| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ÇİN HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA İKİLİ TİCARİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ VE DERİNLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 12.01.2012 |
MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Aslanoğlu "Çin seferine gidenler." dedi. Doğru söylüyor. Geçtiğimiz ay içerisinde Çin Halk Cumhuriyeti'ne bir ziyaret gerçekleştirdik. Hem oradaki gözlemlerimizi ve iş birliği imkânlarını ve yapılması gerekenleri burada kısaca sizlerle paylaşmak için bu anlaşmayı da bir vesile olarak addediyoruz.
Değerli arkadaşlarım, Çin, son yıllarda çok fazla konuşulan bir ülke. Yükselen bir güç olarak bütün ekonomi ve siyaset çevrelerinde tartışılan bir ülke ve ülkemizle ilişkilerini de son yıllarda biraz daha bu dışa açılma politikasına uygun olarak geliştirmeye çalışan bir ülke. 1970'lerin sonunda başlayıp 80'lerden itibaren hızlanan ve 2000'li yıllarda daha da hız kazanan bir dışa açılma politikası, kontrollü bir açılma politikası izliyor.
Bu çerçevede, tabii ki, soğuk savaş sonrası dünya düzeninde tek kutupluluktan yeniden çok kutupluluğa doğru giderken Türkiye'nin de ciddi anlamda incelemesi gereken ve ilişkilerini geliştirmesi gereken bir ülke.
Ekonomik yapısı, değerli arkadaşlar, her ne kadar bir komünist parti yönetiminde olsa da bir piyasa ekonomisine doğru, kontrollü bir şekilde, kamu ve özel sektör ortaklığı içerisinde, devam ediyor ve bu açılımlara da, son yaptıkları çalışmalarla ve uluslararası toplantılarla devam ediyorlar. Genel olarak baktığımız zaman, önce ticari açıdan ve ekonomik açıdan bakarsak?
Sayın Başkanım, arkadaşların çoğu telefonla konuşuyor galiba. Ben, ciddi anlamda bir uğultuyla konuşuyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Yani, dinlemeyebilirler ama en azından sükûneti sağlarsak, önemli bir husustan bahsediyorum, ülkemiz açısından da önemli olan. Onun için, zaten, uluslararası anlaşma olmasına rağmen söz aldık.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Günal.
MEHMET GÜNAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, dünyanın, şu anda, geçtiğimiz yıldan itibaren 2'nci büyük ekonomik gücü hâline gelmiş Çin Halk Cumhuriyeti ve yaklaşık 7 trilyona bu yıl itibarıyla ulaşması gereken, ulaşması beklenen bir gayrisafi yurt içi hasılası var. Geçtiğimiz yıl için 5,8 trilyonluk bir gayrisafi yurt içi hasıla var ve her yıl, 200 milyar dolardan fazla dış ticaret fazlası veriyorlar.
Bizim için, tabii, Türkiye'yle ilgili rakamlara baktığımız zaman, her ne kadar son yıllarda ciddi anlamda ticaret hacmimizde toplam olarak artış olsa da, bunun ihracattaki artışa rağmen, her ne kadar "Genel ihracatta da rekor kırıyoruz." deyip ithalatımızın çok artması gibi, maalesef ithalatımız çok daha hızlı bir şekilde artıyor. "Dış ticaret hacmimiz artıyor." diye sevinmemiz gerekirken aleyhimize olan açık çok daha hızlı büyüyor. Bu yıl, çok daha fazla, 16 milyar doların üzerinde bir dış ticaret açığının, iki ülke arasında olması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl, yine, rakamlara baktığımız zaman, 15 milyar dolarlık bir açık aleyhimize gelişmiş durumdaydı. Bunun geliştirilmesi gerekiyor.
Bizim yetkililerle yapmış olduğumuz görüşmelerde, ikili olarak bazı anlaşmaların yapılmaya çalışıldığını, bugün de onayladığımız ticaretle, ekonomiyle ilgili anlaşmanın da bu çerçevede katkı sağlayacağını düşünüyorlar. Tabii, burada, gözlemlerimiz sadece ticaretle ilgili konularda değil, bunun başlıklarına da bakmamız lazım. Acaba hangi mallarda, hangi ürünlerde ithalat yapıyoruz? Neden bu kadar dış ticaret açığımız fazla? Bir taraftan ilk on ay itibarıyla bu yıl 18 milyar dolarlık ithalatımız var, öbür taraftan 2 milyar doları bulmayan bir ihracatımız var, 16 milyar 300 milyon dolarlık da bir dış ticaret açığımız var. Kendileriyle bunları görüştük. Tabii ki Hükûmetin de çalışmaları olduğunu biliyoruz, Sayın Çağlayan da girdi tedarik sistemi üzerinde çalıştıklarını söylediler, henüz bize brifing vermediler, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak bekliyoruz o projenin ne aşamada olduğunu. Çünkü ithal ettiğimiz malların büyük bir kısmı baktığımız zaman, maalesef Türkiye'de de üretilebilecek olan mallar ama kur rejimindeki çarpıklıktan ve kur politikasındaki bazı sorunlardan dolayı bu malların büyük bir kısmını ve öncelikli olarak da Çin'den ithal ediyoruz. Şimdi baktım ben, ithalatımızdaki ilk on maddeye bakınca büyük ölçüde makineler, cihazlar, bunlar var ama onun dışında tekstil mamulleri, mamul eşya, oyuncaklar, aletler bunlar çok aşırı teknoloji gerektiren şeyler değil. Çin'de teknolojik ürünler de var ama baktığımız zaman ilk on madde içerisinde -ki bunlar yaklaşık 12-13 milyar dolarını oluşturuyor toplam 18-19 milyar doların- maalesef Türkiye'de de üretilebilecek olan bazı ham maddeler ve basit ürünler olduğunu görüyoruz. Onun için bu konunun ivedilikle gözden geçirilmesi ve bu başlatılan çalışmaların hızlandırılması gerekiyor.
