| Konu: | 4 NİSAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ULUSLARARASI MAYIN BİLİNCİ GELİŞTİRME GÜNÜ'NE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 02.04.2012 |
ZEYNEP KARAHAN USLU (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uluslararası Mayın Bilincini Geliştirme Günü münasebetiyle söz almış bulunuyorum.
Kara mayınları dünya genelinde ayrım yapmaksızın kadın, çocuk, yaşlı, herkesi hedef alıyor ve her gün, bu gezegende 12 kişi mayınlar nedeniyle ölüyor ya da kolu, bacağı koparak sakat kalıyor. Bu noktada, Türkiye de, mayın döşemesi anlamında ağır kayıpların yaşandığı 26 mayın mağduru ülke arasında yer almamakla birlikte, 2010 sonu itibarıyla topraklarında 977.407 mayın bulunan bir ülke olarak konunun doğrudan muhatapları arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, uluslararası yükümlülükleri düzenleyen ve Ottawa Sözleşmesi olarak bilinen Antipersonel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhasıyla İlgili Sözleşme 1997 yılından itibaren ülkelerin imzasına açılmış ancak Türkiye AK PARTİ Hükûmetinin işbaşına gelmesiyle, 2003 yılı itibarıyla bu sözleşmeye imza atmıştır. Bu, elbette ülkemizin mayından arındırılması adına önemli bir gelişmedir.
Diğer taraftan, 156 ülke tarafından imzalanmış olan bu sözleşme, hâlen imza atmayan İsrail, Amerika, Çin, Özbekistan, Ermenistan ve Suriye gibi 40 ülke tarafından imzalanmamıştır ve bu ülkelerin çoğunlukla kendi vatandaşları olan ve hiç suçu olmayan kişilerin yaralanmaları ve ölümlerinden sorumlu olmak yerine, ülkelerine, toplumlarına ve en geniş ölçüde insanlığa karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri üzerine buradan da bir çağrı yapılması yerinde olacaktır.
Bu bağlamda, ülkemizde de 2003 sonrasında kara mayınlarının mücadelesinde önemli mesafeler katedilmiştir. Ottawa Sözleşmesi'ne atılan imzayı müteakiben, stoklarımızdaki antipersonel kara mayınlarının tamamı 2011 itibarıyla temizlenmiştir ve aynı sözleşmede yer alan mayınların temizlenmesi yükümlülüğümüzün arazi anlamında yerine getirilmesinde de önemli bir mesafe alınmıştır.
2009 yılında yürürlüğe giren Türkiye ve Suriye Arap Cumhuriyeti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyeti Hakkında Kanun çerçevesinde ihale süreci şu anda son aşamadadır. Suriye sınırındaki mayınlar 613.766 adet olup ülkemizdeki toplam mayınların üçte 2'sini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Suriye ile en geniş sınıra sahip olan Şanlıurfa ilinin milletvekillerinden biri olarak altını çizerek belirtmeliyim ki Ekim 2016'da tamamlanması öngörülen bu çalışma ile başta Urfa'mız olmak üzere ülkemizde sorunun ortadan kaldırılması anlamında büyük bir mesafe alınacak ve verimli tarım arazilerimizin kullanılması adına da altı çizilmeye değer bir gelişmeye imza atılacaktır.
Diğer taraftan, doğu sınırlarımızın mayından arındırılması konusunda ise maliyetinin yaklaşık üçte 2'sinin Avrupa Birliği fonlarından karşılandığı katılım öncesi AB mali yardımları çerçevesinde 52,4 milyon euroluk bir proje mevcut olup 2013'ün ilk çeyreğinde de projenin başlaması öngörülmektedir.
Millî Savunma Bakanlığımız, mayın temizliğiyle ilgili tüm hususlarda koordinasyonu sağlayacak yapıları yani millî mayın faaliyeti otoritesi ile mayın faaliyet merkezinin teşkiline yönelik çalışmaları tamamlamış olup bunlar son aşamadadır ve bu ay içerisinde Başbakanlığa sunulması planlanmaktadır.
Bu bağlamda, Hükûmetimizin konuya yönelik etkin çalışmalarına katkı sağlayan, şahsen de katkı verdiğim, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Mayın Yasaklama Kampanyası'nca oluşturulan "Mayınsız Bir Türkiye Girişimi" aracılığıyla yürütülen "Bacağını Ödünç Ver" Kampanyası aracılığıyla konuya yönelik sivil hassasiyetlerin aktive edilmesinin de öneminin altını çizmek isterim ve kampanya aracılığıyla da ifade edildiği gibi, hiçbir felsefi görüş ve devrim, hiçbir siyaset, hiçbir savaş ve hiçbir barış arayışı, hiçbiri ve hiçbir şey, sadece geçen yıl kaydı tutulan 5 bin insanın kara mayınları nedeniyle hayatını kaybetmesini ya da yaralanmasını meşrulaştıramaz diyor, Ottawa Sözleşmesi'ni imzalamayan tüm ülkelere ve kara mayınlarını kullanan tüm örgütlere?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEP KARAHAN USLU (Devamla) - ?bunun korkunç ve korkakça olduğunu yineliyor, Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Uslu.