GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:72
Tarih:29.02.2012

HASİP KAPLAN (Şırnak) -  Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 171 sıra sayılı Yasa Teklifi üzerinde söz aldım. Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şunu açıklıkla ifade etmekte yarar görüyoruz: Bugün 9 milyonun üzerinde emeklinin -farklı iş, farklı kollarda emekli olan SSK, BAĞ-KUR ve diğer alanlarda- gözü Meclisin üzerinde, bu yasanın üzerinde. Bir intibak yasası bekliyordu ama böyle bir yasa beklemiyordu.

Burada, Hükûmet sözcüleri, Komisyon, İktidar şöyle bir gerekçeye sığınıyor, diyor ki: Küresel kriz yaşandı. Orta vadeli bir programımız var üç yıllık, buna uymak zorundayız. Bütçe disiplini var, buna uymak zorundayız. Bunun için, bu intibakları, işte yıllara göre yapacağız ama yürürlük tarihini de ileriye alacağız, bir kısmını 2013'e ve bu şekilde bugüne kadar tartışmalı olarak kalan 82 yılı öncesi emekliler, 82-87 arası emekliler, yine 87 tarihli 3395 sayılı Kanun'a göre borçlanma primi ödeyenler, 88-2000 yılları arası emekliler ve bununla beraber 2000 yılı sonrası, 2000-2008 arası emekliler, 1 Ekim 2000 sonrası emekliler. Şimdi, size kaç kategori okudum? Bu kategorilerin hepsinde SSK'lı, BAĞ-KUR'lu değişik iş kollarından emekli olan insanlar, hepsine ayrı bir emeklilik hukuku uygulanıyor. Böyle bir dağınıklık, böylesine bir haksızlık, böylesine bir adaletsizlik hiçbir sosyal devlette yok. Ha, hukuk devleti değildir, demokrasi yoktur, sosyal devlet değildir ve özellikle ekonomisi bozuktur, anlarız. Ama kalkıp dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olarak çıkacaksınız diyeceksiniz ki: "G20 ülkeleri içinde yıldızı parlayan bir ülkeyiz. Küresel kriz teğet geçti." ama işçi ile işverenin ikisi söz konusu olduğunda işverene bonkör davranacaksınız, yüzde 5 primini ödeyeceksiniz, devlet hazineden ödeyecek ve 5,7 milyar lira borç yükleyeceksiniz.

Öbür tarafta ise 700-800 liradan başlayan emekli maaşlarıyla bu kara kışta, bu kar yağışında başkentte, Ankara'da emekli maaşı sadece ve sadece doğal gaza yetmiyor yani şu an aldığı emekli maaşı doğal gaza yetmiyor, doğal gaz? Bir evin normal, dört haneli, dört nüfuslu bir evin ısınması için bu emekli maaşı tek başına yetmiyor. Şimdi biz hangi sosyal devletten, hukuktan, adaletten bahsedeceğiz? Bunlar zamanında çalışmışlar, farklı emeklilik, sosyal güvenlik statüleri vardı ama bir gerçek var, daha sonra bunların hepsi toplulaştırıldı. Türkiye'de SGK'nın geldiği süreçte "Türkiye genç bir ülkedir, genç nüfustur ama altmış beş yaşında emekli olsunlar, bilmem kaç bin iş günü prim ödesinler, ondan sonra emekli olsunlar." denildikten sonra her gün buraya bir torba kanun, bir temel kanun, farklı farklı, karmaşa içinde kanunlar geliyor, sağlıkta katkı payı, bilmem nerede prim, böylesine bir adaletsizlik, hepsi de bu emekli olanların üzerinde uygulanıyor.

9 milyon emekli demek, Türkiye nüfusuna vurduğunuz zaman 30 milyon demektir. Şimdi, 30 milyon emekliye, 2006'da 40+40 TL, 2007'de 20+20 TL, 2008'de 103 TL, en yüksek 385 TL ek ödemeler yapılmış arkadaşlar.

