GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:15.12.2011

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başbakanımıza da hoş geldiniz diyor ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, sözlerimin başında Gaziantep'in bir iki sorununa değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, Gaziantep, ihracat potansiyeli, ticari potansiyeli, ekonomik potansiyeli ve nüfusu itibarıyla ülkemizin önde gelen illerinden biridir ancak biz, eğitimde bu durumu göremiyoruz. Maalesef, Gaziantep, eğitimde Türkiye'nin geri kalmış illerinden bir tanesidir, 78'inci, 79'uncu sıradadır. Bu, Gaziantep'e yakışmamaktadır ve Gaziantepliyi üzmektedir. Bunun sebebi nedir? Gaziantep, eskiden ülkemizin eğitim açısından en başarılı illerinden biriydi. Ne oldu da Gaziantep bu duruma geldi? Gaziantep'te hâlâ 50-60 kişilik sınıflar var. Gaziantep'te öğretmen açığı giderilememiştir, 4 bine yakın öğretmen açığı var. Gaziantep'te okullara yönetici atanırken ehliyete, liyakata bakılmamaktadır ve bu, öğretmenlerin moralini ve verimini düşürmektedir. Aslında bu sorun tabii tüm Türkiye'de var, eğitim sorunu Türkiye'mizin sorunu. Biz, bütçeyi bunları göz önünde bulundurmadan Meclisten geçirsek bile başarılı olamayacağız.

Değerli arkadaşlarım, bunu, biz, parasal yetersizliğe bağlayamayız. Bir düşünür şöyle diyor: "Eğitimin maliyetini hesaplayanlar, cehaletin bedelini hesaplasınlar." Cehaletin bedelini hiçbir şeyle ödeyemeyiz. Eğitim sorununu çözemeyen ülkeler, başka sorunları çözemezler. Bunu bizim bilmemiz lazım.

İkinci bir mesele, yıllardır Araban ilçemizin Ardıl köyünde baraj yapılacağı ifade edilir, yıllardır bitirilememiştir. Barak Ovası hâlâ susuzluktan inlemektedir. Suyumuz vardır ancak ova sulanamamaktadır, sulama kanalları bitirilememiştir. Bitirilen sulama kanalları da kullanılamamaktadır çünkü çiftçi, enerji masrafıyla başa çıkamamaktadır.

Ayrıca, Türkiye ve Suriye ilişkileri, Gaziantep esnafını vurmuştur, Gaziantep tüccarını vurmuştur, Gaziantep sanayicisini vurmuştur. Bu nedenle Gaziantep'in bu sorunlarının mutlaka değerlendirilmesi ve ele alınması lazımdır.

Sayın milletvekilleri, bir de ülkemizin önemli sorunlarından birisi yasama yetkisinin fiilen Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınmış olmasıdır. Bakınız biz hepimiz milletin oylarıyla seçildik, geldik. Yasama yetkisi Anayasa'mızın 7'nci maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve devredilemez. Ancak kanun hükmünde kararname yoluyla bu yasama yetkisi fiilen Türkiye Büyük Millet Meclisinden alınmış Hükûmete geçmiştir. Kendi hukukunu koruyamayan bir Meclis başkasının hukukunu koruyamaz. Bizim Anayasa'mıza göre kanun hükmündeki kararnameler Resmî Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulurlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda ve komisyonlarda öncelikle ve ivedilikle görüşülür. Aylarca, yıllarca Meclisin rafında, komisyonların raflarında bekleyecek kanun hükmünde kararnamelerin öncelikle ve ivedilikle görüşülmesi düşünülebilir mi? Niye bu hüküm Anayasa'ya konmuş? Bir an önce Meclise getirilsin ve kanun hükmündeki kararnameler Mecliste görüşülsün diye. Adalet ve Kalkınma Partisinin gerekli çoğunluğu var, niye kanun çıkarmıyorsunuz? Bu sorunların Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılmasından niye çekiniyorsunuz? Vatandaşımız her şeyi görsün.

Peki, ikinci soru: 2002 yılından bugüne neden kanun hükmünde kararname çıkarmadınız? Şimdi şöyle bir algı var toplumda, ister kabul edin ister etmeyin, deniyor ki: "Anayasa Mahkemesinin yapısı değişti, bu nedenle kanun hükmünde kararnameler çıkarılıyor." Bizim bu algıyı silmemiz lazım. Yüce mahkemeye ben bunu yakıştırmak istemem ama toplumdaki genel algı budur. Bunu bizim silmemiz lazım. Yargının bir siyasal partinin arka bahçesi olduğu yolundaki algıyı bizim toplumdan silmemiz lazım ve burada en büyük görev iktidar partisine düşüyor.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sildik, sildik.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - İkincisi: Peki, bugüne kadar niye çıkarmadık? Ben toplumda var olan bir olguyu söylüyorum, siz ne derseniz deyin. İster kabul edin ister etmeyin, toplumda bu tartışılıyor. Peki, neden? Çoğunluğunuz var, niye getirmiyorsunuz buraya? Acaba toplumu dönüştürmek mi istiyorsunuz?

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Her gün kanun çıkarıyoruz.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Öğretmen açığını gidermiyorsunuz ama Güneydoğu'daki?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hiçbir derde deva olmayacak bu bütçe ama yine de hayırlı olmasını diliyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Serindağ.