GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:11.01.2012

İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Sayın Tanal'ın sorusu bir varsayım üzerine kurulu bir soru, aşıldığına dair; Ankara, İstanbul büyükşehir belediyelerinin veya başka belediyelerin yatırımlarında bütçelerine göre, Vergi Usul Kanunu'na bağlı olarak belirlenen bir oranın üzerinde aşım olup olmadığı varsayımına dayalı. "Aşım var, niçin?" sorusu değil, "Aşım var mı yok mu, varsa ne yapıldı?"

Şimdi, "Var mı"sı, "Yok mu"su belli olmayan bir konunun ne yapıldığını açıklamak, takdir edilir ki mümkün değil, gerekli de değil. Varsa aşım, onun gereğini yaparız, ayrıca da bakacağız.

Muhtarların mağduriyeti konusu, daha önceki görüşmelerimizde, Meclis birleşimlerimizde sorulan ve cevaplandırılan bir konu. Bu konuyu yine cevaplandırayım.

Köy Kanunu konusu, Bakanlığımızın, Hükûmetimizin üzerinde çalıştığı bir konudur, tümden yenilenmesi öngörülen bir konudur ve bu bağlamda da muhtarlarımızın ödeneklerinin düzeltilmesi söz konusudur. Muhtarlarımız seçimle iş başına gelmiş, kamu hizmeti yapan görevlilerdir, devletle sözleşme yaparak, atama ya da sözleşmeye bağlı çalışan görevliler değillerdir. Ödenekleri söz konusudur.

AK PARTİ hükûmetleri iktidar olduğu dönemlerde muhtarlarımızın ödenekleri 60 lira civarındaydı bildiğim kadarıyla. Bugün çok çok yükseklerde bir rakamdır o rakama göre. Ama yeterli midir? Biz de yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bunu makul seviyeye, asgari ücret düzeyindeki bir seviyeye çekmek için çalışmalarımızı yapıyoruz.

Angaryayla muhtarların çalışmasının herhangi bir bağlantısı yoktur. Muhtarlar mecburi olarak çalışmıyorlar, aday oluyorlar veya aday gösteriliyorlar. Halkın seçimi üzerine, halka propaganda yaparak, tanıtım yaparak iş başına geliyorlar. Kendi iradesiyle "Ben muhtar olmak istiyorum, beni seçin." diyen insanların seçimi sonucu üstlendikleri işi angarya olarak değerlendirmek mantıki olarak ve hukuki olarak yerinde bir değerlendirme değildir diye düşünüyorum.

Sayın Halaman'ın değerlendirme ve sorusuna cevap olarak şunları arz etmek isterim: Bölücülük ve terör konusunda kendilerinin teşekkürü var. Ben inanıyorum ki bu teşekkür sadece Sayın Halaman'ın değil, bu yüce Mecliste bulunan aziz milletimizin değerli temsilcilerinin, tamamı demek isterim ama tamamından bir kısım eksi tutarak geriye kalan tamamının düşüncesidir, değerlendirmesidir. Terörü burada savunanlar bellidir, rengini belli ediyor. O, rengini belli etmeyenlerin dışındaki herkesin, ben, terör konusundaki, Sayın Halaman'ın değerlendirmelerine katıldığını biliyorum, öyle kabul ediyorum. Müsaade ederseniz öyle inanmak istiyorum.

Diğer konularda yani terör dışındaki görüştüğümüz bu yasa tasarısının hedef aldığı, düzenleme konusu yaptığı konuların dışında da düzenlemeler yapsaydık değerlendirmesi ve sorusu yerindedir, doğrudur. Ama her şeyi bir anda bir Meclis çalışmasıyla, bir yasayla düzenlemek mümkün olsaydı, o zaman ne bu Meclisin devamına ne de hayatın devamına imkân kalmayabilirdi. İhtiyaçlar günbegün kendini gösterir, o ihtiyaçlar  görülür ve o ihtiyaçlara yönelik de çözümler bulunur. Şu anda yaptığımız, yapmakta olduğumuz, müsaadenizle, budur. Görülen eksiklikler düzeltilmeye çalışılıyor, yasal düzenlemeyle çalışılıyor. Bunun dışında, sadece mevzuat Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasamayla, yasama faaliyetiyle ortaya konmuyor. İkincil mevzuatlar, bunun tüzük düzenlemeleri, yönetmelik düzenlemeleri, genelgelerle yapılan düzenlemelerle gün boyu ve zaman içerisinde pek çok konuda değerlendirmeler ve düzenlemeler yapılmak suretiyle hayatın ihtiyaçları, devletin kendi ihtiyacı, millete yürütülen hizmetlerin gerektirdiği düzenleme ihtiyaçları yerine getirilmektedir. Bugün yaptığımız budur, yapmaya çalıştığımız budur.

Hepinize çok teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.