GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HOCALI SOYKIRIMINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:71
Tarih:28.02.2012

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, bundan yirmi sene önce Azerbaycan'a ait olan ve bugün işgal edilmiş olan Dağlık Karabağ bölgesinin Hocalı kasabasında insanlık tarihinin belki de son yüzyıl içerisinde gördüğü en büyük trajedi, en büyük vahşet, en büyük soykırım yaşanmıştır. Bu soykırımda artık kaç kişinin öldüğü, kaç kişinin yaralandığını biliyoruz, değişik platformlarda bu dile getirildi. Ancak, değişik platformlarda dile getirilmesinin ötesine geçilemedi.

Pazar günü, 26 Şubatta milyonlarca insan Türkiye'nin her yerinde sokaklara çıktı, milyonlarca insan Hocalı'daki soykırımın acısını yüreğinin derinliğinde hissetti. Ama o milyonlarca insanın temsilcileri olan bizler hâlâ bu konuda bir karar kabul etmiş değiliz. Özel gayretlerle, özel gayretlerimizle, ilk defa yirmi sene sonra Dışişleri Komisyonumuz bir bildiri yayımladı, ardından, Türkiye-Azerbaycan Dostluk Derneği olarak bir bildiri yayımladık. Ama bugün artık Meclisimizin bu konuda bir bildiri yayımlamasının zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.

Meksika'nın bile, Pakistan'ın bile Hocalı'da yaşananlara "soykırım" dediği bir dönemde, "Bir milletin iki devleti." dediğimiz,  "Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, Azerbaycan'ın kederi bizim kederimiz." dediğimiz iki devletin bir milleti olarak Azerbaycan'da yaşanan bu vahşete "soykırım" demek lazım. Biz Türkler maalesef tarih boyunca bize yapılan vahşetleri, soykırımları anmamışız, bunları gündeme getirmemişiz, hep zafer bayramlarını kutlamışız, hep zafer anıtları dikmişiz. Hâlbuki bize karşı tarihte büyük haksızlıklar yapılmıştır, Balkanlarda yapılmıştır, Kafkaslarda yapılmıştır, Anadolu'da yapılmıştır ve bunları biz anmadığımız için, bunlarla ilgili Parlamento olarak karar vermediğimiz için, bunlarla ilgili cadde, sokak isimleri vermediğimiz için bunlar bizim toplumsal hafızamızda maalesef yer etmemiştir. Bu vesileyle Meclisimizin bu yönde bir karar almasının, bugün böyle bir karar almasının -çünkü bugün özel bir oturum olacaktır bununla ilgili- çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Tabii, bu vesileyle bir başka konuya daha değinmek istiyorum. Sayın Bakan Taksim'deki konuşmasında "Orada Türk kanı akıtılmıştır ve bu Türk kanının şimdiye kadar hesabı sorulamamıştır." demiştir. Çok doğru, orada Türk kanı akıtıldı, Türklerin kanı akıtıldı. Bunun hesabının sorulacağı mercilerden birisi de Sayın Bakanın da Hükûmetinde bakanlık yaptığı, Adalet ve Kalkınma Partisinin çoğunluğunun bulunduğu bu Meclistir. Oradaki sözümüzün burada gereğini yerine getirmemiz şarttır. Ya orada konuşmayacağız, ya orada konuşuyorsak gelip burada bu Mecliste gereğini yerine getireceğiz.

Bir hususun daha altını çizmek istiyorum. Tabii ki bu tür büyük miktarda insanların iştirak ettiği mitinglerde elbette ki farklı kesimlerin, kontrol altına alınamayan kesimlerin ve bizim de şiddetle kınadığımız doğru olmayan birtakım pankartları açılmış olabilir ama bu pankartları vesile ederek bir AKP milletvekilinin bununla ilgili, Hocalı için yürüyen milyonların üzerine ipotek koyması, bununla ilgili soruşturma açılmasını talep etmesini de doğrusu yadırgadım. Biz elbette kişisel olarak bu tür bireysel yanlış hareketleri kınayacağız ama bunu orada milyonlarca insana, yüz binlerce insana mal ettiğiniz zaman sizin niyetinizden şüphe ederim. Hepsi Ermeni olanların yürüdüğü o mitinglerde Türklere karşı, Türk tarihine karşı hakaret edildiğinde siz neredesiniz sayın milletvekili, o gün neden o soruşturmayı başlatmadınız da bugün Türkler yürüyünce rahatsız oluyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, Türklere karşı yapılan soykırımların hesabının sorulması lazım. Azerbaycan'da bu soykırım yapılıyor, Doğu Türkistan'da yapılıyor, dünyanın başka yerlerinde Türklere karşı yapılıyor.

Bizim Gazze'ye akıttığımız gözyaşının yarısını Hocalı'ya akıtmış değiliz maalesef. Elbette Gazze'ye de gözyaşı akıtacağız ama Gazze'ye akıttığımız gözyaşı kadar Hocalı'ya da gözyaşı akıtmamız lazım.

Bizim, Iğdır'da, Kars'ta, Adana'da yapılan soykırımlara, bize karşı yapılan soykırımlara da bu Meclis olarak artık bir tarihî ve hukuki anlam yüklememizin zamanı gelmiştir. Biz bunları göz ardı ettikçe, biz yasımızı içimize attıkça, başkaları, olmayan bir şey üzerinden bir tarih yaratmaya ve şanlı sayfalarla dolu Türk tarihine kara bir leke sürmeye çalışmaktadırlar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Oğan.