GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:78
Tarih:14.03.2012

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız halk arasında "kentsel dönüşüm" olarak nitelendirilen, adlandırılan ama afet riski altındaki alanların dönüşümüyle ilgili kanun tasarısı hakkında birçok yerde demeç veriyor, Sayın Bakan halkı kendisine göre bilgilendiriyor ve bazı cümleler söylüyor, diyor ki: "Şehirlerimizi her bakımdan modern hâle getireceğiz."

Şimdi, tabii, bu, modernlikten ne anladığımıza bağlı. Bir milletvekilimiz de biraz önce -Sayın AKP Milletvekili- kentlerimizin durumundan bahisle buralarda dönüşüm yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını ve Cumhuriyet Halk Partisinin de buna katıldığını söylemişti. Şimdi, tabii, burada ne tür koşullarda kentsel dönüşüme başlayacağız, kanunda onun tarifi var; işte riskli alan olacak, riskli yapı olacak. Ama Sayın Bakan merak ediyorum, size bir bilmece sorayım: Riskli alan değilse, riskli yapı değilse bu afet riski altındaki alanlardaki dönüşümü nasıl uygulayacaksınız, onu merak ediyorum.

Şimdi, bir örnek vereceğim. Bu örnek belki bazılarınıza göre bundan sonraki olacak projeler için genelleştirilemeyecek bir proje gibi algılanabilir ama bunu göstermek zorundayım, aylardır bekliyorum -şu resmi size göstermek istiyorum- Sayın Bakanımıza da Komisyonda gösterdim bunu. Bu resim, yeşil Bursa'nın, Ulu Cami'nin hemen altındaki Doğanbey Mahallesi'nin son hâlini gösteriyor. Bunun hikâyesini kısaca anlatacağım vaktim müsaade ettiği sürece: 2000 yılında projeye ilk atılan imzalarda yaklaşık 4 bin hak sahibi var. Beş yılda proje bitmiyor ve çok vefat gerçekleştiği için, şu an verasetlerle birlikte -5 bin kişiyi aile olarak düşünürsek- 15 bin kişiyi ilgilendiren bu proje ve hâlâ devam eden mağduriyetler var. Bu, TOKİ'nin uygulamasıyla ortaya çıkan Doğanbey Projesi. Bakın ne oluyor? 2.300 daire yapılıyor; Osmangazi Belediyesine 35, TOKİ'ye 400 daire, toplamda 2.747 daire yapılıyor. Proje 2008'de başlarken on sekiz ayda biteceği söylenen proje hâlâ bitmiyor. İlk etapta, yazılı olmasa da yapılan toplantılarda imza atması istenen hak sahiplerine binaların 13 kat yapılacağı söyleniyor. Sonra projede değişiklik yapıyorlar, tadilatla 23 kata çıkarıyorlar ve gelinen nokta bu. Şimdi, biraz önce sayın milletvekilinin dediği gibi, mevcut, elimizdeki yasal enstrümanlarla kentsel dönüşüm yapamadıklarını söylüyorlar. Bunu yapmışlar. Hangi enstrümanla yaptınız bunu? TOKİ'nin iştirakleri önümüzdeki yıllarda kentsel dönüşümle böyle mi olacak? Burada gördüğünüz, aşağıdaki yapıların çoğu gecekondu değil. 4-5 katlı, 7-8 katlı yapıların yanında duran manzara bu. Ulu Cami'nin altında yeni Bursa duvarı ve şu anda 5 bin kişi, 5 bin hane bundan mağdur. Sonra da projenin ölçeklerini değiştiriyorlar, metrekarelerini artırıyorlar, üç tip evden bahsediyorlar ve bu artan metrekareler için de buradaki hak sahiplerinden ekstra para istiyorlar ve şimdi onlar mağdur. Bursa mağdurları web sayfası vardır. Doğanbey mağdurları sayfasına girerseniz, orada hikâyenin tümünü görürsünüz.

Biz diliyoruz ki kentsel dönüşüm olsun, afet riskleri azaltılsın, daha ferah, daha güzel, yeşil, güzel alanlarda yaşayalım. Böyle olacaksa biz böyle kentsel dönüşüme karşıyız.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Eyidoğan.