| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 17.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA TUFAN KÖSE (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Bütçe Kanunu'nun 12'nci maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Bütçe Kanunu'nun 12'nci maddesinde Komisyonda da çok görüşme olmadığı için ben de bu vesileyle söz aldım ama özellikle Çorum'da yaşadığımız belli sıkıntılardan ve son günlerin gelişmelerinden değerlendirmelerde bulunacağım sizler için.
Değerli arkadaşlarım, geçenlerde bir konuşmamda da çok kısaca bahsetmiştim; Çorum Belediyesinde uzun süredir devam eden bir yolsuzluk dedikodusu bugünlerde iyice açığa çıktı ve Çorum kamuoyunda, hatta Türkiye'de dillendirilir hâle geldi. Değerli arkadaşlarım, burada 22'nci Dönemden milletvekili olan arkadaşlarımız vardır. 22'nci Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Muzaffer Külcü 2009 yerel seçimlerinde Çorum Belediye Başkanı oldu. Fakat 2007 ile 2009'un arasında bir kamu iktisadi teşekkülünde, zannedersem Etibankta Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 2009'da Belediye Başkanı olmadan evvel -ben o dönem Cumhuriyet Halk Partisinin İl Başkanıydım- gazetelere de şöyle bir açıklama yapmıştım: "Arkadaşlar, bakın, gelen arkadaşımızın maaşı hacizli geliyor, yaptığı ticaretten sıkıntı çekmiş geliyor. Çorum Belediyesine de yeterince hizmet edemez." demiştim ve icra dosya numaralarını da o gün gazetelere vermiştim. 2009'da bu arkadaşımız seçildi. Seçildikten sonra birkaç ay içerisinde çeşitli nedenlerle hakkında dedikodu çıkmaya başladı Çorum'da ama tabii ben hukukçuyum, delil olmadan hiçbir şeyi konuşmak istemedim. Ne zamana kadar konuşmadık biz? Çok yerde dillendirilen şeyleri hiç konuşmadık. Ne zamana kadar konuşmadık? 15 Kasımda bir yerel gazetede "Taş binadan gelen pis kokular." adlı bir yazı çıktı. Tabii ben detayına girmeyeceğim. Detayına İçişleri Bakanlığı müfettişleri girsin. Burada var, isteyen arkadaşlarıma gösteririm. Bu açıklamadan sonra Belediye Başkanı, zannediyorum bir ilçe kongresinde "Elinde bilgi, belge olup da getirmeyen şerefsizdir." dedi. Ve bir açıklamasında da maaşı hacizli olarak geldiği Çorum'da bir beton santralinin ortağı olduğunu söyledi. Bakın, maaşı hacizli geliyor, ticaret yapmıyor, aldığı maaş ne kadardır bilmiyorum, aylık 5-6 milyar maaş alıyor, beton santraline ortak olmuş. Ve yine dedikodular devam etti, güya bu beton santraline iş yaptırmak üzere müteahhitlere, kamu kurumlarına baskı yapılıyormuş. Derken, geçtiğimiz günlerde bu dedikodular biraz daha somutlaştı. Arkadaşlar, bu çok önemli, 2002 yılında Çorum'da Adalet ve Kalkınma Partisi eğilim yoklaması yapmıştı. 2002 yılında Hasan Çalış isimli bir arkadaşımız, Adalet ve Kalkınma Partisinin yaptığı eğilim yoklamasında 1'e geldi. Bu arkadaşımız müteahhitliğe devam ediyormuş. Bu arkadaşımızın oğlu, beraber şirkete ortak oldukları oğlu bir açıklama yaptı, dedi ki: "Belediye Başkanı Muzaffer Külcü benden rüşvet istiyor, ses kayıtları elimde." Bundan dört beş gün önce, 14/12/2011'de yapmış. "Baş efendi `çek vermezsen ihale alamazsın' dedi." diye de basına yansımış.
Şimdi, burada tabii dökümleri var ama dökümlerini de okumak istemiyorum. Dökümlerinde, 20 milyar istiyorlar, 30 milyar istiyorlar "Çeki bırak da git." diyorlar. İsterseniz kısaca birkaç tanesini hemen söyleyeyim size buradan ama bunlar tabii savcılığa da yansıdı işin esası ama hâlâ daha İçişleri Bakanlığından ses yok.
Mesela ne demiş: "2,5 trilyon seni batırır, 3 trilyon seni batırır, bu parayı sana üç ay geç ödesem ne olur?" Tehdit ediyor müteahhidi "Üç ay geç ödesem." diyor.
