| Konu: | KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN VE KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 22.03.2012 |
MHP GRUBU ADINA HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; 194 sıra sayılı Teklif'in 6'ncı maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şırnak ili Cudi Dağı bölgesinde meydana gelen çatışmada şehit olan 6 özel harekât polisimizi rahmetle anıyorum, Yüce Yaradan onlara cennetini nasip etsin. Kederli ailelerine sabrı cemil, yaralı güvenlik gücü mensuplarına acil şifalar diliyorum.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; müzakere etmekte olduğumuz kanun teklifinin 6'ncı maddesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 48'inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesini değiştirmektedir. Değiştirilmek istenen fıkra mevcut hâliyle, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, her ölçekte imar uygulama, ÇED raporu hazırlanması, denetim ve kontrolörlük gibi teknik, mali, hukuki veya benzeri alanlardaki hizmetlerin danışmanlık hizmet sunucularından ve belli istekliler arasından ihale usulü ile alınmasını düzenlemektedir. 2008 yılında 5812 sayılı Kanun'la değiştirilen bu madde ile uluslararası uygulamalar dikkate alınarak işin kapsamlı ve karmaşık olması, özel uzmanlık ve bilgi birikimi gerektirmesi gibi gerekçelerle belli istekliler arasında ihale edilmesi cihetine gidilmiştir. AKP Hükûmetinin isteği ve Meclisteki AKP Grubu tarafından henüz 2008'de bu gerekçelerle değiştirilen madde yeniden düzenlenerek hem belli istekliler arasında ihale edilme usulünden vazgeçilmekte hem de üst limit tutarı 1 milyon 300 bin TL'ye çıkartılmaktadır. Değişen ne olmuştur? Danışmanlık hizmetlerinin teknik, mali, hukuki özellikleri, özel uzmanlık gerektiren yönü mü ortadan kalkmıştır? Hayır. Hükûmet bir plana, programa sahip değildir, aklına geleni yapmaya çalışmaktadır ve şimdi de aklına bu gelmiştir.
Aslında, Hükûmet, Türkiye Büyük Millet Meclisini kendisine bağlı bürolardan biri olarak görmektedir. Talimat göndererek paldır küldür yasa çıkarmak, Meclis çoğunluğunu kullanarak her türlü hukuk kuralını çiğnemek artık vakayı adiyeden hâle gelmiştir. Bu teklif de onlardan biridir. Teklifi Hükûmet getirmiyor. Neden? Çünkü Hükûmet tasarısı olursa ilgili kamu kurumu ve kuruluşlarının görüşü alınmalı, düzenleyici etki analizi yapılmalı. Oysa bu yapılırsa Hükûmetin gizlediği hususlar ortaya çıkacaktır. O yüzden birkaç milletvekili bir gece rüyalarında birini görürler ve onun tebliğ ettiği şekilde hükûmet işleri için bir teklif hazırlamaya karar verirler ve hazırlanan teklif de Meclise gelir, akıl sahipleri de buna inanır, öyle mi? Hayır, akıl sahipleri olanı biteni görürler merak etmeyin.
Kamu İhale Kanunu artık Hükûmetin ekonomik rant dağıtım aracı hâline gelmiştir. İktidarın nimetleri siyasi yandaşlara Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişikliklerle peşkeş çekilmektedir. İktidar usulsüz ve yolsuz işleri önleyeceği yerde, usulleri ve yasal yolları değiştirip hatta kaldırarak yolsuzlukları ve usulsüzlükleri meşru hâle getirmektedir. On yıllık AKP İktidarı boyunca en fazla değiştirilen kanun Kamu İhale Kanun'u olmuştur.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda AKP tarafından bugüne kadar doğrudan 21, dolaylı 50 kanun değişikliği yapılmış, 10 kanun hükmünde kararname ile kapsam ve uygulama sınırlandırılmıştır. Meclisin çıkardığı ilgili ilgisiz her kanunun arkasına mutlaka bir Kamu İhale Kanunu'ndan istisna maddesi eklenmiştir. İstisnalar için alfabede harf kalmamıştır. AKP'ye, Adalet ve Kalkınma Partisi yerine "Kamu İhale Kanunu'nu Değiştirme Partisi" denilse yeridir.
Bugün artık Yasa'nın istisnaları genel kural, uyulması gereken genel kurallar ise istisna hâline gelmiştir. Kamu İhale Kanunu'nun içi boşaltılmıştır. Bu Kanun, artık sadece Hükûmet yandaşlarının ihale almasını sağlamak için kullanılan bir kanun hâline gelmiştir. İhaleleri idarelerin istemediği müteahhitler aldığında, idareler Kamu İhale Kanunu hükümlerine sarılıp ya ihaleyi iptal etmekte ya da istekliyi elemektedir. Buna karşın idarelerin, dolayısıyla Hükûmetin, kendi yandaşlarına, İhale Yasası'nın istisna hükümleri kullanılarak ekonomik güç pompalanması mümkün kılınmaktadır.
