GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:16.12.2011

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Müsaadenizle öğretmenlerimizle ilgili sorudan başlamak istiyorum. Arkadaşlarıma önce biraz bilgi vereyim, ondan sonra da ileri yönelik ne yapmayı düşündüğümüzü anlatayım.

Değerli arkadaşlar, 2003-2011 Kasım döneminde aile yardımı ödeneği hariç, yeni göreve başlayan bir öğretmenimizin maaşını yüzde 217,3 civarında artırdık. Aile yardımı ödeneği dâhil edildiği zaman bu oran yüzde 242'ye kadar çıkıyor. Aynı dönemde enflasyon yaklaşık yüzde 127 yani dikkat ederseniz öğretmenlerimizin maaşlarını neredeyse enflasyonun 2 katı kadar artırmışız. Benzer şekilde ek ders ücretlerini de artırmışız.

Değerli Arkadaşımızın sorusu şuydu: "Ek ders ücreti veriyorsunuz fakat bu emekliliğine yansımıyor?" Şimdi, arkadaşlar, şöyle bir durum var: Kamuda, sadece öğretmenlerimiz değil, dün doktorlarımıza ilişkin, daha doğrusu sağlık personeline ilişkin benzer soru geldi. Tabii, sosyal güvenlik sisteminin durumu ortada, aktüeryal dengeleri düşünmek zorundayız. 2012 yılında kamunun prim katkısı dâhil olmak üzere tabii, bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumuna öngördüğümüz transfer miktarı yaklaşık 69 milyar lira. Tabii ki gönül ister ki maaşlar ile emeklilik arasında daha güçlü bir ilişki olsun. Aslında Türkiye'de OECD ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman ilişki son derece güçlü ama tabii ki bütün unsurları biz emeklilik maaşına yansıtırsak gerçekten de mali dengeleri çok olumsuz etkileyebilir. Bu sadece öğretmenlerimizle ilgili değildir, bütün kamuda söz konusu olan bir durumdur. Bizim, nüfusumuz bu kadar gençken kaynaklarımızı bugünkü insanlarımızın eğitimine, sağlığına, altyapısına harcamamız da gerekiyor. Yoksa, o bahsettiğiniz türden adımları atarsak daha fazla borçlanmamız gerekecek, ülkemizin geleceği -samimi olarak söyleyeyim- ipotek altına alınacak. Yani, onun için bu dengeleri beraber gözetmemiz lazım.

Değerli arkadaşlar, arkadaşlarımızdan bir tanesi şunu sordu: "On yıldır dolaylı, dolaysız vergiler alıyorsunuz, nereye gidiyor?" Şimdi, tabii ki, bütçelerde bunların hepsi ortada ama sadece önümüzdeki sene için müsaade ederseniz bir rakam söyleyeyim. Yani 2012 yılı bütçesini konuşuyoruz. Bütçenin 56 milyar lirası eğitime gidecek yani çocuklarımızın eğitimine. Yaklaşık yine yanlış hatırlamıyorsam 45 milyar veya 47 milyar lirası sağlığa gidecek. Yaklaşık yine 30 milyar, belki daha fazlası altyapı yatırımlarına gidecek ve bu rakamlar bu şekilde gidiyor.

Tabii ki vergi topluyoruz ama bu vergilerin nereye gittiğinin de hesabını vermek durumundayız. Bu hesap da son derece açık, ortada. Gerçekten bu dönemde biz ülkemizin eğitim ihtiyaçlarını, sağlık ihtiyaçlarını, altyapı yatırımlarını, sosyal imkânlarını artıracak şekilde? Daha doğrusu harcamalarını artırdık ve bu imkânları da tabii ki artırdık.

Şimdi, sadece bakıyorum sorulara. Evet, bulgurda, buğdayda işte KDV yüzde 1? Yanlış hatırlamıyorsam "kepekte" dediniz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yemde ve kepekte.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - "Yemde ve kepekte" dediniz.

Değerli arkadaşlar, son dönemde attığımız bir adım var. O adımın amacı şuydu: Hakikaten büyük bir kayıt dışılık vardı. Biz bu kayıt dışılığı azaltmak için, yani toptan, yani üretici düzeyindeki KDV'yi yüzde 1'e indirdik. Eğer bunda da böyle bir şey yapmanın bir faydası olacaksa tabii ki değerlendiririz ama şu anda ezber bir şey söylemek istemiyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Çok faydası olacak Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Özel eğitim kurumlarında ücretin ne olacağı konusunda önümde bir veri yok ama mutlaka artıracağız. Yani genel prensip olarak söylüyorum, en az deflatör kadar artırmayı buradan taahhüt edebiliriz.

Yine, Seydişehir alüminyum ve şeker fabrikalarına ilişkin konu gündeme getirildi.

Değerli arkadaşlar, tabii ki burada ihaleler herkese açık. İhale şartlarını yerine getiren herhangi bir firma olabilir, bunlara girip kazanırsa hukuk içerisinde davranmak zorundayız, yani şu firma, bu firma ayrımını biz yapamayız. Orada açık bir rekabet var. O açık rekabet şartları içerisinde kim kazanırsa tabii ki oturulur, değerlendirilir ama biz bunları bugüne kadar hep gözettik. Mesela elektrik dağıtım özelleştirmelerinde, hakikaten imkânı olmadığını tahmin ettiğimiz durumlarda dahi bütün o hukuki süreçleri işlettik. Dedik ki: Sonuna kadar götürelim, yani eğer böyle bir taahhütte bulunabiliyorlarsa ve bu taahhütleri yerine getirebiliyorlarsa bu süreci sonuna kadar götürelim. Şimdi, Seydişehir'de de öyle, şeker fabrikalarında da öyle.

Şimdi, Seydişehir'deki sorun şu: Özelleştirmeden, yanlış hatırlamıyorsam -şimdi önümde rakam yok ama- yaklaşık beş yıl sonra bir iptal kararı geliyor. Şirket eski şirket değil, personel eski personel değil, şirketin yapısı değişmiş, yatırımlarla? Yani bunu geri çevirmek hakikaten ne kadar kamu yararına, bunu yapabilmek ne kadar mümkün, o da apayrı bir konu ama şunu taahhüt ediyorum: Özelleştirmelerde gerçekten her şeyin şeffaf, hukuk içerisinde götürülmesi, rekabetçi bir ortamda götürülmesi için elimizden geleni yapacağız.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, tamamlayabilirseniz?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Peki, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.