GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:48
Tarih:05.01.2012

BDP GRUBU ADINA SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; köyün birinde niza varmış, kavgalılar birbirleriyle. Artık her şeyi ayırmışlar. Öyle bir hâle gelmiş ki tutmuşlar, aynı camiye de gitmez olmuşlar, öbür taraf kendisine yeni bir cami yaptırmış. Kahveler ayrı, dükkânlar ayrı, camiler ayrı. Otururken "Allahuekber." diye bir ses gelmiş kahveye. Oradaki adam demiş "Hele git bak, bizim camiden mi okunuyor?" Kahveci çıkmış, gelmiş, demiş "Evet, bizim camiden." "Aziz Allah, şefaat ya Resûl-ullah." demiş. Biraz, Bakanın ve AK PARTİ'nin tavrı bu; bizim söylediğimiz en doğru şeylere bile, eğer kendilerinden gelmiyorsa böyle bir tavrı esirgiyorlar.

Zorlama olup olmadığı, Sayın İçişleri Bakanının, bakanlık gibi bir koltuğa gelmiş bir şahsiyetin bizim sıralarımıza dönük -merak eden görüntüleri alsın- yaptığı o ayıp el hareketine bir baksın ondan sonra söylesin. Ayıp bir şeydir bu. Tekrarlamaktan bile hicap duyuyorum. Bu nedir ya! Bu Meclis buna layık mı!  Bu ülke, bu halk buna layık mı! Böyle şey mi olur!

Şimdi, Sayın Bakan daha önce bir vecize ihsan etti siyasi literatürümüze, dedi ki: Bunlar tuvale yapıyorlar yani resimle?

Sevgili arkadaşlar, 1937'de İspanya iç savaşında Nazi orduları İspanya'nın Guernica kentini yirmi sekiz savaş uçağıyla bombardımana tutmuşlardı. Sayın Bakan bunu iyi dinlesin. Burada bütün sanatçıların hissiyatına tercüman olacağım. Öyle el hareketi çekmekle olmaz, iyi dinleyin bunu.

Picasso bu baskının on beş gün içerisinde bir tablosunu yaptı, adı Guernica'ydı. Sayın Kültür Bakanının gayretleriyle dış ülkelerde Türkiye'yi temsil eden on filmin arasına koydukları benim çektiğim, yazdığım filmde de bu Guernica tablosu özel bir yer tutar. Daha sonra Paris'te bir Nazi subayı gelip soruyor Picasso'ya? Sayın Bakan iyi dinleyin.

İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) -  Nazi ile KCK subayı aynı mı?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Bakalım aynı mı değil mi Sayın Genel Kurul üzerinde bir tefekkür etsin.

Nazi subayı soruyor Picasso'ya, diyor ki: "Sayın Picasso, bu tabloyu siz mi yaptınız?" Picasso diyor ki: "Hayır, siz yaptınız." Çünkü orada savaşın, vahşetin bugüne kadar anıtsal olarak tuvale döküldüğü çok kıymetli bir insanlık mirasına dönüşmüştür o tablo. O tabloyu Picasso İspanya'ya vermek için şart koştu. Bütün İspanya, o faşist diktatör Franco dâhil olmak üzere yalvardılar "İspanya'ya demokrasi gelmeden bu tabloyu vermem." dedi. Franco'dan iki sene önce öldü. Franco öldükten sonra gelişmeler başka bir şeye büründü.

Şimdi, siz tuvalde bölücülük ararsanız, bundan çok değil beş on sene sonra bu kürsüde biri çıkar bu Picasso meselini verir. Bunun sanatla? Bu şekilde sanatın altında başka anlamlar aramaya kalkışmak Picasso'nun karşısındaki Nazi subayının durumuna düşmeyi getirir. Akıbet budur.

Şimdi, BDP, el insaf? Özellikle AK PARTİ'deki Kürt milletvekillerine sesleniyorum: Sizi doğuran mübarek, muhterem annelerinizin hiç hatırı yok mu ya? Burada sanki bu katliamı, bu savaş uçağını BDP kaldırmış? 35 tane yurttaşımız orada katledilmiş yani buna bir şey demeyeceksiniz, bunun hakkını arayan BDP'lilere yapmadık hakaret bırakmayacaksınız. El insaf!

Şimdi, hakaret yerine kullanılıyor, muhalefet milletvekili de çıkıyor ki "CHP'yi BDP'yle özdeşleştiremezsiniz?" Bir top gibi kafanıza göre oynuyorsunuz. BDP, sizin böyle oynayacağınız bir parti değildir?

MEHMET METİNER (Adıyaman) - AK PARTİ de değil.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - ?arkasında çok büyük bir halkın barış iradesi vardır, özgürleşme iradesi vardır. Buna tahammül edeceksiniz. Bizim size gösterdiğimiz?

MEHMET METİNER (Adıyaman) - AK PARTİ de değildir. Ulu orta konuşamazsın!

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Cahiliye dönemi düşüncelerin mi bunlar, çağdaş düşüncelerin mi?

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sana cahiliye dersi veririm, hâlâ cahiliye dönemindesiniz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - En iyi sen özetlemiştin, bu meselenin kim tarafından çözülmeyeceğini en iyi sen özetlemiştin.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Kandan besleniyorsunuz. Hâlâ cahiliye dönemindesiniz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Öne oturtmayı yasak etmişlerdi, oradan da rahat durmuyorsun. Kombine biletini iptal mi ettiler?

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Terbiyeli ol!

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Haddini bil! Haddini bil!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Terbiyesiz?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - Haddini bil  "Terbiyesiz" diyemezsin sen.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sen kimsin konuşuyorsun?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Devamla) - "Terbiyesiz" diyemezsin sen, "terbiyesiz" diyemezsin. Terbiyeyi senden mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Bırakın gelsin? Bırakın gelsin? Gel hele, gel gel?