GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:20.03.2012

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grup önerimiz hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Afganistan'da şehit verdiğimiz 12 vatan evladımıza rahmetler diliyorum, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, grup önerimize konu olan araştırma teklifimiz, Meclis araştırması önergemiz Sakarya ili sahillerinde yaşanan kıyı erozyonunun sebeplerinin belirlenmesi, gerekli önlemlerin acilen uygulamaya koyulmasıyla ilgilidir. Bu sorunun Mecliste ele alınması yurdumuzun diğer yörelerinde yaşanabilecek benzer olaylar için hazırlıklı olmak anlamına gelecektir; Meclis araştırmasına konu edilmesinin nedenlerinden bir tanesi budur. Diğer taraftan, sorunun bugüne kadar çözülememiş olması ilgili kurumlarımızda gerekli bilgi birikiminin olmadığını da göstermektedir. Bu yüzden, konunun Mecliste, ayrım göstermeden, siyasi partilerimizce el birliğiyle ele alınması gerektiğine olan inancımızdır ikinci sebep araştırma önergesine konu yapmamızda.

Değerli milletvekilleri, gerçekten, Karasu'da son beş yıldır yaşanmakta olan erozyon konusu, ancak Sakarya'nın sınırlarını aşmış ve Türkiye gündemine taşınabilmiştir. Zaman zaman basında yer aldığı şekliyle, çok geniş sahillere sahip olan bu bölgemizde deniz kumsalları eritmekte, sahil daralmakta, bazı yerlerde sahil daralması yaşanırken kumlar bir başka bölgeye yığılmakta ve bazı yerlerde sahil genişlemesi olmaktadır.

Açıklamalarıma geçmeden önce, sizlerin dikkatini çekebilmek bakımından konuya ilişkin bazı fotoğrafları sizlere arz etmek istiyorum: Bunlardan bir tanesi: DLH Genel Müdürlüğünün -eski adıyla- konuyla ilgili önlem niyetine deniz içine yaptığı bazı yatırımlarla ilgilidir, sonuç alınamamış, sadece bölgede bir çirkin görüntü ortaya çıkarmıştır.

Bir başka görüntü: Bölgedeki erozyon bölgedeki yazlıkları yıkıp tarumar etme noktasına kadar gelmiş ve konu ancak böyle gündeme taşınabilmiştir.

Bir başka görüntü: Bölgedeki zorunlu sayılan bazı yatırımların denizdeki akıntıların yönünü değiştirmek suretiyle bir yerde erozyona sebep olurken bir başka yerde yeni sahil genişlemelerine sebep olduğu hususudur. Bu açıdan, görülmektedir ki bu konuda alınan önlemler yeterli olmamış ve erozyon devam etmektedir.

Şimdi, size, erozyona tabi olan bu bölgemizin bazı özelliklerinden bahsetmek istiyorum: Sakarya'nın deniz sahili 55 kilometre uzunluğuna sahiptir ve kesintisiz bir bütünlük içinde geniş kumsallardan oluşmaktadır. Karadeniz'de dağların denize dik inen yapısı nedeniyle yetersiz olan kumsallar Sakarya'da ülkemizin başka yörelerinde kolayca rastlanamayacak zenginliktedir. Düzce'nin Akçakoca ilçesinin 7-8 kilometre batısında biten bu dağlık yapıdan sonra muazzam genişlikte ve güzellikte bir sahil şeridi ortaya çıkmaktadır. Tabiat olarak Karadeniz özelliklerine sahip, iklim şartları açısından Marmara özellikleri taşıyan bu bölge, ülkemiz nüfusunun çok önemli bir kısmı için en yakın deniz ayağı mesafesindedir. Nitekim, İstanbul'a bir buçuk, Ankara'ya ise iki buçuk-üç saat uzaklıktadır.

Dünyaca ünlü Acarlar Longozu ve birer tabiat harikası olan Maden Deresi ve Küçükboğaz bu bölgededir. Bu bölgenin turizm gelişme alanları içine alınması konusunda taleplerimiz henüz cevap bulmuş değildir. Her ne kadar Kocaeli-Sakarya kıyı bandı "kültür ve turizm koruma, gelişme bölgesi" ilan edilmiş ise de bu düzenleme Sakarya Nehri'nin doğusunu kapsamamaktadır. Sakarya Nehri'nin doğusunda kalan ve Melen Suyu'na kadar uzanan 30 kilometrelik kesim öncelikle korunması gerekecek özelliklere sahiptir. Belli ki bu kesim ilgililerce incelenmemiştir. Türkiye nüfusunun üçte 1'ine yakın kısmının günübirlik ziyaret alanından bahsediyoruz.

