| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 15.12.2011 |
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 yılı bütçe kanununu görüşüyoruz. Maddeler üzerinde görüşmeye geçtik. Şahsım adına söz almış bulunuyorum.
Öncelikle 2012 yılı bütçesinin, bütün olumsuzluklarına rağmen, önümüzdeki dönemde, Türkiye'de herkes için, en azından uygulamada olumlu sonuçlar yaratmasını diliyorum. Bu konuda maalesef sadece dilekte bulunuyoruz çünkü şu ana kadar yaptığımız görüşmelerden de görüyoruz ki 2012 yılı bütçesi, Türkiye'de geniş kitlelerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda, maalesef gerekli ihtiyaca cevap verme konusunda yeterli bir bütçe olmaktan uzak.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'de hemen hemen her kesimin ciddi sıkıntıları var. Bütçe görüşmeleri başlamadan önce esnaflarla bir sohbet sırasında? Götürü vergisini dahi ödemekte zorlanan esnaf, bir süre sonra, deftere tabi hâle geçtikten sonra yeniden götürü vergiye geçmek istediğinde geçemediğinden şikâyetçi.
Esnaflarla konuştuğumuzda, bütün esnaflar, Aydın'da, alışveriş merkezlerinden şikâyetçiler. Burada Meclis Genel Kurulunda, komisyon gündemlerinde, alışveriş merkezlerinin yapılması konusundaki kanun tasarısı yıllardır -esnafın önüne- gösterilip gösterilip geri çekilirken, Sayın Başbakan birden çıkıp "Türkiye'de bakkalların devri artık bitti." diyor ama bir taraftan da büyük alışveriş merkezleri, köşebaşlarına kadar "ekspres mağazaları" adı altında, o küçük esnafın, ayakkabıcının, bakkalın, manifaturacının oradaki ekmeğine dahi göz koyar hâle gelmiş.
Değerli arkadaşlar, sadece esnafın değil, çiftçinin hâli perişan. Bugün pamuk birliğinde, kooperatifteki çiftçilerle görüştüm buraya gelmeden önce. Pamuğun fiyatı 1 lira 20 kuruşa düşmüş, 1 lira 20 kuruş; 1,5 liraydı, 1 lira 20 kuruşa düşmüş. Artık, pamukçu zarar eder durumda. Çiftçi 240 liraya traktörün mazotunu deposuna doldururken, bu 240 lira mazotun 120 lirasını çiftçiden vergi olarak devlet alıyor, 120 lirasını. ÖTV ile KDV'nin toplamı yaklaşık yüzde 49, böyle bir vergi sistemiyle bütçe bağlıyoruz. Aynı şekilde, gübrede çiftçinin sıkıntısı aynı, ilaçta çiftçinin sıkıntısı aynı. Biz bütçe yapıyoruz ama yaptığımız bütçe "Ne kadar daha fazla elimizi çiftçinin cebine atarız? Çiftçinin sofrasından ekmeği ne kadar daha fazla alabiliriz?" hesabı üzerine kurulmuş.
Değerli arkadaşlar, şöyle bir şey olabilir mi? Bakın, 2010 yılı içerisinde sadece mazottan, çiftçinin kullandığı mazottan alınan vergi 5,8 milyar lira, yaklaşık 6 milyar lira. Bu bütçelerle Türkiye ekonomisini güya önümüzdeki dönemde ayağa kaldıracağımızı iddia ediyoruz. Bu bütçeyle olsa olsa Türk çiftçisinin sırtına bir kere daha vururuz, başka bir şey yapmayız, böyle bir bütçeyi bağlıyoruz.
Değerli arkadaşlar, tabii, Türkiye'de sadece bununla ilgili problemler yok, uzun uzun anlatabilecek çok şey var ama şunu özellikle sayın milletvekilleriyle, sizlerle paylaşmak istiyorum: Bakın, bugün yine gazetelerde bir haber çıktı. Türkiye'de artık, yasa dışı dinlemeler olağan hâle geldi. Türkiye'de artık yasa dışı dinlemeler doğrudan doğruya servis edilmeye başladı. Türk Ceza Kanunu'nda yasa dışı dinlemeler suç ama iktidarın gözü önünde bugüne kadar yasa dışı dinlemeler servis ediliyor ve buna karşı maalesef hiçbir önlem alınamıyor. Sayın Grup Başkan Vekilimiz Emine Ülker Tarhan'ın bir konuşması -güya iddia edilen bu- basına yansımış, bilinen bir site haber vakti yayınlamış, iktidar gözleri kör, kulakları sağır, bu konuda dili tutulmuş konuşmuyor. Bu konuda susmak bunun ortağı olmaktır. Bu konuda iktidarın görevi, sorumluluğu sorumluları bulup çıkarmaktır, bulamazsa iktidar bunun ortağıdır.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tezcan.