| Konu: | ARDAHAN MİLLETVEKİLİ ENSAR ÖĞÜT?ÜN, ÜRETİCİLERİN T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. VE TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİNE OLAN VE YENİDEN YAPILANDIRILAN BORÇLARININ FAİZSİZ ÖDENMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ?NİN (2/28) İÇ TÜZÜK?ÜN 37?NCİ MADDESİNE GÖRE DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 10.01.2012 |
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğrudan gündeme almak istediğimiz konu, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ile tarım krediye olan borçların bir yapılandırılması yapılmıştı. O yapılandırma da faizlerin alınmaması yönünde. Ne diyordunuz? "Faiz haramdır, faizin biri de bir, bini de bir. Faizsiz kazanç kutsaldır." Hep hocalarımızdan da bunu duyuyoruz, büyüklerimizden de bunu duyuyoruz. Biz de diyoruz ki yetki elinizde, çiftçilerin, üreticilerin Ziraat Bankasına, tarım krediye, biri iki yapmak, ikiyi dört yapmak, dördü sekiz yapmak için krediler alındı, çiftçiler borçlandı. Bu borçlanmaları zamanında? Çünkü bu çiftçinin derdi çok, tilkiyle mücadele eder, fareyle mücadele eder, virüsle mücadele eder, mantarla mücadele eder, hırsızla mücadele eder, yükü ağırdır. Bu yükü faiz anlamında, faizleri kaldırarak bir iyileştirme yapalım isteğimiz var bu kanun teklifinde. Bu kanun teklifi bunu içeriyor. Oy verirseniz bu çiftçilerimiz, bu üreticilerimiz yani pancar üreticileri, patates üreticileri, haşhaş üreticileri, anason üreticileri, bu durumda, yağışlardan, doğadan, dondan zarar gören üreticilerin zararlarını bir nebze azaltmış olacağız. Kanun teklifimizin içeriği bu. Ziraat Bankasının hanesinde görev zararı olarak geçecek.
Dünyanın büyük ekonomilerinden biri ülkemiz, söylediğinize göre. Bu anlamda da, gittiğimiz yerde, diğer dış ülkelerin bazı borçlarını da siliyoruz, bu güzellikler de yapılıyor. Bu güçlü devlet, bu çiftçilerin borçlarını, faizlerini bir anlamda silsin isteğimiz var.
Bakın, zalim olmayalım, zulüm yapmayalım diyoruz. Ah alınıyor. Zalimin zulmünü bir ah keser, mâni-i rızk olanın rızkını Allah keser. Yargıda da ah alıyorsunuz. Genel Başkanımızın söylediği ifadeleri -fezleke düzenliyorsunuz- ben o ifadeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. "Burada önyargılı siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına 'Yargılama, demokrasi' diyorlar. Bu ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır. Bunların kaçma imkânları yok. Zaten kaçamazlar, ülkelerini seviyorlar. Bunlar `Biz yargılanmayalım.' demiyorlar, zaten yargılanıyorlar. Bunlar Parlamentoya gelip yeminlerini içerek Anayasa'nın 90'ıncı maddesinde ve diğer maddelerinde öngörülen kurallar içerisinde görevlerini yapmak istiyorlar. Ama bu görevler maalesef bazı yargıçlar tarafından engelleniyor. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum, çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir; yargıç, toplumun beklentilerini, duygularını bilen ve ona saygı duyan demektir. Vicdan her şeyin üstündedir. Vicdanıyla hareket etmeyen bir yargıç, yargıç olabilir mi? Anayasa'nın 90'ıncı maddesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bunları görmemezlikten gelip 'Ben bildiğimi okurum, benim bildiğim ve söylediklerim doğrudur.' mantığıyla yola çıkarsanız, adalet dağıtamazsınız." demiştir Değerli Genel Başkanım. Bundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı hakkında fezleke düzenleniyor. Bu Parlamento olarak bu sorunu da çözmek zorundayız değerli arkadaşlarım.
Yine, konumuza gelindiğinde, Sayın Başbakan 2010'da bir grup toplantısında diyor ki: "2002'de 67 bin kişiye kredi verildi. Ama bizim dönemimizde haftada 18.279 kişiye kredi verildi." Bunların arasında sübvansiyonlu var sübvansiyonsuz olanları var. Demek ki vatandaş krediye yükleniyor. Neden yüklenir? Çünkü durumunu iyileştirmek için. Parası olan adam krediye, bankaya koşar mı? Kefil arar mı? Kefalet arar mı? Aramaz. Demek ki vatandaşın durumu içler acısı. Onun için, bu yeniden yapılandırma anlamında, borçların faizsiz ödenmesi yönünde oylarınıza ihtiyacımız var, kanun teklifimiz bunu içeriyor. Tekrar, bu oylarınızın evet yönünde olacağını düşünerek hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Özkan.