundan dolayı kadını da çocuğu da erkeği de güçlü tutan politikaları ve aile politikalarımızı güçlendirmemiz gerektiğini biliyoruz. Ama hamdolsun, bugün, en son yapılan araştırmada da boşanmalarda ve aile birliğinde hâlâ dünyanın en güçlü ülkesi olduğumuzu ve Avrupa Birliği ortalamalarına baktığımız zaman, boşanmalarda binde 1,9 olan Avrupa Birliği ortalamasının kendi ülkemizde binde 1,4 olduğunu, evlenmelerde de Avrupa Birliği ortalaması binde 4,8 iken ülkemizde binde 8,2 olduğunu görmekteyiz.
Boşanmaların grafiksel olarak karşılığına baktığımız zaman, en çok ekonomik olarak sıkıntı yaşanan yıllarda boşanmaların arttığını, 2001 krizinde dibe vurduğunu, ondan sonra yeniden düzelmeye başladığını görüyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - O dönem anlaşmalı boşanma geldiği için arttı, onu bilmiyorsunuz işte. Anlaşmalı boşanma geldiği için bu sayılar artmıştır. Onu bilmiyorsunuz, anlaşmalı boşanma geldi.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) -Boşanmaların nedeninde aldatmanın, dayağın ve ilgisizliğin neden olarak görüldüğü ve biz, bu çıkan anketler sonucunda, araştırmalar sonucunda da bu analizler üzerinde ne yapmamız gerektiği konusunda şu anda politika üreten bir Genel Müdürlüğüz.
Bir şeyi de burada, Genel Kurulda ve milletin Meclisinde sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kalkınmanın özü bireydir. Kaliteli nüfusu başaramadığınız zaman hiçbir kalkınmayı başaramazsınız. Eğer bugün dünyada yaşlanma büyük bir sorunsa, Avrupa Birliği 2012'yi "Aktif Yaşlanma Yılı" ilan ettiyse, ülkemizdeki nüfus da durağanlaştıysa, burada bizim elimizi başımızın arasına koyup nüfus politikalarımızı üretmemiz gerekiyor.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - En az 3 çocuk mu?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - "En az 3 çocuk" denen anlayışın nasıl olsa muhafazakâr bir erkek anlayışı olmadığını ispatlamak için size bir tablo göstereceğim. Bu ülkenin nüfus planlamasında nereden nereye geldiğini ve buradan nasıl çıkmamız gerektiğini, ön yargılardan çıkıp bilimi ve aklı kullanarak politika üretmemiz gerektiğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, şu aralık bizim ülkemizin yaşlanmaya başladığını göstermektedir. Bu aralık genişledikçe genç nüfusumuz azalmakta ve altmış beş yaş üstü nüfusumuz şu anda yüzde 7 artmaktadır. Yaşlı nüfus başımızın tacıdır ama kaliteli genç nüfusu planlamak da bizim hepimizin, bütün partilerin görevidir.
Şimdi burada ben şunu öneriyorum: Bilim Kurulu?
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Kalsın Sayın Bakan, kalsın!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) -Sayın Cumhuriyet Halk Partisinin sözcülerine de Milliyetçi Hareket Partisi ve bu konuda ne düşünen varsa bir öneri getiriyorum, Bilim Kurulunu siz oluşturun, bütçesini ben kendi Bakanlığımdan vereceğim. Siz şu eğriyi nasıl düzelteceksiniz, hane başına kaç çocukla bunu başaracaksınız, siz bize söyleyin, biz bunun arkasında duralım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) En az 3 çocuktaki söylediğimiz şeyin karşılığı budur. Bilim ve aklı kullanarak da politika üretmek biz siyasilerin en büyük görevidir diye düşünüyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hane başı vereceğiniz parayı da hesaplayın!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada aile yapısı araştırmaları ve oluşturulan en büyük projemiz aile sosyal destek uzmanlığı projesidir. "Nedir bu proje?" diyecek olursanız bu proje hayata dokunmaktır. Bugün yaşadığımız birçok sorun, şiddet de dâhil, bir sonuçtur. Nasıl her ailenin bir aile hekimi varsa aile sosyal destek uzmanlığı sistemiyle her ailenin bir sosyal destek uzmanı olacaktır. Bu uzmanlar o ailede olan hukuki destek, ekonomik destek, psikolojik destek ne tür destek gerekiyorsa önceden analiz edecek ve bizim ara istasyonlarımızdan bunların analizi gelecek, buradan gelen geri bildirimlerle ailenin istediği olan, talep edilen, ihtiyacı olan, güçlü aile konusunda dağılmadan, toparlanmadan nasıl bir arada tutacaksak bunun çalışmasını başarmak zorundayız. Biz bu projeyi çok önemsiyoruz ve ilk uygulamasını da Van'da yaptık.
Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi Sözcüsü Sayın Demirel, Van'la ilgili, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Van'da olmadığını söyledi. Ben Sayın Milletvekilime şunu söylüyorum: Siz Van'a gittiniz mi? Ankara'da oturarak Van'daki çadırlar hakkında yorum yapmanızı doğru bulmuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Nereden biliyorsunuz gitmediğimizi, nereden biliyorsunuz!
OKTAY VURAL (İzmir) - Gittim, Sayın Bakan, düzeltin onu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak gittik.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Siz gittiniz Sayın Vural, Sayın Demirel gitmedi ama.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Siz ihale dağıtmaya gidiyorsunuz, biz bakmaya gidiyoruz!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Ben şunu teklif ediyorum: 150 çalışanıyla, müsteşarıyla, müsteşar vekiliyle benim Bakanlığımın bütün çalışanları depremzede olmuştur. İkinci depremde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı o depremi yaşamıştır.
Peki şimdi ne oldu? 40 bin aile tek tek ziyaret edildi, çadırlara gidildi, "Biz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından geldik, nedir sizin ihtiyacınız?" denildi?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Van'da çöktünüz, çöktünüz!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - ?ve 2.800 aileye psikososyal destek verildi.
Taşıma Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bize görev olarak verildi ve biz 50 bin vatandaşımızın Van'dan diğer illere, sosyal hizmetlere ve oradaki kamu kuruluşlarına taşınmasını biz Bakanlık olarak takip ettik. Yalnız, belki eksiğimiz şuydu: Yaptığımızı size anlatmakta eksik kalmış olabiliriz ama Sayın Demirel benle gelmek isterse Van'a beraber gidelim, çadırları beraber dolaşalım, bir eksiğimiz varsa da yerinde takip edelim diyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yanar onlar, çadırlar yanar, biz gidemeyiz, korkarız! Yanıyor o çadırlar, çocuklar ölüyor!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, burada, aile ve toplum hizmetleriyle ilgili kısmı güçlü bir şekilde takip ederken yoksullukla olan mücadeleyi çok önemsiyoruz çünkü bugün dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığınız zaman toplumsal huzur ve barışın olmadığı yerlerde adaletin olmadığını, zenginlik ve fakirlik arasındaki farkın fazla olduğunu, o zaman zenginin de mutlu olamayacağını, huzurlu olamayacağını bildik. O yüzden 2002'de yola çıkarken bir taraftan istihdam odaklı ekonomik büyümeyi sağladık ama bir şey dedik: Bunu hakça paylaşacağız, adil bir şekilde paylaşacağız, milletin kaynaklarını millete ulaştıracağız. İşte o yüzden Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğümüz güçlü bir şekilde yeniden yapılandırıldı. Bir taraftan gıda yoksulluğunu azaltırken, bugün 1 doların altında milyonlarca insan dünyada yaşarken benim ülkemde, Yüce Mevla'ma milyonlarca defa şükrediyorum, 1 doların altında yaşayan hiç kimse kalmamıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Nerede ya, nerede?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Yüzde 4,3 bizim en kritik noktamızdır. "Hedefiniz yok." diyen Sayın Vekilime hedefimizi açıklıyorum: Günlük 4 doların altında hiçbir vatandaş kalmayana kadar yoksullukla mücadelemiz de devam edecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sosyal yardımlaşmayla ilgili kısmı, zamanı iyi kullanma adına SOYBİS'ten de bahsederek Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne geçmek istiyorum. Sosyal yardımlaşma sistemimiz bilgi ve teknoloji altyapısıyla donatılmıştır ve bugün mükerrerliğin gittiği, 9 milyon kişinin kayıt altına alındığı, ekonomik ve sosyal destek olarak analiz edildiği ve doğal olarak da Sayın Tuncel'in söylediği gibi daha fakir olana daha fazla destek verildiği, Doğu ve Güneydoğu'dan arkadaşlarımıza, vatandaşlarımıza da daha çok eğitim, daha çok sağlık, daha çok barınma ihtiyacı, daha çok yakacak ihtiyacından dolayı oraya pozitif ayrımcılık yapılması doğru bir politikadır ve Sayın Tuncel'in de bizim o bölgeye daha çok fazla pozitif ayrımcılık yapmamızdan dolayı daha mutlu olmasını ve bundan dolayı Hükûmetin yaptığı programa minnettar olmasını bekliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Kadının adı yok." dedikleri, "Kadının bakanlığı yok." dedikleri yapıyı sizlerle paylaşmak istiyorum?