"80'in kaçı sende kaldı? 50'si. Vereceksin oğlum, vereceksin, bu işleri yapıyorsan vereceksin." Belediye Başkanı söylüyor bunu. 2002'de Adalet ve Kalkınma Partisinden 1'inci sıraya gelen, şirketin ortağının oğluna, oğlu da ortak. Ne demiş: "179 bin lira belediyenin kasasına giriyor, makbuzlu yani?" diye soruyor müteahhit. "Çeşitli gelirler gibi bir şey yapacağız." "Peki, diğer 30 bin lira nereye gidecek?" "30 bin lira referanduma gidiyor, referanduma." Yani, referandumda da harcamış buradan gelen rüşvet parasını zannediyorum, kendi sözü. "Doğru mu? Peki Başkanım, yani bu Alman bizden 30 bin lira, 179 bin lira?" vesaire? Yani "Doğruluğunu, yanlışlığını biz biliriz, seni ilgilendirmez."
Değerli arkadaşlarım, tabii, fazla detaya girmeden şunu söylemek istiyorum: Belediye Başkanı diyor ki Belediye Meclisi toplantısında: "Müfettişler geldi bana teşekkür etti." E, maalesef, İçişleri Bakanından -geçen konuştuğumda da söylemiştim- şu İzmir Belediyesindeki, Ankara'daki belediyelerdeki, İstanbul'daki ilçe belediyelerindeki müfettişlerinden bir kısmını da bizim Çorum Belediyesine gönderin de, bu işin de bir gerçeğini Çorum kamuoyu da, Türkiye kamuoyu da öğrensin.
Ben, tabii burada, Adalet ve Kalkınma Partisinin 3 tane milletvekili arkadaşımız var. Ben 3'ünün de dürüstlüğüne, güvenilirliğine itimadım sonsuz ama maalesef onların da sesi çıkmıyor. Yani Allah için bir çıkın da deyin ki: "Arkadaş, Çorum Belediyesinde ne oluyor, bu işin sonu ne olacak?" diye. Yani parti içi kaygılardan, parti içi çekişme oluyor görüntüsü vermemek için hiçbirisinin sesi çıkmıyor. Kendilerini de buradan uyarmak istiyorum. Bu işin sonunda ciddi bir şeyler çıkarsa siz de bunun altında kalırsınız. Bu konuyu burada kapatıyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, bütçe görüşmelerini ilk defa izliyoruz. Biz yeni milletvekilleriyiz ama ben şunu gördüm: Genelde bütçe üzerinde konuşan pek milletvekili arkadaşımız yok, ben de bugün benzer şeyi yapıyorum. Yalnız, genelde Adalet ve Kalkınma Partisinin temsilcisi olan arkadaşlar geliyor diyorlar ki: İşte, ekonomi iyi yolda. Dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olduk. Köylü Mehmet amcaya helikopter gidiyor, alıyor hastaneye götürüyor, Ayşe teyzeyi hastaneye götürüyor. Duble yol yaptık ve eğer bugün Türkiye'de küçük sıkıntılar da var ise -ki yok artık, kalmadı ama- bunun da sorumlusu Cumhuriyet Halk Partisidir." Genel olarak dedikleri bu.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisi altmış yıldır bu memlekette kendi başına, tek başına iktidara gelmemiş. Koalisyon?
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Altmış yıl olamaz.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Altmış yıldır, 1950'den beri? Altmış yıldır. Şimdi, altmış yıldır gelmemiş? "Beddua almış da o yüzden gelmemiş." Öyle diyorsunuz ya. "Beddua aldığı için gelmiyor." diyorsunuz, doğru değil mi? Hâlbuki sizler insanların aydınlatılmamış rızalarını alarak iktidara geliyorsunuz ve iktidarda kalıyorsunuz. Bu kadar doğru olmayan şeyi biz de söylesek, inanın, biz yüzde 60'la, 70'le iktidara geliriz ama Allah bizi doğrudan ayırmasın. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, arkadaşlar?
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - 15 bin kilometre?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Şimdi, doğru tabii, doğru, 15 bin kilometre, doğru ama bakın, neleri sattınız 15 kilometre için, neleri sattınız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi ben size bir şey daha söyleyeceğim izin verirseniz?
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Sen bile söylediğine inanmıyorsun.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Ben çok inanıyorum.
