| Konu: | OSMANİYE İLİNİN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 90?INCI YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 03.01.2012 |
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; Anadolu'nun güney kapısı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 80'inci vilayeti, Çukurova'nın güzide kenti Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Geçen hafta Uludere'de, dün Kırıkkale'de hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenabıallah'tan rahmet diliyorum ve 2012 yılının geride bıraktığımız yılın acılarını ve endişelerini unutturmasını, hayırlar getirmesini diliyorum.
"Cuydur Ahmet" namıyla yaşamış merhum bir Osmaniyeli hemşehrim yolda yürürken kendisine havlayan bir köpeği göstererek etrafındakilere şöyle der: "İt aklı işte, elimde sopa olduğunu bilmiyor." Bu söz, Türk milletinin engin hoşgörüsünü ve büyük sabrını, aynı zamanda da yeri geldiğinde göstereceği tavrı ifade eden bir sözdür.
Bundan doksan dört yıl evvel, 1918'de, dünyanın Tanrı tarafından sadece kendileri için yaratıldığını düşünen sömürgeci devletler Birinci Dünya Savaşı'nın mağlupları arasında sayılan Osmanlıyı parçalama planı çerçevesinde Osmaniye'yi işgal ettiler. Önce kısa bir süre İngilizler geldiler Osmaniye'ye, sonra da asıl işgalci Fransızlar. Şu, Cezayir'de soykırım yapan, insanlık katili teröristlerden kendilerine sevgili tutan Fransızlar.
Bugün soykırıma uğradığını iddia ettikleri yerli Ermenilerle, Osmaniye'de adam öldürme ve yağmacılık yaparak cürüm ortağı oldular, halka zulmettiler. Duruma dayanamayan Osmaniyeliler, 1919 Mayısında Mustafa Kemal tarafından başlatılan millî mücadeleye paralel olarak silahlı mücadeleye başladılar, çete örgütlenmeleri yaptılar. Yanıkkışla ve Karayiğit köylülerinden oluşan Kırmızı Müfreze o çetelerden biriydi ve içinde, sonra Anıtkabir'e mozole mermerini gönderecek Raziye köyünden, bugünkü adıyla Kayalı köyünden Rahime Hatun (Rahime Onbaşı) da vardı.
Bu müfrezeye bağlı Yaveriye Çetesi, Yastı Kelle, Ali Kılıç, Mamık Hüseyin, Kadir Çavuş, Muhammet Hoca, Nacar Ökkeş, Borazan Mehmet, Hacı Ağa Oğulları Ali ve Ahmet, Ali Bekiroğlu Ahmet gibi bilinen mensuplarıyla, 5 Ağustos 1920'de, kahraman Türk kadını Rahime Hatun'u şehit vermek pahasına da olsa Fransızların karargâhlarını ele geçirmek suretiyle onlara ilk yenilgiyi tattırdılar, hepsini Rahmet ve şükranla anıyoruz.
Başta anlattığım Cuydur Ahmet merhumun cevabında olduğu gibi, Türk milletini tanımayan malum akıllılar 7 Ocak 1922'de geldikleri gibi döndüler. O yüzden bugün Osmaniye'nin cadde ve sokaklarında, Osmaniye halkı adına belediye reklam tahtalarında şöyle yazıyor: "Fransa bizi iyi tanır, 1922'den."
Aslında, malum akıllılar bin yıl evvel de Haçlı orduları ile gelmişlerdi; o zaman da, Osmaniye'nin 1922'de verdiği cevabı Selçuklu ve Osmanlı sultanları vermişlerdi. O malum akıllılar şimdilerde de var. Türk milletinden bir millet daha, Türk vatanından başka bir vatan daha çıkarmaya niyetliler. Bizim ise onlara vereceğimiz cevap çoktan hazır: Biz Türk milliyetçileri sağ ve var olduğumuz sürece bu vatanda şanlı Türk Bayrağı başkent Ankara'da, Edirne'de, Van'da, Hakkâri'de, Muğla'da, Artvin'de, Diyarbakır'da, Antalya'da, hülasa tüm vatanda tek başına dalgalanacaktır; tüm vatanı temsilen Osmaniye ve Osmaniyelilerin hür ve bağımsız yaşama azim ve kararlılığı sonsuza dek muhafaza edilecektir ve bu topraklar üzerinde daha binlerce yıl Türk milletinin çocukları son nefeslerinde şehadet kelimesini ve "Ne mutlu Türk'üm diyene." vecizesini dile getirerek ruhlarını teslim edeceklerdir.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Türk milliyetçilerinin özlediği memleketin bir bölümünü şair şöyle dile getirmiş:
"Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun."
Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yılı münasebetiyle bu toprakların vatan olması için kanlarını ve canlarını veren şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.