GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:11.01.2012

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu görüştüğümüz kanun teklifi, biliyorsunuz Meclis İdari Teşkilat Kanunu görüşülürken söylemiştim, TOKİ'yle ilgili bir teklif var, arkadaşlarımız Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Cumhurbaşkanlığının 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışına çıkarılmasını talep etmezken böyle bir teklif var, inşallah bu gelmez demiştik, geldi. Gelmez derken, tabii, kapsamı olarak dar olduğunu ve bu kanun hükmünde kararnameyle diğer birçok düzenleme eksikliğinin de giderilmesi gerektiğini söylemiştik.

Değerli arkadaşlar, burada, o kanun hükmünde kararnamede yapılan bazı yanlışlıklar, bazı eksiklikler giderilmeye çalışılıyor, ama sadece bundan ibaret değil. Neden? Çünkü sizler bunları tartışmadan, bir düzenlemeyi geniş bir şekilde ilgili kesimlerle tartışmadan gündeme getirdiğiniz için ve sadece kanun hükmünde kararname çıkararak bu düzenlemeleri yaptığınız için bu eksiklikler devam ediyor, önümüzdeki günlerde de bu konuda başka tekliflerin, başka kanun tasarılarının gelmesi kaçınılmaz gözüküyor. Bunun çıkışını söylemiştim, tekrar ediyorum sizlere.

Değerli arkadaşlar, bu kanun hükmünde kararname çıkarma yetki kanunu tartışılırken hem burada hem Plan ve Bütçe Komisyonunda sizlere söyledik, tekrar bütçe görüşmeleri sırasında da söyledik.

Bakın, bunun yolu, Meclisin elindeki yetkiyi kullanarak, bu KHK başta olmak üzere, yetki kanunu çerçevesinde görüşülen kanun hükmünde kararnameleri Meclisin, Anayasa çerçevesinde, gündeme alarak bunları tartışması ve üzerinde değişiklik yapılması gereken yerler varsa değiştirmesi, çıkarılması gereken yerler varsa çıkarması, reddedilmesi gerekenleri de reddetmesi gerekiyor. Çünkü, bu Meclisin yetkisi değerli arkadaşlarım. Dolayısıyla, bu yetki gaspıyla yapılan yanlışlıkları düzeltmenin yeri yine Meclistir. Sayın Bakan burada, Bakanlar Kurulunu temsil ediyor, 2 tane bakanımız olmuş bu arada, diğerini görmedik.

Sayın Bakanım, bizim burada Meclis olarak bir yetkimiz var. Mecliste yetkimiz var, bu KHK'ları burada tartışma yetkimiz var. Gelin, bunları öyle parça parça, ikişer, üçer maddelik yapacağımıza getirin buraya 666 sayılı KHK'yı, zaten gündeme alma yetkisi var, Meclis Başkanlığı da burada, yetkimizi kullanalım, tek tek uğraşmayalım. Neyse olması gereken, komisyonlardan geçsin ve bu yetki kanunu çerçevesinde çıkardığınız şeyi Meclisin denetleme, düzeltme yetkisini kullanarak yapalım, tek tek uğraşmayalım dedik. Aksi takdirde, bütün kamu kurumlarını düzenleyen yasalar yalan yanlış geçmiş oluyor. Niye güceniyorsunuz? Burada, Mecliste, Parlamentoda, gelin, komisyonlardan geçsin, bütün o komisyonlarda sizin zaten çoğunluğunuz var ama en azından eksiklerini düzeltelim ve Meclis iradesiyle bu kanunları buradan çıkaralım. Aksi takdirde, maalesef bu eksiklikleri sık sık burada yamalarla düzeltmek zorunda kalacağız.

Devlet personel rejimi maalesef yamalı bohça hâline geldi yani her tarafı yama. Normalde, yama deyince bir tane, iki tane olur ama şimdi yamadan normal bohçanın kendisini göremez hâle geldik. Sürekli olarak, her teklifte bir yama yapıyoruz.

Bu teklifin içerisinde, evet, bir TOKİ'yi kapsam dışında bırakan var, diğeri emniyetle ilgili -şimdi konuştuğumuz- ve uçuş personeliyle ilgili düzenleme var. Peki, diğer hakkı yenen personel ne olacak? Eşit işe eşit ücret diye çıkardığınız düzenlemelerde birçok personel mağdur olmuş ve kapsam dışında. Öğretmenler yok, din görevlileri yok, emniyet mensuplarının diğer kısmı, bu uçuşun dışındakiler yok. Sağlık çalışanları yok.

Peki, diğer emniyet mensupları ne olacak? Dün Sayın Bakana sordum, "Eşit işe eşit ücret kapsamında bizim kurum içerisinde yok." dedi. Diğer kurumla ilgili var. Arkadaşlarımız yazmışlar, emniyet mensupları.

Şimdi,  bakıyorum, diyorlar ki: "Burada Teftiş Kurulu içerisinde, diğer kamu müfettişleriyle kendileri ayrı tutuluyor." Şimdi, sadece eşit işe eşit ücretse, uzmanlar aynı alacaksa, müfettişler her yerde müfettiştir o zaman, olması lazım. Mülkiye müfettişleri de var, emniyet müfettişleri, polis müfettişleri var, diğer bakanlık müfettişleri var, var veya diğer şeylere bakıyoruz. Burada emniyet müdüründen aşağıda polis memuruna kadar kimlerin ne aldığının dökümünü vermişler; ben size onları da vereyim.

Hepsinin birden düzenlenmesi lazım; yani bu yaptığımız çalışmanın eksikliğini anlatmaya çalışıyorum. Eğer böyle alelacele KHK ile düzenleme getirirsek, sonra mağdur olanların hepsi ortaya çıkar. Eğer burada tartışmış olsak, komisyonlardan geçmiş olsa, burada uzman arkadaşlarımızla bu eksiklikleri tamamlarız, hangi kurumda ne varsa?

