GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:16.12.2011

CHP GRUBU ADINA ALİ DEMİRÇALI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2012 yılı bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepimiz üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını takip ettik, medya ve basın organları sayesinde güzel, pembe ekonomik tablolar sergilendi. Bütün halkımız gibi ben de merak ediyorum: Bu artan refah hangi kesimlere gidiyor? Şayet bu rakamlar doğru ise piyasadaki durgunluk nereden kaynaklanıyor? Hâlen yüzde 10 civarında seyreden işsizlik rakamları niçin düşmüyor? Yoksa, bu refah artışı nüfusun sadece belirli kesimlerine mi gidiyor? AKP'ye yakın çevreler mi nasipleniyor? Sizin zengin halkalarınız zenginleştikçe zenginleşiyor mu? Bu soruyu sizin vicdanlarınıza bırakıyorum.

Unutmayın, hareketinize destek veren manevi şahsiyetler "Bir lokma, bir hırka." derin anlayışının temsilcileridir. Onların ruhları ümit ederim acı çekmiyordur.

Peki, demokrasi standardı yüksek bir ülkede mi yaşıyoruz?

Değerli arkadaşlar, siz dâhil hiç kimse bulunduğu ortamda rahat konuşamıyor, her kesimde "Telefonlarımız dinleniyor, gözetleniyoruz." endişesi hâkim. İktidarınızın elit çekirdeği gücünü artırdıkça artırıyor, farkında mısınız? Sizin büyük çoğunluğunuz da içerisinde olmak üzere hepimiz modern köleler hâline geliyoruz. Fikirlerimizi açıklıkla, cesaretle söyleyemiyoruz, korkuyla yaşıyoruz. Eski diktatör ülkelerden farkımız kalmadığı kanaatindeyim. Siz, burada yalnızca parmaklarını kaldıran, fakat fikirlerini hiçbir platformda dile getiremeyen insanlar hâline geldiniz. Muhalefet üzerindeki orantısız güç kullanımı, içeride yargısız bir şekilde yatan milletvekili, gazeteciler ve diğerlerini, bütün toplumu sindirmiş durumda.

Size karşı muhalif yazı yazan insanları, gazete patronlarını arayarak işlerinden ettiniz. Çizginize gelmeyen insanları polisle, müfettişle, savcıyla, yargıçla kontrol etmektesiniz. Soruyorum değerli arkadaşlar: Sizin yüksek demokrasi anlayışınız bu mu? Gittikçe bir polis devleti hâline geldiğinizin farkında mısınız? 12 Eylül darbesinin ürünü olan Anayasa'nın maddelerini yıllarca baskıcı ve devletçi bulduğumuz için hep bir ağızdan tenkit ettik, değiştirelim dedik. Siz ne yaptınız: Yine bir 12 Eylül ürünü fakat ruhu değişemeyen bir anayasa değişikliğine gittiniz. "Faşist" diye nitelendirdiğiniz bütün kurumlar yerinde duruyor. Atanan isimlerin sizden olması, faşizan yapıyı değiştirmez, nitekim değiştirmedi de. Şimdi aynı baskı cihazını sizler kullanıyorsunuz. Bu anlayışı kuranlar silahlarıyla iktidarı ele geçirenlerdi. Sizler, vatandaşın mukaddes oylarıyla aldığınız yetkiyi faşizan bir mekanizmaya dönüştürdünüz ve bu polis devleti anlayışının, iktidarınızın elit çekirdeği hariç herkesi köleleştirme eğiliminde olduğunun farkında mısınız?

Değerli arkadaşlar, 21'inci yüzyılda yaşıyoruz, baskı ve zulümle iktidar  olunmaz, iktidarda kalınmaz. Bütün Arap coğrafyasını bir kibrit ateşlemeye yetmiştir. Baskıdan, zulümden, yoksulluktan bıkan Tunuslu Muhammed Bouazizi bütün Arap coğrafyasında hürriyet ateşini yakmıştır. Türkiye'yi o noktaya doğru götürdüğünüzün farkında mısınız bilmiyorum. Fakat insanların mutlu olmadığını, patlamaya hazır bombalar şeklinde dolaşmakta olduğunu bilmenizi isterim. Demir yumruk Putin'e karşı yapılan gösterileri hatırlatmak isterim.

Sayın Başkan, Sayın Başbakan Erdoğan'a geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum. Fakat farkında mısınız Sayın Başbakanın sağlık durumu ile ilgili örtülü sansür uygulanıyor. Değerli arkadaşlar, ortalama bir insanın değil Sayın Başbakanın sağlık durumu söz konusu olunca toplumun ve her kesimin resmî olarak bilgilendirilmesi ihtiyacı vardır. Bu yapılmadığı için yorumların sınırı ülkemizin hudutlarını aşmıştır. İnsanlar bu konuyu açıkça bilmemekte ve konuşamamaktadır. Fısıltı gazetesiyle büyüyen dedikodu en başta ülkeye, sonra AKP'ye zarar vermeye başlamıştır. Bu konuda herkesi sorumlu olmaya davet ediyorum.

