GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN VE KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:82
Tarih:22.03.2012

BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 194 sıra sayılı yasa üzerinde Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında son dönemlerde Meclisteki havayı kısaca özetlersek, iktidar partisi gerginlik yaratıyor, şiddet ortamı yaratıyor, şiddet uyguluyor; İç Tüzük getiriyor, 4+4 eğitim sistemini getiriyor, arkasından ortamı geriyor, Meclisi geriyor, komisyonları geriyor ve aradan 500 milyar dolarlık ekonomi yasalarını da geçirmeye çalışıyor. İşte bunlardan birisi de budur. Kamu-özel ortaklığı, üstelik de ihalesiz, üstelik de 2023 yılına kadar, 2023, yüzüncü yıla kadar. Hangi hakla, hangi hukukla? Hangi yargı denetimini, hangi mali denetimi, hangi bütçeyi dikkate almadan? 2023'ü planlayacak kapasite var mı sizde? 2023'ü planlıyorsunuz burada, farkında mısınız? Biz şiddetle bunlara karşıyız arkadaşlar.

Siz "Nevroz" gerginliğini yaratırsınız, ekonomi yasalarını getirirsiniz. Afet yasasıyla 200 milyar dolarlık pastayı geçirmeye çalışıyorsunuz. "Nevroz" gerginliği yaratıyorsunuz, kamu-özel sektöründe KDV'yi kaldırıyorsunuz, devlet güvencesi getiriyorsunuz. O kadar yürekliyseniz, namuslu, düşünceli, halkını düşünen bir yaklaşım içindeyseniz, KDV konusunda yapacağınız adımlar çok basit, çok basit. Gelin, doğal gazda kaldıralım, benzinde kaldıralım, mazotta kaldıralım, elektrikte kaldıralım, cep telefonunda kaldıralım, iletişimde kaldıralım, sağlıkta kaldıralım, eğitimde kaldıralım; emekçi halkın, bütün insanlarımızın, 75 milyonun, gelin, çıkarlarına kaldıralım. Niye sadece sermayeye kaldırıyor-sunuz? Sadece sermayeye niye çalışıyorsunuz bu Mecliste? Yetmiyor tabii.

Bu gerilim, bu şiddetle Meclisi dışladınız, üç tane muhalefet partisini de dışladınız. Üç tane muhalefet partisini susturarak kanun hükmünde kararnamelerle bakanlıklar kurdunuz, hâlâ getirmediniz buraya.

Komisyonlarda konuşturmuyorsunuz. Roma taburları gibi saldırı tümenleri kuruyorsunuz yol yapmak için, sonra geliyorsunuz "Memleketin meselelerini siyaseten çözeceğiz." diyorsunuz. Bu Meclis açıldığı günden bu yana gerginlik, şiddet, kavga, çoğunluk iktidarı, çoğunluk tahakkümü, çoğunluk diktası geçiyor.

Şimdi, bakın, yaşadıklarımıza bakın. Sayın Ahmet Türk bir parti lideridir, 70 yılından beri bu Meclistedir. Batman'da gaz bombası atılıyor, otobüsün camı kırılıyor, iniyor; sizin resmî görevli polisleriniz yumruklayarak seksen yaşında bir insana saldırıyorlar, Kürt halkının bilge siyasetçisi, barıştan yana olan bir liderine saldırıyorlar ama sizin Başbakan geliyor, grup toplantısında -konuş-malarına bakıyorsunuz- yangına körükle gidiyor.

E, Allah aşkına, Mecliste hem iktidara sesleniyorum hem ana muhalefetle diğer parti grubuna da: Ahmet Türk'e vurulan yumruk bu Meclisin alnının çatısına vuruldu; moraran, milletin iradesidir. Milletin Meclisi yumruğu yedi, milletin Meclis Başkanı yedi, Başbakan o yumruğu yedi, Cumhurbaşkanı Gül yedi ve Sayın Bülent Arınç yedi o yumruğu.

Siz ne yapmak istiyorsunuz? 90'lı yıllarda Mehmet Sincar öldürüldü Batman'da. Hizbullah'ın cinayetlerindeki, o dönemin karanlık olaylarındaki çetelerin, darbecilerin, Ergenekoncuların yöntemlerini mi uygulayacaksınız? Bu mu sizin istediğiniz?

Suskunluk, Ahmet Türk'e yapılan saldırıda suskunluk, bu suça ortak olmak demektir. Yalnız iktidar değil, iki muhalefet partisi lideri de dün suskun kalarak bu saldırıya ortak olmuştur, susarak katkı sunmuştur. Ayıptır. Nezaketen, insan olarak, siyaseten, demokrasi gereği? Yok mu sizde utanma, yok mu sizde, Allah aşkına, biraz olsun bunun konusunda? (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Senden fazla var.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ahmet Türk şehitlere bir şey söylüyor mu?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, Ahmet Türk'e yapılan saldırı konusunda en azından "Kınıyorum." diyebilirdiniz?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Askerlerimiz şehit oluyor, sizin sesiniz çıkıyor mu?