Bakın, 15 bin kilometre duble yol yaptınız. Neyle yaptınız? Türkiye'deki özelleştirmelerden en çok paranın geldiği bir dönemde yaptınız bunu değil mi?
Bakın, beğenmediğiniz Türkiye Cumhuriyeti ne yapmış 33 ile 38'in arasında? Bakın, devletin ağır bir ulusallaştırma, millîleştirme -1933'ten sonraki yıllarda da hız kazanıyor- devletin ağır bir kalkınma yükü altına girdiği, para sıkıntısı çektiği ve dış ödeme güçlüklerinin şiddetlendiği bir dönemde girişilen bu ulusallaştırma, millîleştirme hareketleri bütün olumsuz şartlara rağmen Kurtuluş Savaşı'ndaki milliyetçi atılışın söndürülmediğini ortaya koyuyor.
Neler yapmışlar, bakın: Anadolu-Mersin-Tarsus-Adana demir yolları ve Haydarpaşa liman şirketlerini satın almışlar. Kimden satın almışlar? 61 milyon İsviçre frangı ödemişler. 61 milyon lira olmak üzere, toplam 204 milyon İsviçre frangı ödemişler. Siz demir yollarını satıyorsunuz, limanları satıyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi almış. Ne zaman almış? 1928'de.
Mudanya-Bursa Demiryolu Ticaret Anonim Şirketini satın almışlar. İstanbul Türk Anonim Su Şirketini satın almışlar. Bunlar hep 38, 39, 40, o yıllarda. Bakın, hepsini okumayacağım.
İstanbul Rıhtım, Dok ve Antrepo TAŞ'yi almışlar. Ne kadara almışlar? 31 milyon 580 bin 138 Fransız frangına. Geçiyorum.
Üsküdar ve Kadıköy TAŞ, Tünel AŞ, İstanbul Türk Anonim Elektrik Şirketini satın almışlar 1938'de, 1 milyon 872 bin İngiliz lirasına. Bakın?
AHMET YENİ (Samsun) - 2002'den önce satılanları ne yapacaksın?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Yahu, Türkiye Cumhuriyeti 2002'de kuruldu ya, onu da siz söyleyin! "2002'de kurduk." diyorlar.
AHMET YENİ (Samsun) - 2002'den önce olanları da söyleyiver.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Şimdi, geçen?
Sözlerim, zamanım kalmadı herhâlde?
AHMET YENİ (Samsun) - Tabii kalmaz?
TUFAN KÖSE (Devamla) - Canali (!) zannedersem? Grup Başkan Vekili diyor ki: "Arkadaş?" diyor, ona bir soru soruyorlar, diyorlar ki: "Arkadaş, buğday 2002'de 490 liraydı, mazot 1 liraydı, gübre 300 liraydı. Şimdi buğday 500 lira, mazot 4 lira, gübre 1.600 lira oldu tonu." diyorlar. Bu da diyor ki: "Kardeşim, buradaki farklar kimin cebine girdi?" diye soruyorlar. O da diyor ki: "Yahu, üretimde 2002'den yana verimlilik çok arttı." diyor. "Bir de, tarımdan geçinen insan sayısı azaldı." diyor.
Yahu, buraya neresinden baksak yanlış ama maalesef bizim insanlarımız sizin bu laflarınıza inandığı için yüzde 50 oy daha verdiler size. Aydınlatılmamış? Rızaları var insanlarımızın.
Şimdi, eğer tarımdan geçinen insan sayısı azaldıysa bunun anlamı şudur: İşte, bu insanlar göçüyor, büyük şehirlere gidiyor. Aş, iş derdinde, büyük şehirlere gidiyor.
AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Verim artıyor.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Üretimde verim artmış mı? Bakın, verim artmış mı? Ona da bakalım. Verim artmış mı?
Şimdi, buğdayda?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bir beş dakika daha verin. Güzel şeyler söylüyor Tufan Bey.
BAŞKAN - Sayın Köse, teşekkür ederiz efendim. Süreniz doldu.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Bir dakika arkadaşlar?
BAŞKAN - Özür dilerim. Hayır vermiyoruz biliyorsunuz. Kusura bakmayın.
TUFAN KÖSE (Devamla) - Buradaki arkadaşlar duysunlar?
BAŞKAN - Sayın Köse, teşekkür ediyorum.
TUFAN KÖSE (Devamla) - 4 kat mazot artmış ama verimde artış yüzde 10-15 civarında. (CHP sıralarından alkışlar)