Çıkarılan kanun hükmünde kararname ile birçok kamu kurum ve kuruluşunda reorganizasyona gittiniz, binlerce insanı havuza aldınız. Artık, havuz olmaktan çıkmış, okyanus hâline getirdiğiniz bir havuzdan bahsediyoruz. Kamuya ömürlerini adamış binlerce, belki 10 bini aşkın insan, geleceğinin ne olacağından emin olmadan bir endişeli bekleyişin içerisinde. Siz böyle yaparak insanları değersizleştirdiniz. "Bize kölelik yapmayacak insan idareci olamaz." mantığının bir ürünü olan bu düzenlemeler ne hukuka ne ahlaka ne insanlığa uygun düzenlemelerdir.

Siyasette insani değerlerle yola çıktıklarını iddia edenlerin geldikleri son durak burası. Allah bizi sizin ustalık döneminizden korusun, elinizde olsa sizden olmayanların rızkını kesersiniz. Allah bugünleri bildiği için "Size rızkı ben veririm." demiş. Bunu, artık, sizin ustalık döneminizden sonra daha iyi anlamaya başladım. Allah kimseyi sizin adaletinize ve merhametinize muhtaç etmesin diyorum.

Değerli milletvekilleri, Adana bugün geriye giden, rekabet gücünü kaybeden bir şehir durumundadır. Bunun nedenleri arasında işsizliğin yüksek olması, yatırımların yetersiz kalması, Adana'nın kamu yatırımları açısından kötü durumda olması yatmaktadır. Yıllardır işsizlik ve göçe dair sorunlar bilinmesine ve her platformda dile getirilmesine rağmen, çözüm üretilememiştir. Adana, âdeta, sokaklarında her 4 kişiden 1'inin işsiz gezdiği bir kent durumuna gelmiştir; bu yapıda sporu, kültür yaşamı, sanatı, ekonomisi âdeta bir gerileme dönemi yaşamaktadır. "Türkiye'nin Yaşanacak Şehirleri 2011" araştırması sonuçlarına göre Adana 55'inci sırada yer alıyor.

Adana kamu yatırımları konusunda âdeta üvey evlat muamelesi görmektedir, en az kamu yatırımı harcaması yapılan büyük kentlerden biridir. Adana ilinin kamu yatırımlarından aldığı paya bakalım. Yıllarca Türkiye'nin her alanında dört büyük ilinden biri olma unvanını taşıyan kentimizin toplam kamu yatırımlarından aldığı pay günbegün azalmakta ve Adana üvey evlat muamelesi görmektedir. Adana kamusal yatırımlardan 36'ncı sırada faydalanmaktadır.

Geleneksel olarak Adana'nın güçlü olduğunu düşündüğümüz tarım alanındaki kamu yatırımlarına baktığımızda, Adana 18'inci sıraya kadar gerilemiştir. Madencilik yatırımlarında Adana 27'nci sırada yer almıştır. Bölgemiz açısından hayati derecede önemli olan imalat sanayisi yatırımlarında ise durum beklentilerimizin çok uzağındadır; Adana 42'nci sıradadır, enerji yatırımlarında 27'nci, ulaştırma ve haberleşme yatırımlarında 19'uncu, eğitim harcamalarında 15'inci, turizm alanındaki yatırımlarda 46'ncı sıradadır. Adana çok ciddi göç alan ve gecekondulaşmanın olduğu il olmasına karşın, konut yatırımlarında Adana'nın 69'uncu sırada olması bölgemiz adına hayal kırıklığı yaratmaktadır.

En dikkat çekici sonuçlardan birisi de sağlık harcamalarına ilişkindir. Adana'nın bölgenin sağlık merkezi olması yönündeki söylemlere kamu yatırımlarıyla yeterli düzeyde destek sağlanamadığı görülmektedir, Adana 37'nci sıradadır.

Daha vahim manzara, kişi başı yatırım miktarlarına bakılınca ortaya çıkmaktadır. Bu sonuca göre, Adana 81'inci sırada ve en az kişi başı kamu yatırımından faydalanan ildir. Çevresindeki tüm iller genel teşviklerden faydalandırılarak âdeta Adana ili yalnızlaştırılmıştır. Tarımı, sanayisi âdeta yok sayılan kentimiz bunun sonucunda işsizlik sorununu en ağır şekilde yaşamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumunun il bazındaki açıkladığı işsizlik verilerine baktığımızda Adana'da işsizlik oranının 19,1 olduğunu görüyoruz. Adana işsizlik konusunda lider konumdadır. Adana'da işsizliğin yarattığı sosyal ve ekonomik sorunları her geçen gün daha derinden hissedilmektedir. Tarım dışı işsizlik de göz önüne alındığında yaklaşık olarak Adana'da her 4 kişiden 1'i işsiz durumdadır. Bu her ailede bir işsiz var anlamını taşır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Demirçalı.

ALİ DEMİRÇALI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Adana kazanırsa Türkiye Kazanır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)