HASİP KAPLAN (Devamla) - ?"Sorumluları yargı önüne çıkaracağız." diyebilirdiniz, "Tasvip etmiyoruz." diyebilirdiniz. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

"Men dakka dukka." diye bir olay vardır, bugün bize yarın size olur. Yapmayın, birbirimize sahip çıkmak zorundayız milletin iradesiyle seçilenler.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Siz PKK'yı kınayın, biz de onu kınayalım.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, şu an Cizre'de olaylar yaşanıyor, 85 kişi gözaltına alınıyor. Sabahın 10'unda 500 kişi, 700 kişi? Daha "Nevroz" kutlamaları başlamadan panzerlerle, TOMA'larla, gerçek silahlarla saldırılar yapılıyor. Ben Antalya'daydım, Aydın'daydım; anında iletişim kuruyorum, valiyle görüşüyorum, emniyet müdürüyle görüşüyorum, Adalet Bakanıyla görüşüyorum ve o orantısız güç, o şiddet, o korkunç saldırılar bir "Nevroz" kutlaması nedeniyle. Hükûmet 20'sine izin vermemiş, "21'inde kutlayabilirsiniz?"

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Nevruz kutlamıyorsunuz ama tahrik ediyorsunuz. Nevruz kutlaması değil tahrik.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Beyler, Orta Doğu halkları, Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar on bin yıldır, devletler yokken bile millet, halk "Nevroz Bayramı"nı kutlardı. Devletin bayramı değil "Nevroz Bayramı", milletin bayramıdır, halkın bayramıdır, Orta Doğu halklarının, Kürt halkının, Türklerin, Acemlerin, bütün halkların ortak bayramıdır.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ergenekon bayramı, Ergenekon. Türklerin bayramı.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu bayramı kutlarken bayramın izni olmaz, Anayasa'da da izin alınmaz bunun için. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Adam gibi muhalefet yapın!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ergenekon bayramını değiştirmeyin.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ama yasaklayarak, yasaklayıp Diyarbakır'da her tarafı panzerlerle, zırhlılarla çevirip saldırarak insanların üzerine? İstanbul'da bir parti yöneticimizin, Cizre'de bir polis kardeşimizin ölmesinin biricik sorumlusu bu yasak kararını veren, provoke edenlerin ta kendisidir.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Olayın müsebbibi sizsiniz

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ya ama bayram kutlamadınız, bayram değildi o.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Sizler, şu resimlere iyi bakınız, şu resme iyi bakınız. Gördüğünüz panzer, bir zırhlı araç. Bu, Türkiye topraklarında. Bakın, iyi bakın bu fotoğraflara.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Niye 18 Martta kutluyorsunuz, başka gün mü yok?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Beyler, burası Gazze değil Cizre. İyi bakın, panzerler, zırhlılar bir siyasi partinin, Mecliste grubu olan partinin demir kapısından 3-4 tanesi sırayla, uzun namlulu silahlarla ateş ede ede içeri giriyor.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Ateş edenler nereye gitti? Polise ateş edenler nereye gitti?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Orada 15 kişi var içeride, 15 kişi. Kadın çoğu. Hepsini, kadınları da şu şekilde alıyorlar içeri. Bakın, gözaltına alınış biçimine. İlçe Başkanı şu an Diyarbakır Tıp Fakültesinde, darbedilmiş, yaralı olarak orada. Belediye başkanları içeride, belediye encümenleri içeride. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bir "Nevroz" Bayramı'nda, Gazze'de yapılanın, İsrail'in yaptıklarının aynısını Cizre'de kendi halkına bir "Nevroz" kutlamasında bunu, bu zulmü yapanların bundan çok ders çıkarması gerekiyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şu fotoğraflara iyi bakınız. Şu gördüğünüz fotoğraflar, şu gördüğünüz panzerlere iyi bakın. Şimdi ben size soruyorum: Bugün size çok yakın 3 tane gazetede şöyle diyor, 3 tane gazete, yakın? Birisi -bununla ilgili basın açıklaması yaptık- diyor ki: "BDP binasından ateş edildi." Ben de, Meclisi, hepinizi davet ediyorum; bütün parti grupları, Meclis İnsan Hakları Komisyonu. Gelin, Cizre'de inceleme yapın. Yüreğiniz gerçeklerle yüzleşmek istiyorsa, yüreğiniz adaletle yüzleşmek istiyorsa, yüreğiniz insanlıkla yüzleşmek istiyorsa, buyurun, hep beraber, Meclisin 4 partisi Cizre'ye gidip inceleme yapalım. MOBESE kameralarının hepsini bu Meclisin 4 parti grubu birlikte incelesin. Kim yanlış yapmışsa, sizinle beraber hareket etmeye razıyız.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Siz kendi başınıza hareket edemezsiniz!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Ama yanlış kim yaptıysa beraber üstüne gidelim. Çok açık söylüyorum. Burada "BDP binasından ateş ediliyor." diye bugün iktidara yakın 4 tane gazete kalkmış diyor ki: "BDP binasından ateş edildi." Bu yalanlarınızı, bu yalanları bizzat vali, bizzat Cizre Emniyet Müdürü, bizzat Adalet Bakanıyla görüşmelerimde bire bir, anında, parti binasının çok uzağında bir sokaktan yapılan ateş sonucu? O ateş ki karanlıktır, provokasyonun ta kendisidir. Gelin, Meclis olarak açığa çıkaralım. Bizim görevimiz, gerçekleri açığa çıkarmaktır, gerçekleri bu millete göndermektir. Bu ülkede barışa, kardeşliğe gidecek yol budur. Gazze ile Cizre'ye aynı gözle bakıp saldırgan bir tutum içinde olanlar bir gün bu halkın karşısında bakacak yüz bulamayacak, sıkacak el bulamayacaksınız. Ahmet Türk'e bile kınama yapmadıktan sonra, an gelir, siz altında ezilirsiniz.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - PKK'yı bir kınayın.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Size tavsiyem, bu sıkıntılar karşısında gelin -Meclisi davet ediyorum- beraber Cizre'ye gidelim. Bütün Meclisi davet ediyorum.