| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 22.12.2011 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle, bu katılım payıyla ilgili? Sondan başlayalım. Katılım payının amacı gelir getirici değil -bunu açıkça ifade edelim- istismarları önlemeye dönük ağırlıklı olarak.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Kaldırın o zaman, kaldırın, kurtulalım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yani 1 lira için "İlaç yazma." diyecek.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - İkincisi: Kurum bu düzenlemede yetki alıyor. Aldığımız yetki, düşük ilaçlarla ilgili katılım payını almamayı da içeriyor. Bunu da gerçekleştireceğiz. Bu ayrı bir olay. Tekrar ediyorum: Buradaki amaç gelir getirici bir amaç değildir.
Maraş katliamıyla ilgili bir yorum yaptınız. Yani, bütün katliamları lanetliyoruz biz ve faillerin bulunması için de iktidar olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Birçok faili meçhul aydınlatıldı. Dönemimizde faili meçhul yok noktasında. Öyle tahmin ediyorum, bunları da dikkatle izliyorsunuzdur.
Dış Türkler Başkanlığıyla ilgili olarak, önemli bir birimdir Yurt Dışı Türkler Başkanlığı ve Akraba Toplulukları. Bu talebinizi gerek kurumla gerekse ilgili bakan arkadaşla görüşeceğimi ifade edeyim.
BAĞ-KUR'lularla ilgili olarak geriye dönük bir borçlanma çalışmamız şu an itibarıyla yok. Geçmiş dönemlerde de bunlarla ilgili geriye dönük bir borçlanma şu anda yok, böyle bir çalışmamız yok. Ama böyle bir çalışma olur ise zaten sizlerle de, kamuoyuyla da paylaşırız.
Cari açık ve sağlık harcamaları? Sosyal devlet cari açığı kapatacak alanları biliyor ki Ekonomi Bakanlığımız bununla ilgili çok ciddi bir çalışmayı gerçekleştirdi. Hangi alanlarda cari açık oluşuyor, bununla ilgili, ilgili bakan arkadaşımız gerekli açıklamaları yapacaktır.
Sosyal devlet, sosyal devlet olmanın gereği sağlık hizmetlerini sunmaktadır. Cari açığın kapatılmasıyla, azaltılmasıyla, düşürülmesiyle ilgili sağlık harcamalarının ve sosyal harcamaların aklımızdan geçirmediğimiz bir konu olduğunu belirtmek istiyorum.
Anayasa Mahkemesi, arkadan dolanma gibi bir yaklaşım? Bu doğru değil. Az önce kürsüden de izah ettik, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini dikkate alarak bu düzenlemeyi yapmış bulunuyoruz ve kamudaki işçilerle kamudaki memurlar arasında kıdem tazminatı ve bu ikramiyelerle ilgili bir eşitlemeyi bu iptal vasıtasıyla gerçekleştirmiş oluyoruz.
İntibak yasası, geçende de ifade ettim, emeklilerin uzunca yıllardır dile getirdikleri bir olaydır. Bununla ilgili çalışmamız Bakanlar Kurulunda. Büyük ihtimalle 2012'nin ilk çeyreğinde bu yasalaşmış olacaktır. Bu konuda bir eksiğimiz yok, Bakanlık olarak gerekli çalışmalar tamamlandı.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan "2012'nin ilk çeyreği" dediniz değil mi?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Evet.
Aile hekimliği yurt genelinde yaygınlaştı, doğru. Henüz bu konuda eksiklerimiz var, onu tamamlama gayreti içerisindeyiz. Aile hekimlik sistemimiz tam oturduktan sonra sevk zinciri konusu veya sağlıktaki aksamalar ne şekildedir, o zaman değerlendireceğimiz bir konudur. Henüz aile hekimliği sistemini oturtma gayreti içerisindeyiz her iki bakanlık olarak ve şu anda sağlıklı bir gidiş olduğunu da ifade edeyim.
Yeşil kartlılarla ilgili bugün yaptığımız düzenleme mevcut yasadaki yeşil kartlıların pozisyonunu 5510'a taşımış oluyor ve yeşil kartlıların özel hastanelere ve üniversite hastanelerine sevkle veya acil durumlarda gitme durumları var. Bu durum aynen muhafaza edilecek ama önümüzdeki süreç içerisinde, özellikle gelir testi çalışmaları tamamlandıktan sonra bu konularda farklı düzenlemelere gidebiliriz. O konuları da önümüzdeki süreç içerisinde paylaşırız.