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kadının adı var: N. Ç.!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Biz kadın-erkek beraber 74 milyonun birinci sınıf vatandaş olduğu, nimetin ve külfetin eşit bir şekilde paylaşıldığı bir Türkiye hedefiyle yolumuza çıktık. Size iddiayla söylüyorum: On yıllık iktidarımız boyunca kadının yaşamına dair hiçbir rakamda geriye gitmedik. Kadının eğitiminde, bugün temel eğitimde kız çocuklarla erkek çocuklar eşitlenmiştir. Bu, uygulanan büyük kampanyaların, sivil toplumun, Türk toplumunun buradaki önemli bir duyarlılığının sonucudur ve yüzde 98,5 gibi bir oran yakalanmıştır. Kadının sağlık hizmetleriyle ilgili, Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu fırsat eşitliği ve özellikle Doğu ve Güneydoğu ağırlıklı kadının hastaneye ulaşmada, kadının hemşireye ulaşmada, doktora ulaşmada, doğuma ulaşırken -bu affedersiniz- hayvanlarla, kızaklarla taşınırken kadınlarımızın artık modern bir şekilde hava ambulanslarıyla hastaneye gittiği, hastanede on beş gün önceden misafir edildiği, hastanede doğum yapmayı teşvik için de mali destek verildiği bir dönemi yaşadık.
Yaşadık ne oldu? Rakamlar, 2015 rakamlarını 2011'de yakaladık. Bugün anne ve çocuk ölüm hızları oranlarında Avrupa Birliği standartlarını yakalamış ve bu konuda uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların da desteğini almış bir durumdayız. Burada yüzde 48'lik bir iyileşme ve anne ve çocuk ölüm hızı oranlarında Avrupa Birliği standartlarını yakalamış bir eylem planıyla huzurlarınızdayız.
Bir taraftan hukuki olarak eksiklerimizi tamamladık. Anayasa başta olmak üzere İş Kanunu'nda, 4320'de, TCK'da birçok kanuni düzenlemeleri yaptık, en son Fırsat Eşitliği Komisyonunu kurduk. Şimdi, bizim hep beraber başarmamız gereken, dünyanın da sorunu olan kadına yönelik şiddetle ilgili mücadelede topyekûn bir seferberlik ilan ettik. Kadına yönelik şiddette olduğu gibi her türlü şiddete karşı "hayır" diyoruz, her türlü şiddete sıfır toleransla yolumuza devam ediyoruz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bürokratlarınızda kaç tane kadın var, bakar mısınız!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Yüzde 50? Yüzde 50?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sende kaç tane milletvekili var!
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kaç tane kadın var bürokratlarınızda? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Burada Dışişleri var, Orman var. Benim şu anda atadığımda?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşte fırsat eşitliğiniz o sizin! Anlayışınız o sizin! Bakın işte!
BAŞKAN - Sayın Tanal, lütfen... Lütfen?
KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - Yüzde 50!
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın işte fırsat eşitliğine! (AK PARTİ sıralarından "Dinle" sesleri)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - ?Sayın vekilim, benim atadığımda yüzde 50 kadın var, yüzde 50 erkek var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kaç tane bürokrat var orada?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Dinlemesini bir öğren ya! Bir bayan konuşuyor kardeşim!
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti Meclisine çok büyük bir teşekkürüm var; Cumhuriyet Halk Partisine, Milliyetçi Hareket Partisine, Barış ve Demokrasi Partisine ve kendi partime.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Karakoldaki kadın ne oldu, karakoldaki kadın?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Sizlerle beraber dünyada örnek bir davranış yaptık ve Avrupa Konseyinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kadına yönelik şiddetle ilgili İstanbul Anlaşması'nı ilk imzalayan Parlamento Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu olmuştur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu önemlidir ama ikincisi arkasından gelecektir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakanım, bebeği düşen kadın ne oldu?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA ŞAHİN (Devamla) - Bütçeden sonra inşallah hızlı bir şekilde Bakanlar Kuruluna sevk ettiğimiz ve iki yüz yirmi sivil toplum kuruluşuyla görüşerek oluşturduğumuz, Parlamento içi desteği de çok önemsediğimiz? Çünkü şiddetle mücadeleyi ve kadın meselesini partiler üstü bir mesele olarak görüyoruz, kadının yaşam hakkını partiler üstü bir mesele olarak görüyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.