| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 22.12.2011 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Ben de Fransa'nın aldığı bu kararı kınayarak başlıyorum. Yalnız bir konuda da uyarıda bulunmak istiyorum, Türkiye'de de Balkanlı göçmenler tehcir edilmişler, 100 binlercesi katledilmiştir ama hiçbirisi bunu, bu acıları kendi kimliklerinin bir parçası yapmamışlardır. Bugün bu karar alınmadan önce, dünkü tartışmalarda, bu anlamda baktığımızda Sayın Bülent Arınç'ın provokatif konuşmasını da kınamak istiyorum buradan.
Değerli arkadaşlar, ben önerge hakkında şunu söylemek istiyorum: Vatandaşımız eczaneye gidiyor, oraya gittiğinde ilacını almak istiyor fakat ne yazık ki işlemlerini yaptıramadığı için, provizyon alamadığı için tekrar gerisin geriye dönmek zorunda kalıyor. Bunun tekrarlanmaması için Hükûmet bir madde getirmiş, 30 tane bilgi işlem uzmanını bu işi kolaylaştırmak için istihdam etmek istiyor. Biz buna katılmakla kalmıyoruz, bunun 120 kişiye çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Aksi hâlde yine amaca ulaşılamayacak.
Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın Bakanı dinledim konuşurken. Bu tedbirleri sağlık politikalarının ve sosyal güvenlik politikalarının sürdürülebilir olması için aldıklarını söylediler. Bence biraz geç kalmışlar. Ben aşağı yukarı bu sağlık ve sosyal güvenlik politikalarının sürdürülemez olduğunu beş yıla yakındır söyleyip, yazıp çiziyorum. Bugün gelinen noktada aslında özetlersek bu konuştuğumuz yasa tasarısı bir tahsilat tasarısıdır. Bu tasarıyla yeniden eller vatandaşın cebine atılacaktır.
Değerli arkadaşlar, bugün gelinen noktada sağlık harcamaları 16,5 milyar dolardan devralınmış, 50 milyar dolara gelmiştir. Toplam ilaç harcamaları da bunun içerisinde çok büyük bir pay oluşturmaktadır. Hükûmet, bugün, tıkandığı için yeni kaynak arayışı ve tasarruf arayışı içindedir, vatandaştan çeşitli aşamalarda sağlık birimleri kesmiş olmasına rağmen yenilerini getirmektedir.
Dünkü bütçe tartışmalarında IMF söz konusu oldu hatırlıyorsunuz. Ben, bugün, burada tartıştığımız kararların IMF'e Hükûmetçe yazılan niyet mektubunun sonucu olduğunu söylüyorum. Bakın, size AKP Hükûmetinin IMF'e yazdığı niyet mektubundan ilgili bölümü okuyorum şimdi değerli arkadaşlar: "Verimliliği artırmak amacıyla ayakta tedavi hizmetlerinden birinci, ikinci ve üçüncü basamaklarda farklılaştırılmış oranlarda katkı payı alınmasını öngören düzenlemeler Sosyal Güvenlik Reformu'na dâhil edilecektir." İşte, bugün yapılan şey, IMF'e yazılan bu niyet mektubunun gereğini yerine getirmekten ibarettir.
Değerli arkadaşlar, ben, Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken de vatandaşın cepten sağlık harcamalarının bu Hükûmet zamanında 2,7 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarıldığını söylemiştim. O zaman Sayın Bakan itiraz etmişlerdi, bunun içinde başka harcamalar olduğunu söylemişlerdi. Bunu daha açık bir şekilde ifade etmek için söylemek istiyorum ki hane halkı harcamalarında sağlık harcamalarının payı 3,2 iken bu Hükûmet zamanında yüzde 6'ya çıkmıştır. Her hâlükârda vatandaşın cebine elinin atıldığının göstergesidir.
Değerli arkadaşlar, yine, sağlık bütçesi tartışılırken ben Sayın Bakana rehin almaların tekrar geriye döndüğünü, eskiden "Paran yoksa öl." siyasetinin şimdi "Paran yoksa ölürsün, bu da ilahî adalet olur." siyasetine dönüştüğünü söylemek istiyorum. O gün Sayın Bakan örnek verdiğim gazeteyi beğenmemişti, ben de bugün beğenirler diye Sabah gazetesinden bir kupür getirdim. Parasını ödeyemeyen vatandaşlara paspas yaptırılırken çekilmiş bir fotoğraf bu. Kaynak da Sabah gazetesi, 2010 tarihli.
Değerli arkadaşlar, AKP Hükûmetinin sağlık politikalarının yaldızı dökülüyor. Gerçekten bir dönem yüzde 5-6 oy almalarında etkisi olmuştur, bundan sonra eğer tekrar vatandaş odaklı, insan odaklı sağlık politikalarına dönmezlerse, bu yüzde 5 aldıkları oyu yüzde 15 olarak geri iade edeceklerdir ve göreceksiniz, 9,5 milyona çıkardığınız yeşil kartlıları yarı yarıya da azaltmak zorunda kalacaksınız.
Hepinize teşekkür ediyorum, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.