Global bütçe? Bildiğiniz gibi kamu hastaneleri de, devlet hastaneleri de bu global bütçeye? İlaçla ilgili global bütçe çalışmamız var. Üniversite hastaneleriyle ilgili de şu anda yani çalışmamız var fakat uygulamada böyle bir düşüncemiz söz konusu değil, onu da belirteyim.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarını bu ay sonu itibarıyla 29'unda tamamlayacak. Bağımsız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor ve bu konuda Komisyonun belirleyeceği karara tabii ki hepimiz saygılıyız. Komisyon Türkiye'nin şartlarını ilgili tüm kurumlardan tüm verileri alarak bu çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede Asgari Ücret Tespit Komisyonu ücretleri, zam oranlarını, artışları belirleyecek.
2821 ve 2822'yle ilgili? Ocak 17, son tarihi, istatistiklerin yayınlanması yani sendikaya kayıtlı işçilerle ilgili istatistiklerin yayınlanmasının son tarihi. Bunu dikkate alarak yasa ocak ayı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde umuyorum ki yasalaşacak. Ben şahsen bir engel görmüyorum, bütün değerlendirmeler yapıldı, Meclis bu arayı verdikten sonra komisyonlarda ilk ele alacağımız yasaların başında geliyor.
Sayın Başkan, eğer cevap veremediğim veya not alamadığım sorular var ise bunları da yazılı olarak cevaplandıracağımı belirtiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Vural, buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Bakan, biraz önce dediniz ki "Gelir getirmek için?" Yani ne yapmak için? Gerçekten ben bu mantığı kavramak için soruyorum: Şu 1 lira için vatandaş "Bana ilaç yazma." diyecek, şu 1 lira için, 1 lira? Vatandaş bunu ödeyemeyecek. Ödeyemeyeceği için, ödemek istemeyeceği için ilaç yazılmayacak ve tasarruf edeceksiniz. Bu, vatandaş sağlığından tasarruf edemeyeceğine göre, doğrudan doğruya gelir getirme amacına yönelik ya da vatandaş o kadar zor durumdaki bunu ödeyemeyeceği için "Bana ilaç yazma doktor. Altı kutu ilaç yazmışsın, pazarlık edelim ya, ben ancak üç tanesini verebilirim. Veremem 3 lira, olmaz." diyecek, tasarruf edilecek. Yani bu son derece yanlış bir mantık. Dolayısıyla paralı bir şey, 1 lira için bence değmez Sayın Bakan. Kanuna koymaya da değmez 1 lirayı.
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, net bir cevap istiyorum: Muhtarlar 2002 yılında 90 lira maaş alıyordu, 80 lira BAĞ-KUR primi -en düşük kademe- ödüyorlardı; şimdi 370 lira alıyorlar, 340 lira BAĞ-KUR primi ödüyorlar. O zaman 10 lira kalıyordu, şimdi 30 lira kalıyor.
Muhtarların sosyal güvenlik primlerini hazineden, maliyeden karşılayıp bu insanların özlük haklarını verecek misiniz, yoksa, hâlâ, dokuz yıl geçti, zatıaliniz bu konuda, şurada grup başkan vekili olarak otururken "Hazırladık, getiriyoruz." dediniz, şimdi Bakansınız, direkt sizi ilgilendiriyor. Muhtarların özlük hakları konusunda acaba yine Köy Kanunu, köylere mi gideceğiz, onu mu bekleyeceğiz? Sizden net bir yanıt bekliyorum, herkes sizden cevap bekliyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir buçuk dakikanız var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, muhtarlarla ilgili geçtiğimiz dönemde de çalışmalar yaptık. İfade ettiğiniz gibi, 90 TL maaş aldıklarında Bakanlar Kurulu kararıyla bunu 1 kat artırmış idik. Şimdi, daha sonra olan gelişmeleri de dikkate almanızı istirham ediyorum. Biliyorsunuz MERNİS projesi yürürlüğe girdi. MERNİS yürürlüğe girdikten sonra muhtarların o klasik tanımlamalar çerçevesinde çok önemli ölçüde görevlerinin ortadan kalktığını görüyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - İşleri bitti!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Müsaade eder misiniz.
Bu çerçevede "muhtar" ifadesiyle ilgili yeni bir tanımlama, yeni bir statü belirlenmesi çalışmasının doğru olacağı içerisindeyim. Yani muhtarlık var idi bugüne kadar, var olmaya devam edecekse, yeni bir statüye gereklilik var çünkü gerçekten MERNİS projesi önemli ölçüde muhtarların görevlerini otomatik olarak yapar duruma geldi.
E, 1 lira, biz özellikle ifade ediyoruz: Sizin dediğiniz 1 lira, 2 lira, 3 lira, 5 liralık ilaçtan biz katılım payı almayacağız belki de. Kurumun bu konuda yetkisi var, yani bu değerlendirmeyi yapacağız ve nereden alıp nereden almayacağımız konusunda?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Son cümle Sayın Başkan?
BAŞKAN - Evet, Teşekkür ederim Sayın Bakan.