Değerli milletvekilleri, yaşanan probleme gelince: Kıyı erozyonu şeklinde görülmekte, Karasu sahillerinde, Sakarya Nehri'nin batısından başlayıp doğusunda Maden Deresi'ne kadar uzayan yaklaşık 10 kilometrelik bir alanda ortaya çıkmaktadır. Sahilde kumsalın çekilmesi şeklinde görülmekte, bazı yerlerde sahil daralması, bazı yerlerde sahil genişlemesi şeklinde coğrafi yapı bozulmaktadır. Karasu şehir plajını da içine aldığı için kamuoyunun gündemine gelme şansı bulmuştur, beş yıl önce fark edilmiş bir konudur. Olayın sonradan ortaya çıkması, doğaya yapılan müdahale ile ilgili olduğunu göstermektedir. Bilinmesi gereken, öğrenilmesi gereken, bilmeyi arzu ettiğimiz husus, hangi müdahaleler bu işte etkili olmuştur, bunların tespiti gerekmektedir. O müdahaleler kaçınılamaz idi ise karşı önlemler nelerdi ve neden alınmadı, bunların bilinmesine ihtiyaç vardır. O müdahaleler zorunlu değil ise onlardan vazgeçilmesi gerekir, bunların tespit edilmesine ihtiyaç vardır.

Bu gelişmeye sebep olarak sayılan hususlar şunlardır:

Sakarya Nehri ağzına yapılan düzenlemeden bahsediliyor, Karasu Limanı inşaatından bahsediliyor, Maden Deresi ağzına yapılan düzenlemeden bahsediliyor ve bu düzenlemelerin denizdeki tabii akıntıların önünü kesmek suretiyle yeni akıntılara sebep olduğu ve doğal yapıyı bu yüzden bozmaya neden olduğu ifade edilmektedir.

Sakarya Nehri boyunca sayısız miktardaki kum ocaklarının denizin beslenmesine engel olduğu ifade edilmektedir.

Sahilde ticari maksatla yapılan büyük kum taşımalarının buna sebep olduğu söylenmektedir.

Deniz midyesi arama maksadıyla denizin dibinin devamlı taranıyor olmasının etkin olduğu ifade edilmektedir.

Bütün bu yapılanlar içerisinde, Sakarya şu çalışmaları yapabilmiştir:

Önce konuyu duyurmaya gayret etmiş, sonra sebebini anlamaya çalışmış ve alınan önlemlerin ve alınacak önlemlerin uygulamaya konulmasını beklemiştir.

Bu süre içerisinde, eski adı DLH olan, kanun hükmünde kararnameyle adı değiştirilen yatırımcı kuruluşumuz, bu bölgede bir inceleme yapmış ve kendince tedbir almak suretiyle, denize dik vaziyette "mahmuz" adı verilen birtakım inşaatlara kalkışmış, deneme yapmış, sonuç alamayınca bu sefer sahile paralel yatırımlar yapılmış ve bunların da 27 adet olacağı ilan edilmiş, ancak 7'si yapılabilmiştir. Buradan görülmektedir ki ilgili kuruluşlarımızda bu konuda, sebeplerin ne olduğunu anlama konusunda gerekli bilgi birikimi yoktur ve o yüzden, ne yapılabileceği konusunda da net adımlar atılamamıştır. O yüzden, bu da göstermektedir ki bu konunun topyekûn ele alınması, Meclis tarafından ele alınması ve Hükûmet tarafından işin ciddiyetine önem vermek suretiyle, ciddiyetini kavramak suretiyle, bütçe gerekçeleri ortaya sürülmeden acil tedbir alınması icap etmektedir.

Yapılan uygulamalardaki bir yetersizlik de bu yapılan mahmuzların, paralel dalgakıranların, mesafe olarak, alan olarak dar bir alanı kapsamış olması ve tamamına yönelik tedbirin düşünülmemiş olmasıdır. Google Earth'e girebilecek her vatandaşımız orada görecektir. Hem Sakarya ağzına hem Maden Deresi'ndeki yapılaşmaya bakarlarsa, bir dere ağzı düzenlemesi bile derenin bir tarafını oymakta, öbür tarafına yeni kumsallar oluşturmaktadır. Oralarda ortaya çıkmış kum ticaret alanları ve kum ticaret şirketleri bilinmektedir.

Bu bakımdan, siyasi parti ayrımı yapılmadan konuyu Meclisin ele almasını ve Hükûmetin de bir an önce uygulamaya geçmesini bekliyor, hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kutluata.