Şimdi vicdanımızı biraz yoklayalım, vicdanen konuşalım. Yani hazineden emekliye verilen para açlık sınırının altında mıdır, değil midir? Ee, TÜİK'in verileri var. TÜİK'in verilerine bakıyoruz, 4 kişilik hane üzerinden yapılan rakamlandırmalara, emeklilerimizin hepsi açlık sınırının altında kalıyor. 9 milyon emeklisi açlık sınırının altında olan bir ülkede, 20 milyonu yoksulluk sınırının altında olan bir ülkede, siz toplumsal barışı, sosyal adaleti, sosyal eşitliği, sosyal hakkaniyeti nasıl sağlarsınız? Bütün mesele bu.

Eğer bütçe politikalarımızda bir yanlış varsa, Parlamento olarak oturup konuşalım. Nereye harcıyoruz parayı, nereye vermiyoruz? Emekliler ne yapsınlar da bu hak ettikleri intibak yasaları doğru çıksın? Ne yapsınlar da istedikleri hakları ellerine verilsin?

Bunun bir yöntemini konuşmak istediğimiz zaman, bizim karşımıza çıkan klasik tanım bütçe, disiplin, Orta Vadeli Program, geçmişte IMF, şimdi de aynı durum. Küresel krizde, G20 ülkeleri içinde yer alan, dünyanın 8'inci ekonomisi olan Brezilya -sosyal devleti, hukukunu uygulayarak Lula, ondan sonra Devlet Başkanı Dilma zamanında- sosyal devlet politikalarıyla, bu devasa ülke, nasıl oldu da bu kadar insanı, 30 milyon insanını açlık sınırından yoksulluk sınırının üstüne, orta tabakaya katabildi? Nasıl oluyor da oradaki ücretler artıyor? Hindistan'da nasıl oluyor artıyor? Çin'de nasıl oluyor artıyor? Uzak Doğu ülkelerinde kalkınma, büyüme oranları yüzde 9, 8, 7.

Şimdi, buradan, şöyle bir kıyaslama yaparsak yanlışa düşeriz: Yok, Avrupa'da kriz var, Avrupa borç batağında? Peki, benim emekli işçi veya memur veya Bağ-Kurlunun aldığı para 800 lira, kaç euro yapar? 300 euro yapar. Tam hesabını değil, ortalama bir rakam söylüyorum. Hangi Avrupa ülkesinde, Avrupa Birliği ülkesinde, OECD ülkesinde hangi emekli işçi 300 euro alıyor bana söyler misiniz? Emeklisi 300 euro alan bana bir tane Avrupa Birliği ülkesi sayabilir misiniz? O ülkelerde emekli olanların sağlık sorunu yok, eğitim sorunu yok, konut sorunu yok, tatile gidiyor, tiyatroya gidiyor, sinemaya gidiyor, kültürel yaşamını yaşıyor ailesiyle, çocuklarıyla, hepsini karşılayabiliyor. Siz böyle bir kıyaslama yaptığınız zaman şaşıyorum doğrusu. Böyle bir kıyaslamayla emekli olanlara haklarının teslim edilmemesini nasıl sağlarsınız?

Gelin, bu ülkede bunu sağlamanın yol ve yöntemleri vardır, yeter ki doğruya kafayı çalıştıralım. Meclis, beş saat, demin boşu boşuna oyalandı, gitti. Burada savaş bütçesine giden paraları konuşalım. Sekiz aydır bombalanıyor uçaktan. Kaç tane milyar lira harcandı oraya? O milyar liraları emeklilere versek olmaz mı? Gelin savaşı durduralım, silahı gömelim. Bunun mücadelesini versin Meclis. Kardeşlik hukuku böyle gelişir. Demokrasi de bunun üzerinde gelişir. Gelin bunu sağlayalım. Buradan ayıracağımız payı emekli işçilere, BAĞ-KUR'lulara, çalışanlara verelim; bu kadar basit.

Burada bakış açısı önemli. Emekten yana mı bakıyorsun, sermayeden yana mı bakıyorsun? Bugüne kadar bakış açısı şaşı, at gözlüğü gibi sermayenin çıkarlarını gözetmiş, emeklileri süründürüyor. Bu yasa yine süründürecek maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaplan, teşekkür ediyorum.

HASİP KAPLAN (Devamla) -  Teşekkür ederim Sayın Başkan. (BDP sıralarından alkışlar)