GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:19.12.2011

GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 28'inci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce milletimizi, siz değerli vekillerimi saygıyla selamlıyorum.

Maddeyle, özelleştirme gelirlerinin bütçeleştirilmesine ilişkin esaslar düzenlenmekte. Yine aynı şekilde, maddede yapısal özelliklerinden dolayı son yıllarda nakit fazlası veren bazı kurumların gelirlerinin yüzde 50'sinin merkezî bütçeye aktarılmasıyla ilgili bir düzenleme yapılmakta ki bu -biraz önce sayın muhalefet sözcüsünün de ifade ettiği gibi- herhangi bir şekilde onların gelirlerinden alınan bir pay değil. Yapısal olarak fazla veren ve aynı şekilde, onların tüm yatırımlarından ve kendi harcamalarından arta kalan yapısal bir fazlalıktan söz ediyoruz ki bununla da daha az borçlanmayı ve yine aynı şekilde, milletimizin daha az faiz ödemesini ortaya çıkaracak olan, bütçeye aktarılacak olan bir parayı kastediyoruz.

Yine, söz gelmişken, bundan bir süre önce bir muhalefet sözcüsünün söylemiş olduğu bir -ve üzüntümü ifade etmek açısından da- kelimesini düzeltmek isterim. O da şu ki bütçe görüşmeleri sırasında Özürlüler Kanunu'nun? Bardağın dolu tarafını unutursak, azıcık bir, âdeta bir dudak payı gibi küçücük bir boşluktaki vatandaş Ahmet, vatandaş Mehmet'in bir söylemini veya yaşadığı sıkıntıyı dile getirirsek? Dolayısıyla, koca bir kanunun özürlülere ve özürlü ailelerine kazandırdığı birçok hakkı görmemezlikten gelmek, doğrusu, Hükûmetimize ve bu noktada Başbakanımıza da yapılan bir saygısızlık anlamında ifade ediyorum ki bunu düzeltmeyi arzu ederim.

Bu nedir? Vatandaş hastaneye gittiği zaman, gerek muayene gerekse özürlü raporu çıkardığında hâlâ sıkıntı yaşamaktadır. Doğrudur, bize de akseder bu tür sıkıntılar zaman zaman ama bununla ilgili Sağlık Bakanının, keza Başbakanlığın genelgesine rağmen hâlâ oradaki görevli başhekim bir tane arkadaşı kapıya koyup gelen özellikle ağır özürlülere "Bunların problemlerini kolaylaştırma adına yardımcı ol." demediği zaman bunun Sayın Başbakanımızla veya yasayla ilgili bir sıkıntı olmadığını ifade etmek isterim.

Yine aynı şekilde, Özürlüler Yasası'nın 31'inci maddesinde, özürlü otoparklarına park eden sağlıklı insanların cezalarını biz 2 misli artırdık. Diğerlerinden farklı olarak bunu düşündük ama bununla ilgili, sağlıklı olan bir bireyin özürlü otoparkına "Burası boşmuş, en önde de boş yer var." diye gelip park etmesinin? Dolayısıyla, bir zihin değişikliğine, bir zihin dönüşümüne ihtiyacı olduğunu ifade ediyorum ki burada görev, sadece bize, Hükûmete, yasaya değil, hepimize, sizlere de düşmekte ve bu noktada bu bireylerin bu kültürü almalarında, bu zihinsel dönüşümü sağlamalarında hep birlikte el ele vermemiz gerektiğine canıgönülden inanıyorum.

Bakın, on yıl önce sokağa çıktığınız zaman, çıktığımız zaman özürlü insanlara baktığımızda göremezdik ama bugün özürlü bireyleri sokağa çıktığımızda onlarcasını, yüzlercesini alışveriş merkezleri dâhil rahatlıkla görebiliyorsak bu Yasa'dan kaynaklanan özürlü bireylerin ekonomilerinin düzelmesi, öz güvenlerinin artması ve bu vesileyle sokaklara daha çıkmasının nedenidir.

Yani aslında problem kısacası şudur: Türkiye'de özürlüler bugün de var, Türkiye'de özürlüler bundan seksen küsur yıl önce de vardı ama Türkiye'de özürlüleri anlayan, özürlülerin dertleriyle dertlenen maalesef bir başbakan, bir Recep Tayyip Erdoğan yok idi. Bugün Türkiye'de dönüşümün ve Türkiye'deki özürlülerin önündeki engellerin aşılmasının baş nedeni de samimi söylüyorum, budur ve özürlü bireyler bugün Başbakanımıza ve Hükûmetimize yaptıklarından dolayı dua etmektedirler.

Ben bu vesileyle 2012 bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum ve yüce Meclisimize saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyoruz Sayın Erol.