GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2011

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu madde üzerinde görüşmek üzere ben söz aldım.

Belki de bütün grupların hemfikir oldukları ve oy birliğiyle geçmesini istedikleri bir madde bu. Bu maddede biz neyi değiştiriyoruz ya da hangi düzenlemeyi yapıyoruz? Ben uygulamadan gelen bir avukat olmam  nedeniyle içimizi, canımızı çok yakan bir konuydu bu ve müvekkillerimize hesabını veremediğimiz   bir  konuydu. Bu konuda, bu maddeyle şunu düzenliyoruz: Çiftçi kadınların, tarım BAĞ-KUR'lusu kadınların 2003 yılı öncesinde, aile reisi kavramına dayanması nedeniyle, Medeni Kanun'daki aile reisi kavramı nedeniyle bunların borçlanmaları mümkün olmuyordu. Normal koşullarda erkekler 1994 yılından itibaren eğer vergi tevkifatları kesildiyse erkeklerin burada borçlanmaları ve BAĞ-KUR tescilini yaptırmaları mümkün iken kadınlar BAĞ-KUR tevkifatını yaptırsalar dahi aile reisi niteliğinde olmadıkları için kadınların BAĞ-KUR tescili kurum  tarafından yapılmıyor, bu konuda davalar açılıyor. Bu davaların sonucunda da -mahkemeler bunu kabul ediyor ama- bunun sonucunda ne oluyor? Çok fazla zaman geçmiş oluyor, ayrıca çok fazla masraf yapılmış oluyor, bunun yanında da devlet de buradan çok ciddi zararlar görüyordu çünkü SSK kurumu bu nedenle çok ciddi vekâlet ücretleri ve masrafları ödemek durumunda kalıyordu. İşte, biz, bu maddeyle kadınların aile reisi kavramının 2003 yılı öncesinde de aranmaması gerektiği konusunu düzenliyoruz ve olması gereken bir düzenlemeydi bu.

Bunun dışında, zaten çiftçi kadınlarımız bizim gerçekten sosyal güvenceden yoksun olan insanlardır. Ben biraz önce de Sayın Bakanımıza sordum "İşçi kadın için doğum borçlanması tanınıyor, ama tarım BAĞ-KUR'lusu ve esnaf kadın için doğum borçlanması neden tanınmıyor?" dedim. Bakanımız da dedi ki: "Onlar primlerini ödeyebilirler."

Ama şöyle düşünelim: Çiftçi kadın ve esnaf kadın doğum yaptıktan sonra çalışamadı, vergi kaydını kapatmak durumunda kaldı, daha sonra ileride mali durumu düzeldi ve bu döneme ilişkin de doğum borçlanması yapmak istiyor, o zaman neden bundan yararlanamasın? Neden işçi kadın yararlanırken çiftçi kadın aynı hükümlerden yararlanamasın? Bunun mutlaka bu düzenlemeye girmesi gerekiyor, bundan sonraki düzenlemelerde olması gerekir diye düşünüyorum.

Bunun yanında, bir de uygulamada yapılan bir hatalı işlem var. Askerlik borçlanması yapan erkekler için geçmişte sigortalı olunması aranıyor mu? Hiçbir şekilde aranmıyor. Geçmişte sigortalı olmasa da erkekler askerlik borçlanmalarını yapabiliyorlar ve sigortalılıkları o kadar süre geriye gidebiliyor.

Peki, kadınlar için, yani doğumunu yaptı, daha sonra sigortalı oldu, daha sonra BAĞ-KUR'lu oldu, bu kadınlar için neden geriye doğru bir borçlanma yapılamasın, doğum borçlanması yapılamasın? Erkekler için bu hak veriliyor da, askerlik öncesi bir sigortalılık aranmıyor da, sigortalı kadın için ve tarım BAĞ-KUR'lusu kadın için, esnaf kadın için, öncesinde neden herhangi bir sigortalılık aransın?

Bence, bu da gerçekten hakkaniyete uygun olmayan, eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamadır, bu uygulamanın da bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Zaten yasaya baktığımızda, 5510 sayılı Yasa'nın 41'inci maddesine baktığımızda, 41'inci maddede bu konuda düzenleyici ya da engelleyici herhangi bir hüküm yok, ancak SSK'nın bu konudaki bir genelgesi sonucunda yanlış bir uygulama var, elbette kurumlar da buna uygun davranıyor ve mahkemeler de zaman zaman bundan etkilenebiliyorlar. Bu SSK genelgesi kaldırıldığı takdirde, doğum borçlanması öncesinde sigortalı olma şartının aranacağı şeklindeki genelge kaldırıldığı takdirde, o zaman bu kadınlar, sigortalı kadınlar bu doğum borçlanmasından yararlanabilecekler, bir hakkaniyet gasbı da ortadan kalkmış olacaktır diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.

Çok sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaz.