GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MUĞLA MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDOĞAN?IN, MUĞLA İLİNDE YOĞUN YAĞIŞLARIN YOL AÇTIĞI SEL FELAKETİNDE ZARAR GÖREN VATANDAŞLARIN MAĞDURİYETLERİNİN GİDERİLMESİNE İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI DOLAYISIYLA
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:12.01.2012

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; MHP Muğla Milletvekili Sayın Mehmet Erdoğan'ın, Muğla'da yaşanan yoğun yağışların yol açtığı sel felaketleri konulu gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere huzurunuzdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, efendim, öncelikle şunu bir belirteyim: Hakikaten Muğla'da, Edirne'de, Antalya'da bildiğiniz üzere cuma gününden, akşamdan başlayan, cumartesi ve pazar günü yoğun şekilde devam eden yağışlar neticesinde sıkıntı yaşadık ama tabii, ben oradaki bu bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Sevindirici yanı şu: Özellikle can kaybı olmadı. İnşallah, Cenabıallah'tan  bir daha böyle birtakım afetlerden ülkemizi, milletimizi korumasını dileyerek sözlerime başlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, öncelikle şunu belirteyim: Biz cuma günü -burada da kayıtlar var- 6 Ocak Cuma günü saat 16.36'da, bölgedeki bütün kaymakamlıklara, valiliklere, kurum ve kuruluşlara, cumartesi sabahtan itibaren başlayarak büyük bir fırtına ve yoğun, kesif bir yağış olacağını ifade etmiştik. Gereken tedbirler alındı esasen. Tabii ki bazen felaketin boyutu büyük olunca insanlar bir noktada aciz kalıyor. Ama ben şurada şunu ifade etmek istiyorum: Hakikaten o kadar büyük yağış oldu ki mesela Sayın Vekilimizin ifade ettiği Köyceğiz'de metrekareye kırk sekiz saat içinde 201,6 milimetre, yani 201,6 kilogram/metrekare bir yağış oldu. Bakın, Türkiye'deki ortalama yağışın 643 milimetre olduğunu dikkate alırsak, demek ki neredeyse Türkiye'deki yağışın üçte 1'i kırk sekiz saatte yağmış oluyor. Hakikaten büyük bir sıkıntı yaşadık ancak ben şunu ifade edeyim: Tabii böyle yağışlarda gerek ben ve gerekse Bakanlığımın mensupları, diğer kamu kurum ve kuruluşları sıkı takip ediyoruz. Hatta ben pazar günü bizzat konuya muttali oldum ve neticede Sayın Muğla Valisini de arayarak DSİ'ye gerekli talimatları verdik ve kısa zamanda, zaten Valimiz de biliyor, bütün ekipler oradaydı ve gerekli çalışmalar yapıldı. Tabii ki bu arada, hakikaten, sayın milletvekillerimizin de ifade ettiği gibi, bazı narenciye bahçeleri, tarım arazileri ve arıcıların kaybı var, bunu da biliyoruz. Zaten Vali tarafından gerekli zarar ziyan tespitleri de yapılıyor ancak arıcılarla ilgili şunu ifade edeyim: Biz, arıcılık konusunda Bakanlık olarak tam destek veriyoruz. Hatta, bildiğiniz üzere, arıcılar daha önce ormanlara dahi sokulmazken ben, yaklaşık on altı sayfalık bir genelgeyle arıcılara Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak tam destek verdim. Bazı mevsimlerde onlar başka yere gitmek istiyorlar. Hatta, biz, onlar rahatça arıcılıkla ilgili işlerini yürütsünler diye, 101 adet bal ormanı kurduk yani arıcıların önünü açtık. Tabii ki onların zararları neyse onlara bakacağız, gerekli tedbirler alınacaktır ama ben şunu ifade edeyim: Özellikle oradaki, Aydın'daki ve Edirne'deki taşkınların önlenmesinde? Bilhassa Muğla'da, biliyorsunuz, Mayıs ayında açtığımız Akköprü Barajı gerçekten çok büyük fayda sağlamıştır çünkü Dalaman Çayı'nın kapasitesi ancak 400-500 metreküp/saniyeyi geçecek kapasitede. Bildiğiniz gibi, eğer bu baraj yapılmamış olsaydı ki tamamen barajda suyu tuttuk, kontrollü şekilde su verdik, böylece Dalaman civarındaki, hatta havaalanı, Dalaman Çayı etrafındaki yerleşim alanları tamamen su altında kalacaktı, çok büyük zarar olacaktı. Dolayısıyla, hakikaten, bu Dalaman'daki Akköprü Barajı -ki Türkiye'nin 6'ncı büyük barajıdır, Ege Bölgesi'nin en büyük barajıdır- bu felaketi önlemiştir. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Biliyorsunuz, bunu Dalaman için yaptık, gerçekten faydalı oldu. Sadece bu barajın gövde yüksekliği temelden 162,5 metre yükseklikte, rezervuar hacmi dediğimiz su biriktirme kapasitesi 384 milyon metreküp. Bu gerçekten felaketi büyük ölçüde önledi. Sadece orada mı bakın, şu anda bizim, Sayın Başbakanımızın uğurlu elleriyle açtığımız Çine Adnan Menderes Barajı da -10/10/2010 tarihinde açmıştık- o da özellikle Aydın Ovası, Koçarlı, Bağarası ve Söke Ovası'ndaki büyük felaketi önlemiştir çünkü yağan yağışları tamamen Çine Adnan Menderes Barajı'nda tuttuk. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum.

Bunun dışında, keza daha önce yapanlara özellikle teşekkür ediyoruz, geçmişte 1958 yılında yapılan Kemer Barajı da gerçekten felaketi önlemiştir. Bunu burada özellikle vurgulamak istiyorum.

Yalnız, bu konuda neler yapıyoruz?

Sayın Vekilim, tabii ki eksik kalan birtakım dere ıslahları varsa elbette bunları yapacağız ama ben şunu gururla ifade ediyorum: Hükûmetimiz döneminde, Muğla'ya hakikaten muhteşem yatırımlar yapıldı, siz de biliyorsunuz. Misal olarak sadece Bakanlığımızdan, sekiz buçuk yıl zarfında Muğla için, sadece bizim Bakanlığımız, 865 milyon TL'lik yatırım yapmış. Bakın, Bayır Barajı'nı biz bitirdik, Eşen sulaması, Akgedik Barajı, bunlar tamamen bitti, işte, Dalaman Akköprü Barajı. Bodrum Yarımadası'nda su yoktu, Bodrum Yarımadası'na su vermek için arıtma tesisleri, isale hatları, depolar, terfi merkezleri, bunların tamamı yapıldı, hatta açılışı yapıldı. Ayrıca, Eşen Çayı'ndaki yan derelerin dere ıslahları keza, Muğla Köyceğiz Toparlar taşkın koruma, Fethiye Göcek yerleşimleri taşkın koruma işleri, Fethiye'de Karadere, Karaköy ve Kumluova arazileri yan dereleri taşkın koruma dere ıslahları, Köyceğiz'de Çandır köyü Değirmen Deresi taşkın koruma, Marmaris'te Turgut köyü arazileri Değirmen Deresi taşkın koruma işleri tamamen tamamlandı. Bunun dışında, Fethiye'de Söğütlüdere, Marmaris ilçe merkezi Akçay Deresi ve Eşen Çayı yan dereleri ıslahları tamamlandı. Şu anda devam eden birtakım faaliyetler var, bunları -özetle- hızla bitireceğiz. Akgedik Barajı sulaması proje yapımı devam ediyor. Ayrıca, Derince Barajı'nın temelini atmıştık biliyorsunuz, inşallah onu da çok kısa zamanda tamamlayacağız.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Bakan, üreticilerin mağduriyetleri ne olacak?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yani netice olarak ben şunu ifade etmek istiyorum: Burada sizin söylediğiniz derelerin notunu aldım, eksik kalan derelerin de tamamı ıslah edilecektir. Zaten talimat verdim. DSİ ekipleri tamamen oradaydı. Hatta yaklaşık olarak 200 kişi ve çok sayıda araç gereçle -sayısını da söyleyebilirim- bütün ekipler oradaydı taşkından itibaren, kontrol altına aldılar.

İnşallah bir daha böyle felaketler yaşanmaz ama bu konuda da özellikle belediyelere çok önemli görevler düşmektedir çünkü belediyeler dere yataklarını işgal etmekte çoğu kere, yanlış birtakım menfezler ve birtakım geçitler vermektedir. Dolayısıyla belediyelerimizi de buradan özellikle ikaz ediyorum: Bu konuda, dere yataklarının kapatılması, daraltılması yasaktır, Başbakanımızın da kesin talimatı ve genelgesi var.

Hepimiz özellikle bu taşkınlara karşı hazırlıklı olmalıyız çünkü küresel iklim değişikliği sebebiyle yağışlardaki rejim tamamen değişti. Geçmişte düzenli bir yağış varken belli aylarda, bakıyoruz, kırk sekiz saatte, Giresun'da olduğu gibi, Artvin'de, Edirne'de, Marmaris'te olduğu gibi kısa sürede büyük yağışlar, büyük sel baskınları olabilmekte. Dolayısıyla bu konuda gerekli tedbirlerin alınması şarttır.

Sadece dere ıslahları yetmiyor. Bu konuda, derede birtakım biriktirme yapıları, barajlar, göletler, ayrıca erozyon kontrolü için ağaçlandırma çalışmaları, mera ıslahları, bunu topluca ele alıyoruz. Bu konuda da zaten biz her yılbaşında mutlaka bir değerlendirme yapıyoruz. İnşallah sizlerin de talep ettiği Muğla'yla ilgili dere ıslahlarını bizzat yakından takip edeceğim.  Cenabıallah bir daha böyle afetler bizlere göstermesin.

Ben bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Eroğlu.