GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 1915 YILINDA YAŞANAN OLAYLARI DAHA ÖNCE ?SOYKIRIM? OLARAK TANIMLAYIP AKSİNİ İDDİA EDENLERİN CEZALANDIRILMASINI ÖNGÖREN KANUN TEKLİFİNE İLİŞKİN FRANSA ULUSAL MECLİSİNDE 22/12/2011 TARİHİNDE OYLAMA YAPILACAĞINA, KONUYU GÜNDEME TAŞIYARAK TARİHÎ BİR SORUNU İÇ POLİTİKAYA ALET ETMELERİNE, KONUNUN SİYASETÇİLERİN DEĞİL TARİHÇİLERİN ARAŞTIRMASI GEREKEN BİR KONU OLDUĞUNA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:21.12.2011

BAŞKAN - Gündeme geçmezden önce, bir hususu, önemi sebebiyle ve zamanlaması itibarıyla bir defa daha burada, sizlerin huzurunda dile getirmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, 1915 yılında yaşanan olayları daha önce "soykırım" olarak tanımlayıp aksini iddia edenlerin cezalandırılmasını öngören kanun teklifine ilişkin Fransa Ulusal Meclisinde yarın oylama yapılacaktır. Geçmişte barış içerisinde yaşadığımız Ermeni vatandaşlarımızı tahrik ederek her iki taraf açısından istenmeyen olayların vuku bulmasına sebep olanlar, bugün de sadece oy hesabıyla ve bezirgânca bir yaklaşımla konuyu gündeme taşıyarak tarihî bir sorunu iç politikaya alet etmektedirler. Konu, siyasetçilerin değil, tarihçilerin araştırması gereken bir konudur. Bunu defaatle ifade ettik.

Yarın Fransa Ulusal Meclisinde yapılacak oylamanın olası sonuçlarına ilişkin hassasiyetimizi çeşitli vesilelerle dile getirdik. Fransa Ulusal Meclis Başkanına mektup gönderdim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetimiz ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Fransız kamuoyuna ve politikacılarına konunun iki ülke ilişkilerinde yol açacağı kalıcı tahribatı anlatıyorlar. Dünkü birleşimde Başkanlık tarafından Genel Kurul kürsüsünden gerekli uyarı Meclisimiz adına bir defa daha yapıldı, ben de aynen katılıyorum, bugün de aynı uyarıyı yapmayı tarihî bir görev olarak kabul ediyorum. Teklifin seçimler öncesinde gündeme getirilmiş olması bile başlı başına bazı Fransız politikacıların bu konuya nasıl yaklaştığını göstermektedir.

Milletvekillerinin ve parlamentoların görevi ülke ve dünya barışına hizmet etmektir. Politikacı oya muhtaçtır, ancak sağduyulu politikacılar ülkelerinin ve vatandaşlarının geleceğini ipotek altına alacak kararlardan kaçınmalıdırlar. Teklifin kabul edilmesi Türkiye-Fransa ilişkilerinde telafisi mümkün olmayan, tamir edilemeyecek ölçülerde büyük bir hasara yol açacaktır. Umarım yarınki oylamada sağduyu öne çıkar ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine her fırsatta karşı çıkan Fransız politikacıların her iki ülke vatandaşları arasında kalıcı bir tahribata yol açacak hataya düşmelerinin önüne geçilmiş olur.