GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:14.12.2011

MEHMET ALİ EDİBOĞLU (Hatay) - Sayın  Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ulusal çıkarlarımız yerine egemenlerin çıkarlarını önceleyen, Meclisi dışlayan, dış politikayı hükûmet politikasına indirgeyen anlayışı eleştirmek üzere söz aldım.

Değerli milletvekilleri, ocak ayında Orta Doğu'da, Arap halkları, daha fazla özgürlük ve demokrasi talepleri ile sokaklara döküldü. Bu talepler, ilk başta devrimci ve haklı taleplerdi. Arkalarında güçlü halk desteği varsa ya bu talepler karşılanacak ya da tarihte onlarca örneği olduğu gibi, halklar kendi iktidarlarını kuracaklardı ama bu böyle olmadı. Orta Doğu coğrafyası, emperyal güçlerin ağır saldırılarına maruz kaldı. Şu an Arap baharı kışa dönmüş ve egemen güçlerin nüfuz alanı yaratma mücadelesine dönüşmüştür.

Orta Doğu'da bugün bölge içi çatışmalara, güç kaymalarına, bölge dışı müdahalelere, etnik ve mezhepsel gerilimlere tanık olmaktayız. Örneğin, Türkiye-Suriye ilişkilerinin geldiği son noktayı değerlendirecek olursak, iki ülke arasında neredeyse birleşme aşamasına gelinen bir noktada iken, ne oldu da ilişkiler hızla bozuldu? Hem de iki günde. Bunun tek bir cevabı var: Emperyal güçler böyle istedi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye yönetimi diğer ülkelerden ders çıkarmış olacak ki halkın meşru taleplerini bir bir karşılamaya çalıştı ve halk sokaktan çekildi ancak dış politikada yeni bir terim ile tanıştık: "Geç kalındı."

Aslında bu ifade reformların yapıldığının kabulüydü. Bu ifadeyi sık kullanan egemen güçler ve maalesef Türkiye, Suriye'de derdi reform değil, Esad'ın gitmesi olan silahlı gruplara açık destek verdi. Bunu, Sayın Başbakanımızın "Suriye bizim iç meselemiz." diyen talihsiz açıklaması izledi. Silahlı gruplar eylemlerini arttırdılar, güvenlik güçleri silahla karşılık verdi. Sivil, terörist, asker, polis, toplam 4 bin kişi hayatını kaybetti Suriye'de.

Değerli milletvekilleri, kanın bir an önce durması hepimizin ortak talebidir ancak bir tarafa "Silahı bırak." derken, diğerlerine silah verip arka çıkarsanız bu kan durmaz. Her iki tarafa silahlarını bırakması yönünde baskı yapılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; işgal ile demokrasinin gelmediğini, gelemeyeceğini Libya'da gördük. NATO saldırılarında, kanı durdurma bahanesiyle 65 bin Libyalı öldürüldü. Libya'da yönetim değişti ancak kargaşa ve kan akmaya devam ediyor ama değişen bir şeyler var Libya'da; petrol emperyal devletler arasında paylaştırıldı ve kırk üç yıl sonra Libya'da İsrail Büyükelçiliği açılıyor.

Değerli milletvekilleri, bu nedenle, demokrasi Suriye'ye seçimle gelmeli, buna katkı sağlayalım.

Suriye'yle ilişkilerin bozulmasından sonra sınır illerimizde ekonomi hızla kötüleşiyor. Özellikle Hatay, Gaziantep, Kilis ve Urfa'dan gelen feryatları Hükûmet duymazlıktan geliyor. Artık sınır illerimizde işsizlik ve kaçakçılığın arttığını gözlemliyoruz. Daha dün bir İngiliz gazetesi, Hatay'dan Suriye'ye kaçakçıların günde 3 kez, külliyetli miktarda sınırdan silah geçirdiğini yazdı. Gaziantep Belediye Başkanının Akşam gazetesine düşen açıklaması, Hatay'daki iş adamlarının ve bavul ticareti yapan halkın ve Kilis Ticaret Odası Başkanının feryatları var. Bunlara daha ne kadar kulak tıkayacaksınız?

Sayın Bakan, soruyorum size: Nerede İsrail'in Mavi Marmara ile ilgili özrü? Hani Doğu Akdeniz'deki doğal gaz sondajlarındaki kırmızı çizgilerimiz? Nerede Piri Reis gemisi? Kürecik'te kurulacak füze kalkanı Türkiye'yi mi yoksa İsrail'i mi koruyacak? İran'ın "Türkiye'yi vururuz." açıklaması ortadayken kim kimi koruyacak? "Stratejik Derinlik" kitabınızda yazılanlar Mavi Marmara trajedisiyle Doğu Akdeniz'in derin sularına mı gömüldü?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriye'yi işgal görevinin?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ediboğlu.

MEHMET ALİ EDİBOĞLU (Devamla) - İnadına barış, inadına yurtta barış dünyada barış diyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.