GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2011

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hepinize iyi akşamlar diliyorum.

Değerli arkadaşlar, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir hukuksuzluk varsa Cumhuriyet Halk Partisi haksızlık ve hukuksuzluklarla mücadele etmek için her ortamda bunu dile getirmek zorundadır.

Tabii, ülkede zamlar gündeme geldiği zaman bunun adına "zam" denilmedi, bunun adına "güncelleme" denildi. Peki, güncelleme ise aynen Sayın Bakanın, getirdiği o "güncelleme" ifadesiyle, aynı şekilde emeklinin, çalışanın maaşlarına da "güncelleme" kavramını kullanması kadar doğal bir şeyin olmaması lazım. Yani çalışana gelince güncelleme yok. Ancak hukukta temel bir ilke vardır: "Nimet, külfet karşılığıdır." Yani bu şekilde, bu nimetten de çalışanların yararlanması gerekir. Gerçekten, bu anlamda, gerek Komisyonun gerek Bakanın bu yönde olumsuz oy kullanmasının bir gerekçesinin olması gerekir. Hiç olmazsa Maliye Bakanımız derdi ki: "Şu kadar, bütçede bir gider olacak." Acaba Sayın Bakanımız bu konuda "Güncelledim." demiş olsaydı ne kadar bir gider olacaktı? Bunun gerekçelerini halkımıza açıklarlarsa bence daha doğru olur. Bu açıklanmadan, direkt olarak reddedilmesi yasaya aykırı.

Burada, tabii, bu fırsatı bulmuşken, Ankara'da, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresince -yani kısaltması ASKİ- Konutkent ve Koru Sitesi'ne, yani Eskişehir Yolu tarafındaki büyük bir kesime aşağı yukarı üç günden beri su verilmemekte. Ankaralı vatandaşlarımız derler ki: "Belediye bu suları keserken hiç olmazsa bir plan, program dahilinde halka duyurulması lazım." Bize, duyurulmadığını söylerler. "Ne olur, bizim bu talebimizi Mecliste gündeme getirin; belki Belediye veya Şehircilik Bakanlığı, bu konuda, hiç olmazsa bunu duymuş olur..." Yani eğer bundan sonra Ankara'da veya herhangi başka bir ilimizde sular kesilecek ise vatandaşa önceden "Sularınızı biz keseceğiz?" Bir tamirat olabilir, bir onarım olabilir, bunlar mümkün olan şeylerdir. Yani plansız, programsız, habersizce bunların kesilmesi gerçekten doğru bir hadise değil.

Konumuz açısından, esasen, bu konu düzenlenirken, daha önceden Anayasa Mahkemesinin 2005/40 esas, 2009/17 sayılı Kararı ile 5 Şubat 2009 tarihinde dava açan bir vatandaşımız nedeniyle bu yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmişti. Anayasa Mahkemesi gerekçesinde de bu olayın düzenlenmesiyle ilgili, Hükûmete, yasama organına bir yıllık süre vermişti. O açıdan, süre dolunca, tabii ki bu yasama olayı gündeme geldi, bu düzenleme.

Değerli arkadaşlar, düzenleme gündeme geldi ancak hükümde yeni düzenlemeyle şu gündeme geliyor: "Ancak, dava açanlar  davasından vazgeçer ise bundan yararlanır." denilir. 

Değerli arkadaşlar, Türk hukuk tarihinde bugüne kadar şartlı olarak bir yasa düzenlemesi yapılmamıştır. Şartlı olarak yasa düzenlemesi ancak özel hukuk kişileri arasında, Borçlar Kanunu 156 ve 158'inci maddeleri arasında, özel hukuk sözleşmeleri yapılır. Yasama organı şarta bağlı sözleşme yapamaz.

Peki, şarta bağlı sözleşmeyi niçin yasama organı yaptı? Şunu açıkça itiraf ediyor: Yani, evet, bu yasa hukuka aykırıydı. Bu yasa hukuka aykırı olması nedeniyle vatandaş davayı açtı ancak bu davaları kazandı veya kazanacak. Burada doğacak olan mahkeme masrafı, ücreti vekâletini biz devlet olarak, Hükûmet olarak ödemek istemiyoruz manası çıkıyor bunda. Bunun açıkçası, Türkçesi bu. Yani  burada devlet haksız olduğunu ikrar ediyor.

Peki, değerli arkadaşlar, bizim Anayasa'mızın 2'nci maddesi, hukuk devleti ilkesi var. Yani devlet bile bile yanlışa "Evet" der mi? Dememesi gerekir artı kaldı ki zaten dava, açıldığı andaki koşullara göre açılır. O anda eğer haksız ise yani vatandaş bir daha bu ücreti vekâleti, masrafını kendi cebinden niçin ödesin? Yani bu açıdan, "Bu yasal düzenlemeden yararlanmak isteyen vatandaşımız açmış olduğu davadan vazgeçmesi hâlinde bundan yararlanacaktır." ibaresi gerçekten eğer tabii ki daha önce iptal kararını veren Anayasa Mahkemesi yine aynı düşüncede ise, daha önce iptal ettikleri gerekçesi Anayasa'nın 2'nci, 10'uncu, 60'ıncı maddelerine göre aynı şekilde götürülür ise yine iptal edilebilir. Çünkü vatandaş için yine büyük bir mağduriyet. Yani yol yakın iken, Bakanlık burada, siz siyasal iktidar yetkilileri ve çoğunlukta bulunan arkadaşlarımız buradadır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) -  Yani burada el ele verip bu yanlışı eğer düzeltirsek gerçekten gecikmiş olmayız.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ederim. Sağ olun Sayın Tanal.