| Konu: | HAZRETİ PEYGAMBER?İMİZİN DEPREMLERLE İLGİLİ HADİSİNE İLİŞKİN KONUŞMASINDA BDP GRUBUNU KASTETMEDİĞİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 17.12.2011 |
NEBİ BOZKURT (Mersin) - Sayın Başkanım, okumuş olduğum hadis belki yanlış anlaşıldı, BDP'li arkadaşlara yönelerek onların da ismini parti olarak zikrederek söylendiği için. Arkadaşlar daha çok deprem konusunu gündeme getirdikleri için arkadaşlara yönelerek söyledim ben.
Hadiste Hazreti Peygamber'imizin sözünde üç tane şık var, niye sonuncuyu kabul ediyorsunuz ki? Diyor ki: "Bu depremler müttakiler için, Allah'tan korkanlar için bir mevizedir." Yani "Bu depremlerden ders alın, depremlere sağlam binalar yapın, yüzde 5 yıkmasın, yüzde 5 malzemeden çalarak insanlara zulmetmeyin, ölüme sebep olmayın." diyor. "Müminler için bir rahmettir." diyor. Bu rahmet oluşunun sebebi de "Müminin ayağına batan bir dikenle bile -Hazreti Peygamber'in diğer bir hadisinde- onun günahlarından bir kısmını Cenabıhak affeder." buyuruyor. "Kâfirler için bir azaptır." demesinin sebebi de, insanların tek dünyası vardı, onların bir ahret inancı zaten yok, depremle zaten olmayan ahret inançları, dünyaları da gitmiştir, zaten ahretleri de yoktur manasında bunu söylüyor. Burada sizin üzerinize almanız gereken, arkadaşlarımızın üzerine alması gereken herhangi bir şey yoktur.
Efendim, zaman dar olduğu için, bu hadisi aslında bazı arkadaşlarımız? Bu, İbni Asâkir'in Tarihi Dımeşk'inde rivayet ettiği bir hadistir. Aslında zayıf da bir hadistir ama bir realitedir. (Gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim. Tamam.
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, hiç böyle sözünü evirip çevirmesine gerek yok. Eğer müminse söylediğinin arkasında durabilmelidir, inanıyorsa durabilmelidir. Böyle çark etmeye gerek yok. Grubumuza dönüp bunları söylerken İslamiyet'e inanıyorsan, Allah'a inanıyorsan, neyi kastettiysen onu söyle. Şimdi kıvırıp çıvırmaya? Arkadaşlarınız bile rahatsız oldu sizin söylediklerinizden. Özür dileyeceksiniz.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
SIRRI SAKIK (Muş) - Özür dileyecek. Bu kadar?
BAŞKAN - Teşekkürler.
SIRRI SAKIK (Muş) - Özür dileyecek, grubumuzdan özür dileyecek, yoksa çalışmaları?
BAŞKAN - Teşekkürler, sağ olun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tabii, özür dilemesi gerekiyor.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Sayın Hatibin özür dilemesi gerekiyor, aynısını tekrarladı.
SIRRI SAKIK (Muş) - Hayır, aynısını tekrarladı; grubumuzdan özür dileyecek, Vanlılardan özür dileyecek.
NEBİ BOZKURT (Mersin) - Sayın Başkanım, düzeltebilir miyim?
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Kürsüye gelsin Sayın Başkan.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yalnız, Başkanım, siz süre koymuyorsunuz, bu bir haksızlık. Yani bunu suistimal etmeyelim, sizden istirham ediyorum. Süre koymuyorsunuz. Özür dilerim yani bu eşitliği, bu adaleti istiyoruz.
BAŞKAN - Süre konuldu. Ben değilim süreyi koyan; süreyi koydu.
Siz oturun yerinize lütfen.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, ben buradan görüyorum, vermiyorsunuz, süre koymuyorsunuz buraya.
BAŞKAN - Evet, buradan bir dakikada açıklasın.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Sayın Başkan, grup başkan vekilleri sürekli Hatibin yanına gidip ne söylemesi gerektiğini kendisine söylüyorlar. Lütfen Hatibi kendi hâline bıraksınlar.
BAŞKAN - Hayır, hayır, böyle bir şey yok; lütfen? Tamam.
Buyurun.
NEBİ BOZKURT (Mersin) - Arkadaşlar, bir hadisi CHP'li arkadaşlar okuduğu zaman normal oluyor, BDP'li Sırrı Süreyya okuduğu zaman normal oluyor, ilahiyat fakültesinde hadis hocası olarak ben okuduğum zaman anormal mi oluyor? İnsaf edin ya!
SIRRI SAKIK (Muş) - İlahiyat fakültesinde ırkçılık okumuşsun.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Allah'tan Hocasın yani Allah'tan Hocasın, bir de başka bir şey olsan ancak bu kadar kötü konuşacaksın.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri?
NEBİ BOZKURT (Devamla) - Eğer maksadını aşmışsa? Burada çekinecek bir şeyim yok. Ben hiçbir zaman arkadaşları o şekilde kastederek, son şıkkı olarak kastederek hadisi o bağlamda okumadım ama her çıkan arkadaş, buraya, depremi gündeme getiriyor, bizim Mersin'imizde de 8 bin depremzede var?
SIRRI SAKIK (Muş) - Getireceğiz tabii, sen niye rahatsız oluyorsun?
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Getireceğiz tabii, o da mı suç?
NEBİ BOZKURT (Devamla) - ?ve o arkadaşları ben ziyaret ettim, o arkadaşların ihtiyacı için de elimden geleni yaptım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Burada AKP'liler, MHP'liler yok mu ya!
NEBİ BOZKURT (Devamla) - Deprem zor bir andır. Herkesin deprem zamanında yapması gereken, üzerine düşen birtakım?
SIRRI SAKIK (Muş) - Hocam, özür dilemek erdemliliktir.
NEBİ BOZKURT (Devamla) - Sıkıntılı bir zamandır ve o sıkıntıdan kurtulmamız için ne yapmamız gerekiyorsa onu yaparız ama asla sizi kastetmedik.
BAŞKAN - Tamam, Sayın Bozkurt, teşekkür ederim.
NEBİ BOZKURT (Devamla) - Asla sizi kastetmedik bunu bilesiniz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bozkurt.