| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.12.2011 |
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 19'uncu maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimi saygıyla selamlıyorum.
Dün akşam Konya'daki Şebiarus törenlerini izledik. Bugün başka bir diyardan, şehzadeler şehri Manisa'nın güzide ilçesi Kula'da metfun bulunan gönül insanı Yunus Emre'nin dizeleriyle sözlerime başlamak istiyorum:
"Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim,
Bu dünya kimseye kalmaz."
Seçim döneminde yaşadığım bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum: Manisa'nın bir köyüne gitmiştik. Kahvenin önünde 5-6 kişi oturuyorlardı. Kendimizi tanıtınca genç bir vatandaşımız "Sayın Vekilim, yaşlı bir babam var. Babam yıllardır tarımla ve tütünle uğraşmış, hiç sigortalı bir işte çalışmamış. Şeker, kalp hastalığı ve yüksek tansiyonu var. İlaçlarını parayla alıyorduk. `Torba yasa' diye bir yasa çıkarmışsınız. Babam bu yasa sayesinde hem emekli oldu hem de sağlıktan yararlanabilir hâle geldi. Biz bunu hayal bile edemezdik. Siz sadece milletin hayalini gerçekleştirmiyorsunuz, milletin hayalinde olmayanları da gerçekleştiriyorsunuz. Allah, Başbakanımızdan ve sizlerden razı olsun." dedi.
Hükûmetimiz 2002 yılı sonunda başlattığı Acil Eylem Planı kapsamında belirlediği 15.000 kilometre bölünmüş yol ağı hedefine Ağustos 2011 tarihi itibarıyla ulaşılmıştır. Yollarda yapılan bu çalışmalar sayesinde trafik kazaları yüzde 59 oranında azalmıştır. "Yol medeniyettir." dedik, yol yaptık.
Yüksek hızlı treni kullanan dünyanın sekiz ülkesinden birisi olduk. Ankara-Konya seferlerinin başlamasıyla deyimler de değişti, artık "Git-gel, Konya üç saat." oldu. Ankara-İzmir yüksek hızlı trenini 2017 yılında inşallah bitirmiş olacağız.
Tüm dünyayı ve özellikle Avrupa ülkelerini kasıp kavuran global ekonomik kriz döneminde bile Türkiye büyümesine devam ediyor. İşte, böyle krizlerin ortasında Türkiye'de AK PARTİ İktidarı destanlar yazmaya ve milletine hizmet etmeye gayret ediyor.
Sağlık alanından gelen ve yıllarca idarecilik yapmış bir milletvekili olarak şöyle bir baktığımızda gördüğümüz tablo net ve açık ortadadır. "Önce insan, herkes için sağlık." diye yola çıktık.
Dün bazı muhalefet milletvekilleri bu kürsüden hesap yaptılar ilaçlardan alınan katkı payıyla ilgili olarak. Milletimiz her şeyi biliyor, kimse mağdur olmayacaktır, onlar hesap bilseydi bu ülkeyi 70 sente muhtaç etmezlerdi.
Biraz önce milletvekilleri otelcilikte başarılı olduğumuzu kabul etmiş görünüyorlar. Avrupa Parlamentosu Başkanı, bu kürsüde, burada, sağlıkta yaptığımız başarıları takdir etmiştir.
Evet, hastanelerde ve eczanelerde kuyruğa son verdik. Koğuş sisteminden tek ve iki kişilik odalara geçtik. Tüm hastaneleri milletimizin hizmetine açtık. 2007 yılında 618 ambulansla devraldığımız hizmeti 2.782'ye çıkardık, sıfırdan devraldığımız helikopter ambulansı 19'a, sıfırdan devraldığımız uçak ambulansı 4'e çıkardık, inşallah 5'e çıkaracağız. Deniz ambulans sayımızı sıfırdan 4'e çıkardık. Doğu Anadolu'da zor şartlarda, karların üzerinde kızakla hasta taşımaya son verdik. Kar paletli ambulans sayımızı sıfırdan 194'e çıkardık.
Bebek ölüm oranlarını binde 28'den binde 9'a indirdik. Anne ölüm oranlarını yüz binde 61'den yüz binde 14'e indirdik. Böylelikle, sağlık hizmetlerinde memnuniyet oranı yüzde 39'dan yüzde 73'e yükselmiştir.
81 ilimizde özel eğitimli 4.444 sağlık personeli yetiştirdik. Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibi "UMKE"yi kurduk. Van depreminde onlar gururumuz oldular. Van yüzlerce insanımızın toprağın altına gömüldüğü ama kardeşlik ve millet olma bilincinin dipdiri ayağa kalktığı bir yer olarak tarihe geçecektir. Bir ve beraber olduğumuzda nasıl iri ve diri olacağımızı burada test etmiş olduk. Sağlıkta dönüşümü gerçekleştiren doktorlara, hemşirelere ve sağlık çalışanlarına burada teşekkür ediyorum.
"1.000 Günde 1.000 Gölet Projesi"yle topraklarımızı sulu tarıma kavuşturacağız. Bir zamanlar, Manisa'mızın sultaniye üzümü için "Üzüm ne zaman 1 dolar edecek?" diyen üreticimiz, 2,5 doları bulan üzüm fiyatıyla daha mutludur ve göletlerle ve damlama sulama projeleriyle hayallerine kavuşacak, yolsuzlukla, yoksullukla mücadelemiz devam edecektir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yurttaş.