GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2011

ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlayarak başlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, ben de bu kürsüye gelen diğer milletvekili arkadaşlarım gibi, Fransız Parlamentosunun Ermeni soykırımıyla ilgili çıkarmış olduğu yasayı şiddetle kınıyorum. Öyle düşünüyorum ki eğer Voltaire sağ olsaydı bugün utancından ölürdü. Dün bir tilki kurnazlığı içerisinde Anadolu halkını kendi devletine isyana zorlayıp sonra yüzüstü bırakıp kaçanlar, bugün bir akbaba kurnazlığıyla bu ölümlerden medet umar hâldedirler. Bu nedenle de Fransız Hükûmetini bir kez daha düşünmeye davet ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, bilinmesini isterim ki biz tarih yapan bir milletiz. Tarih yapmak ayrı, tarihi yazmak ve tahrif etmek ayrı bir şeydir. Fransız Hükûmetine, Muhteşem Süleyman'ın François'a yazdığı mektubu bir kere daha okumasını tavsiye ederim.

Değerli arkadaşlarım, bu olayda da çok net bir şekilde gördüğümüz gibi, emperyalizm, kendi çıkarları söz konusu olduğunda hangi düzeylerde alçalabildiğini bir kere daha göstermiştir. Ancak onları bu şekilde eleştirirken bizim de ne yaptığımıza dönüp bakmamız gerekir diye düşünüyorum. Evet, biz ne yapıyoruz değerli arkadaşlarım? Biz TÜPRAŞ'ı sattık -emperyalistlere sattık, global sermayeye sattık- PETKİM'i sattık, Telekom'u sattık.

Arkadaşlar, bugün bu ülkenin insanının sağlığı satın alınmak isteniyor. Nasıl satın alınmak isteniyor? Önce bu ülkenin hekimleri özel hastanelere itelendiler. Daha sonra devlet hastanelerinin özelleştirilmesi için bir proje geliştirildi. Bu insanların özlük hakları günden güne kırpılarak sözleşmeli personel aşamasına getirildi. Daha sonrasında ise üniversite hastanelerinin de bu çarkın içine dâhil edilmesi sağlandı.

Değerli arkadaşlarım "Liberal ekonomi uyguluyoruz." diyoruz. Devlet, bakkal açana karışmıyor, fabrika kurana karışmıyor -karışmaması gerekir eğer liberal ekonomi ise- fakat özel hastane açacaksınız "Olmaz"  deniyor. Neden olmaz? Ya zarar edersen... Değerli arkadaşlarım, müteşebbis kâr eder zarar eder. Mademki liberal ekonomideyiz o zaman ona da karışmayacaksınız ama maalesef bu ülkede özel hastane açabilmek için belli kriterleri aşmak zorundasınız.

Bunları aştınız, özel hastaneyi açtınız, doktor çalıştıracaksınız, buna da müdahale var arkadaşlar. Sağlık Bakanı özel hastanede kaç hekimin çalışacağına karar veriyor. Peki, siz bir fabrikatörün fabrikasında kaç işçi çalışacağına karışıyor musunuz arkadaşlar? O zaman neden doktorlara karışıyorsunuz. Doktorların üstündeki bu  baskı nedir?

Arkadaşlar, üzüntüyle söylemek isterim ki bu ülkede taksi plakaları satılırdı biz bunu bilirdik ama bugün artık doktor plakaları satılır oldu hem de 400-500 bin lira gibi rakamlara satılır oldu. Bu kısıtlama neden arkadaşlar? Adam özel hastanesini açmış, diyor ki: "Benim doktora ihtiyacım var. Alacağım, çalıştıracağım, istihdam edeceğim." Hayır, çalıştıramazsınız. Çünkü değerli arkadaşlarım, bu projenin altında Türkiye'nin sağlık sisteminin ele geçirilmesi söz konusudur. Önce özel hastaneler kuracaksınız, sonra bunları bir zincir hâline dönüştüreceksiniz, sonra da bunları uluslararası sermayeye birer birer satacaksınız. Satılmaya başlandı, sizler de bunu çok iyi biliyorsunuz ama bu yeter mi? Yetmez. Neden? Çünkü emperyalizm, global sermaye daha çok kâr etmek istiyor. O zaman ne yapmak lazım? Daha ucuz işçi bulmak lazım. Türkiye'de bundan daha ucuz işçi bulamazsınız. O zaman yurt dışından getireceksiniz arkadaşlarım. Bugünkü uygulama budur.

Değerli arkadaşlarım, açık yüreklilikle söylemek isterim ki bu ülke, bu ülkenin insanı, sağlığını başkalarına satanları affetmez.

Bu anlamda sizleri uyarır, hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.