Peki, bunun için ne yapmak lazım? Tabii, bunları getirip burada tartışmak lazım. TSK personelinde de yine çok küçük bir kısmı düzenliyor. Uçuş personeli var, astsubayların durumu var, gündemde sürekli burada tartışıyoruz, araştırma önergesi açılsın diye de tartıştık; bunlar yok. Sivil memurlar var, uzman er ve erbaşlar var. Hepsini o zaman bir standarda koymak lazım.

Yine, burada bizim milletvekillerimiz daha önce defalarca verdiler, şehit ve gazi aileleri var; onların mağduriyetlerinin giderilmesi lazım. Bunlarla ilgili birçok kanun teklifimiz var, araştırma önergemiz var mali durumlarıyla ilgili, korunmasıyla ilgili. Bunların hiçbirisi dikkate alınmadan, böyle parça parça yamalar yapılıyor.

Değerli arkadaşlar, gelin, bu Meclisin iradesini kullanalım. Aksi takdirde, bunları yeniden yeniden tartışmanın ötesine geçemeyiz. Yamalı bohçadan öte bu geçemez. Devlet personel rejiminin genel anlamda elden geçirilmesi gerekiyor. Nasıl yapacaksınız? Önce, devletin fonksiyonlarını, yapılan işleri, bütün kademeleri ve kariyer basamaklarını tek tek tanımlamanız gerekiyor. Yapılması gereken çalışmaları baştan yapmamız gerekiyor. Yani her bakanlıktaki uzmanlık gerektiren işler, farklı farklı işler var. "Uzman" dediğiniz zaman, tamamı bir değil. Zaten kariyer uzmanlığı, bu düzenleme sonrası kalmadı. Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı, Hazinedeki uzmanlıklar,  diğer birimlerdeki uzmanlıklar birleştiriliyor.

Reform yaparken karmaşaya yol açmadan yapmak gerekiyor. Bunun için, devlet personel rejiminin köklü bir şekilde yeniden ele alınması gerekiyor; bütün kurumlarla, sendikalarla, çalışanların temsilcileriyle beraber tartışarak ama bu Meclisten geçirerek.  Bakanlıktaki bürokratların getirdiğini Başbakanlıktan geçirip Sayın Başbakanın imzasıyla Resmî Gazete'ye göndererek yaparsak bu eksiklikleri tamamlama şansımız olmuyor. Yine, sizlerin getirdiği öneriler dikkate alınır ama hem uzmanların hem çalışanların hem de sendikaların bu konudaki eleştirileri, katkıları dikkate alınarak hazırlanırsa, daha derli toplu ve yeniden yama yapmak zorunda kalmadan bu düzenlemeleri yapma şansımız olur değerli arkadaşlar.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim, personel rejimi reformu önerimiz var. Hem seçim beyannamelerimizde hem de bunun eki olan devlet ve personel reformuna ilişkin çalışmalarımızda bunların genel çerçevesini çizdik. Eğer sizler, gerçekten, bu görüşümüzü samimi bulur bir çalışma yapmak isterseniz, kurulacak komisyonlarda da, yine ihtisas komisyonlarında da sizlerle somut olarak görüşlerimizi paylaşırız çünkü bu çok önemli bir rejim yani kamu hizmetlerinin düzenlenmesi, devletin hizmetlerinin görülmesinde kamu personel rejimi gerçekten çok önemli. Bu, işe almadan başlıyor, tayinde, terfide, özlük işlerinde, atanmalarında, tamamında, baştan sona ele almak gerekiyor.

Onun için, gelin, bu kararların alınmasındaki, devletin hizmetlerinin yerine getirilmesindeki rolü çok büyük olan kamu personelinin durumunu, rejimini yeniden yapılandıralım. Bunun için de en önemli öneri: Sayın Bakanım, Bakanlar Kuruluna öncelikle götürülmek üzere ve Meclis Başkanımıza da söylemek üzere, başta bu 666'yı yeniden ele alalım, kaçıncı defadır söylüyorum, herhangi bir tepki henüz alamadık. Eğer bunu yapmazsanız, her gün maalesef bunları düzeltmek zorunda kalırız. Burada, bütün haklarını temelden düzeltmemiz gerekiyor. Gerçekten, yapılacak işleri tanımlamamız gerekiyor. Aksi takdirde, sürekli sızlanmaları duyacaksınız. Bize günde, sürekli olarak, değişik kurumlardan arkadaşlarımız geliyor, "Bizim de hakkımız yenildi, bizim de maaşlarımızda eşitsizlikler var, bu birleştirmelerden bizler çok büyük sıkıntı çekiyoruz." diyorlar. Yani burada Sayın Bakan dün tam cevap vermedi ama Sayın Bakanım, merak ediyorum, polisler, yine dünkü soruma sizin genel cevabınız üzerine "Bizimle ilgili bir şey yapılacak mı?" diye soruyorlar. Kendi içlerindeki eşitsizliğin ötesinde, diğer kurumlarla olan maaşlardan dolayı da eşitsizliklerini dile getiriyorlar. Ben, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendi iradesine sahip çıkmasını, özellikle Meclisle ilgili düzenlemeyi Anayasa çerçevesinde bu Meclisin yapması gerektiğini düşünüyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de Anayasa'nın amir hükmü gereğince bu 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin kapsamı dışarısına çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Gelin, birlikte bu iki yetkimizi de kullanalım hem Meclisi bunun kapsamı dışına çıkaralım hem de 666'yı birlikte burada köklü bir şekilde değiştirerek reform yapalım diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Günal.