| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 29.02.2012 |
MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, SSK emekli aylıkları geçmişten günümüze kadar altı ayrı sisteme göre hesaplanmıştır ve bu sistemlerden her biri, aylık bağlama kurallarında bir değişiklik meydana getirmiş ve ayrı emeklilik grupları oluşmasına sebep olmuştur. Bu altı grup, sırasıyla; 1 Ocak 1982 öncesi emekliler, 1 Ocak 1982 ile 31 Aralık 1987 arasındaki emekliler ve 1987 yılındaki süper emekliler, 1 Ocak 1988 ve 31 Aralık 1999 yılı arasındaki emekliler, 2000-2008 yılları arasındaki emekliler ve 2008 sonrası emekliler olarak adlandırılmaktadır. Emekli aylığı hesaplama yöntemlerinde yıllar içerisinde yapılan değişiklikler SSK emekli aylıkları arasında farklılaşmaya sebep olmuştur. Bu farklılaşmanın iki önemli sebebi vardır. Bunlardan bir tanesi, 2000 yılı sonrası emeklilere 2008 yılına kadar büyümeden yüzde 100 pay verildiği hâlde 2000 öncesi emeklilere büyümeden pay verilmemiştir. Diğer sebep ise, ödenen prim miktarına ve çalışma günlerine bakılmaksızın belli bir miktarın altında aylık bağlanmamasını sağlamak üzere getirilmiş olan alt sınır aylık uygulamasıdır. Sosyal devlet ilkesinden hareketle yüksek olarak belirlenmiş olan alt sınır aylık miktarı, yüksek prim ödediği ve uzun süre sistemde kaldığı hâlde 3.600 gün prim ödeyen sigortalı ile 7.600 gün prim ödeyen sigortalıya aynı aylığın bağlanması sonucunu doğurmuştur.
Değerli milletvekilleri, intibak düzenlemesi, oluşan bu olumsuzluğun giderilmesini amaçlamıştır. İntibak "uyum" demektir. 2000 yılından önce emekli olan 2 milyon 700 bin SSK emeklisiyle sınırlı tutulan intibak çalışmasının kapsamı bu yeni düzenlemeyle birlikte genişletilmiştir. Yeni düzenlemeye göre, 2000 yılı öncesinde bağlanan aylık miktarlarına refah payının yansıtılmasıyla birlikte alt sınır uygulaması yapılmaksızın sigortalıların sistemde kaldıkları süreyle orantılı bir şekilde bu uygulamadan hak ettikleri gerçek kazançları almaları amaçlanmıştır. Bunun yanında bu kazançtan gün sayıları üzerinden yararlandırılmaları sağlanmaya çalışılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yeni intibak düzenlemesinin sonucunda intibak kapsamında olanların yüzde 70'inin aylıklarında artış meydana gelecektir. 2012 Ocak ayı itibarıyla en yüksek artış 322 TL ve yıllık maliyet toplam 2,5 milyar TL olarak gerçekleşecektir. Bu maliyet her yıl katlanarak artacaktır.
Yaşlılık aylığı alanların artışlarına gelince, yaşlılık aylığı alan 484 bin kişinin aylığı 100 ile 150 TL arasında, 279 bin kişinin aylığı 150 ile 200 TL arasında, 9.500 kişinin aylığı ise 250 TL ve üzerinde olacaktır. Bunun yanında BAĞ-KUR'dan aylık alanlarla intibak ihtiyacı olup olmadığı konusunda da inceleme yapılmış, aylıklar arasında, arada kalan kısa bir dönem hariç, önemli bir farklılaşma olmadığı anlaşılmıştır fakat yapılan inceleme sonucunda, 1 Nisan 2002 gelir tablosundan emekli olan yaklaşık 12 bin kişi yönünden bir dengesizlik olduğu görülmüş, bu yüzden intibak çalışması kapsamına bu gelir tablosundan 1 Nisan 2002 ile 30 Haziran 2002 arasında emekli olanlar da dâhil edilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kapsamda hesaplanmış olan 12 bin kişinin aylıkları, aynı gelir basamakları üzerinden yüzde 8,9 oranında artış yapılarak yeniden hesaplanacaktır ve bu vesileyle de oluşan olumsuzluk giderilmiş olacaktır. Bu artış, kişilerin aylıklarında, bulundukları basamaklara göre 27 TL ile 118 TL arasında artış getirecektir.
Hükûmetimizin programında yer alan ve Sayın Başbakanımızın talimatıyla üzerinde çalışılan yasa, emekliler arasında yıllar zarfında oluşan maaş farkını gidermeyi amaçlamaktadır. Sayın Başbakanımız, Hükûmetimizin programını açıklarken şu cümleyi sarf etmiştir: "Emeklilerimiz için adil bir intibak sistemini kademeli olarak hayata geçireceğiz." İşte bu yasa, Başbakanımızın söz verdiği gibi, yıllardan beri mağdur durumda olan ve maaş adaletsizliğine uğrayan emeklilerimiz için hazırlanmıştır.