Bu yasayla değiştirilmek istenen şey, belirli bir mesleki ve teknik birikim, bilgi ve beceri isteyen bir kısım danışmanlık ihalelerinin, âdeta hiçbir deneyimi olmayan, iktidar nimetlerinden pay almak üzere AKP İktidarından sonra faaliyete başlamış bir kısım yandaşa sunulmasını sağlayacak düzenlemelerdir. Belli istekliler arasındaki ihalede önce isteklilerin teknik ve mesleki niteliklerinin uygunluğuna karar verilip daha sonra fiyat teklifleri alınmaktadır. Buna karşılık yeni düzenlemeyle, 1 milyon 300 bin TL'ye kadar olan danışmanlık hizmetlerinin, çok az bir deneyime sahip olanlara ve teknik kapasitesine bakılmaksızın fiyatı esas alarak ihale edilmesi sağlanmak istenmektedir.
Teklifin gerekçesinde, kara yolu ihalelerinin gecikmesi gerekçe gösterilmektedir. Bugüne kadar yaptığınız duble yollarla öğündünüz, on yılda şu kadar duble yol yaptık diye propaganda yaptınız. Peki, mevcut düzenleme sizi bugüne kadar engellemediği, herhangi bir gecikmeden şikayetçi olmadığınız hâlde bugün ne oldu da danışmanlık ihaleleri sizi engeller hâle geldi? Gerekçeniz bile sizi yalanlamakta. Amacınız işleri hızlandırmak değil yağmayı kolaylaştırmak. Sizin derdiniz yeni bir rant alanına zemin hazırlamak.
İktidarınız artık yasa tanımaz hâle gelmiştir. Menfaat dağıtım sisteminize engel teşkil eden her türlü yasayı -Anayasa dâhil- değiştirmekte hiçbir beis görmemektesiniz. Defalarca Kamu İhale Kanunu'nu değiştirdiniz. Yetmedi, kanun hükmünde kararname ile Kamu İhale Kurumuna personel ataması yaptınız. İstediğiniz kurumu istediğiniz kıvama getirdiniz. Sayın Başbakanın vücut dilinden anlayan bürokratları, tüm kurumları kazanılmış mevziler gibi görüp işgal kuvveti edasıyla oturmaktalar.
Memur güvencesi, insan hak ve hürriyetleri, kamu menfaati, kamu kaynaklarının verimli kullanımı, eşit muamele, şeffaflık gibi toplumda adalet duygusunu koruyacak ve geliştirecek değerler sarsılmış, AKP'nin erozyonuna uğramıştır.
Size bir önerim var: Bu kadar dolambaçlı ve örtülü yolsuzluk faaliyetleri ile yorulmayın. İktidarsınız, çoğunluğunuz var. Gelin, Kamu İhale Kanunu'nu tümden kaldıralım, "Bütün ihaleler Başbakanın istediği kişilere verilir." diye tek maddelik bir düzenleme yapalım. Sizin yandaşınız olmayan müteahhitler de artık ihale peşinde koşup masraf etmekten vazgeçsinler, çoluğunun çocuğunun rızkını başka yerde arasınlar. Zaten ihale vermiyorsunuz, bari boşuna zaman ve para israfına yol açmasınlar. Bütün kamu ihaleleri AKP'li müteahhitlere bırakılsın, böylece siz de rahatlayın. Hiç olmazsa ikide bir Kamu İhale Kanunu değişikliği getirip yasama organını meşgul etmeyin, biz de hiç olmazsa eşitlik ve adalet adına umudumuzu keselim.
Hükûmetin sayın üyeleri, Türkiye'yi artık darülharp olarak görmekten vazgeçin. Artık bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Bu ülkenin varlıklarını, milletin ortak ekonomik değerlerini yağmalamaktan vazgeçin. Türkiye sizin zaviyenizden bile artık darülharp değildir. Bu devletin, bu milletin servetini haksız olarak iktisap etmek ve yandaşlara dağıtmak haramdır, günahtır.
Hazreti Peygamber buyuruyor ki: "Ahir zamanda ümmetimin gözünü mal ve para hırsı bürüyecek." Bunları söylemezsek, sizleri uyarmazsak bize de günahtır. Ben size emri bil maruf, nehyi anil münker görevimi yapıyorum; takdir elbette sizindir ancak bu takdiriniz layüsel değildir. Bizim gücümüz yetmiyorsa da yarın Allah bunların hesabını elbet soracaktır. Eğer kuldan utanmıyorsanız bari Allah'tan korkun da bu yanlışı durdurun.
Sözlerime Ömer Hayyam'ın bir rubaisi ile son veriyorum: "Niceleri geldi, neler istediler,/Sonunda dünyayı bırakıp gittiler./Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?/O gidenler de hep senin gibiydiler."
Yüce Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.