Biz AK PARTİ Hükûmeti olarak, geçmiş dönemlerde yaptığımız reformlarla nüfusumuzun yüzde 83'ünü sosyal güvenlik kapsamına almış bulunuyoruz. Bunun yanında, tüm imkânlarımızı zorlayarak emeklilerimizin maaşlarında ciddi artışlar sağladık. 2002-2011 Ocak dönemlerinde en düşük emekli maaşlarını, çiftçi emeklilerimiz için yüzde 619 oranında, esnaf emeklilerimiz için yüzde 326 oranında, işçi emeklilerimiz için yüzde 204 oranında, memur emeklilerimiz için yüzde 149 oranında artırmış bulunmaktayız.
AK PARTİ Hükûmeti ile zenginleşen, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin yeni imkânlarından ve millî gelirden emeklilerimizin ve tüm çalışanların daha fazla pay almalarını sağlamaya devam edeceğiz; intibak yasası da seçmenlerimize verdiğimiz bu sözün ilk adımlarıdır.
Sosyal güvenlik alanında temel hedefimiz, tüm vatandaşlarımızın yeni dönemde sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası kapsamına alınmasıdır. Hükûmetimizin sağlık harcamaları da her yıl artarak devam etmiştir. 2002 yılında 10 milyar TL olan sağlık harcamalarımız 2011 yılı sonu itibarıyla 45 milyar TL'ye ulaşmıştır yani sağlık harcamalarımız 4 kat artmıştır.
Türkiye'de orta sınıfın konuta kavuşması için oluşturulan KEY hesabı, geçmişten AK PARTİ İktidarına kadar uzun ve sancılı bir süreçti. 1996 yılından beri hükûmetlerin ödemeye yanaşmadığı Konut Edindirme Yardımı paraları, Sayın Başbakanımızın devreye girerek talimat vermesi üzerine hak sahiplerine ödendi.
Partimiz 2002 yılında tek başına iktidara geldiğinde Sayın Başbakanımız "Halkımızın devletle hiçbir probleme meydan verecek pürüzlü bir şeyi kalmasın, ödemesi gerekenler varsa ödensin, vatandaşımızın hakkı zail olmasın." talimatını vermişti ve sonucunda KEY ödemeleri ortaya çıktı. Nitekim, 2007 yılında çıkan bir kanunla da gerekli çalışma yapıldı. Sonuç olarak, 2011 yılı Ekim ayı itibarıyla 7,8 milyon hak sahibine Konut Edindirme Yardımı kapsamında 3,4 milyar TL ödeme yapıldı.
Takdir edersiniz ki 1987 yılında başlamış ve 1995 yılında sonlandırılmış bir fonun evraklarının arşivlerden çıkarılıp tek tek hak sahiplerinin bulunması ve onların nema hesaplarının tespitinin yapılmasının ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz.
Nitekim, o tarihlerde çoğu kurumlarda bilgisayar ile işlem yapılmıyordu fakat Başbakanımızın bu konu üzerindeki hassasiyeti sayesinde, fedakârca ve titizce yapılan çalışmalar sonucunda KEY ödemeleri hak sahiplerini buldu.
Peki, bunları biz neden yapıyoruz? Çünkü biz millete hizmetkâr olmak için iktidardayız ve buradayız. Biz milletin hizmetkârıyız. Her zaman söylediğimiz gibi, hiçbir zaman buyurgan bir Hükûmet olmadık, biz hizmetkâr bir iktidarız.
Geçmiş hükûmetler döneminde bütçe açıklarını kapatmak için kurulan bir başka fon da Zorunlu Tasarruf Fonu'ydu. Bu paralar zamanında insanlardan toplanmış fakat AK PARTİ iktidara geldiğinde kasada hiçbir miktarda para yoktu. Bu paralar da ne hazinede ne de bankalarda mevcut değildi. Biz dürüst bir iktidar olarak, suçluyu gösterip bu işten sıyrılmak yerine, halka, bu parayı ödeme sözü verdik. AK PARTİ zoru başardı ve doğru bir iktidarın yapması gerekeni yaparak zorunlu tasarruf konusunda hak sahiplerine 13,5 milyar TL ödeme yaptı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, verdiği sözlerin daima arkasında olan bir Hükûmet anlayışını benimsedik ve bu anlayışla ilerleyeme de devam edeceğiz. Sizlerin de bildiği gibi, hastaneleri tek çatı altında topladık. Vatandaşlarımızın, sağlık sigortalarıyla bütün sağlık kuruluşlarından hizmet almasını sağladık. Sağlık hizmetlerinde vatandaşımızın memnuniyet oranını yüzde 39'lardan yüzde 75'lere çıkardık. Yeşil kartlı vatandaşlarımız dâhil sağlık hizmetlerinden yararlanan nüfusumuzun oranını yüzde 96'lara ulaştırdık.
Biz, bu gelişmeleri halkımıza sunmanın kıvancı içindeyiz. İntibak yasası da mağdur durumda olan emeklilerin yüzünü güldürmek, mağduriyetlerini gidermek için hazırlanmıştır.
Ve bu kanunun hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışanları kutluyorum; kanunun hayırlı uğurlu olmasını dileyip hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baloğlu.