Türkiye'yle ilişkilerinde -az önce arkadaşlarımız kısaca değindiler- 2009'da başlatılan bir çerçeve anlaşmayla bu yıl ve önümüzdeki yıl içerisinde de gelişmeler olacak. Bu yıl Türkiye'de "Çin Kültür Yılı" olarak ilan ediliyor Kültür ve Turizm Bakanlığının organizasyonuyla, önümüzdeki yıl da yine Çin'de "Türk Kültür Yılı" olacak. Bunu bir vesile kılmamız lazım. Ben Antalya Milletvekili olarak oradaki yetkililerle de görüştüm, maalesef Çin'in turizm pastasından biz gerekli payı alamıyoruz. Yani 50 milyonun üzerinde turist gönderiyorlar. Tabii, Çin'in nüfusuyla kıyasladığımız zaman, 1,4 milyara yaklaşan nüfus içerisinde ve ekonomik olarak zengin kitlelere baktığımız zaman ciddi anlamda Çinli turist dünyada farklı ülkelere gidiyor. Bizim bu kültür yılını bir vesile kılarak turizmle ilgili, tanıtımlarla ilgili çalışmaları da biraz yoğunlaştırmamız gerekiyor. Buradan Hükûmetin temsilcisi olarak Sayın Bakana, Sayın Kültür Bakanımız yok ama, iletmiş olalım. Onlarda da böyle bir beklenti var. Karşılıklı olarak hem ilişkilerin gelişmesi açısından önemli hem de turizm gelirlerinden pay almamız lazım.
Öbür taraftan, Çin'in önemli bir kaynak fazlası var ve 3 milyar dolardan fazla rezervinin 1,5 milyar dolara yakınını hazine bonolarında ve Amerikan dolarında tutuyor. Yani, şimdi bakıyoruz, biz sağdan, soldan, küçük ülkelerden, Körfez ülkelerinden kriz olduğu zaman 300-500 milyon dolarlık fon bulduğumuz zaman önemli bir başarı kaydetmişiz gibi görünüyor. Oysa önümüzde ciddi anlamda tasarruf fazlası olan bir ülke var. Onlarla karşılıklı anlaşmalarla? Özellikle yurt dışına büyük miktarlarda yabancı Çin yatırımı gidiyor. Afrika'da, Asya'da, Orta Asya'daki ülkelerde onlarla bu konuda da ortak yatırımlar yapılması gerektiğini görüştük. Ama tabii inisiyatifi hızlandırmak ve gerekli çalışmaları yapmak öncelikle Hükûmetin görevi. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, her zaman olduğu gibi, eğer bu konuda yapılacak çalışmalar varsa yapıcı, yol gösterici muhalefet anlayışımız çerçevesinde sizlere bu konularda destek olup, ihracattaki artışı hızlandırmak, ithalatı da azaltarak dengeli bir hâle getirmek, Çin'le olan dış ticaret açığımızı kapatmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Tabii, turizmle ilgili yapılacak çalışmalarda sizlere destek olacağız.
Değerli arkadaşlarım, orada, az önce Sayın Aslanoğlu söyleyince aklıma geldi, önemli ziyaretler de yaptık. Az önce Kırgızistan Cumhurbaşkanını dinledik, kendisinin söylediklerinden hepimiz duygulandık ve ayakta alkışladık. Biz de oraya gidince Yusuf Has Hâcib'in, Kaşgarlı Mahmut'un, Apak Hoca'nın türbelerini ziyaret ettik. Oralarda neler yapıldığını kitabelerinde, açıklamalarda bir kere daha görmüş olduk. Ama yine Kültür Bakanlığımızdan özellikle istirham ediyorum; çevre düzenlemesi açısından da bakıma ihtiyaçları olduğunu görmüş olduk. Belli yerlerde belli çalışmalar yapıldığını biliyorum, Çin'le ilişkilerdeki hassasiyeti de biliyorum. Ama yine bu gelişmeleri, "Çin Kültür Yılı" olduğunu ve önümüzdeki yılın da Çin'de "Türk Kültür Yılı" olacağını bildiğim için, bu çerçevede bu kültür eserlerinin de beraberce dikkate alınabileceğini, hatta ortak olarak bir Kaşgarlı Mahmut enstitüsünün kurularak ortak bir araştırma enstitüsü kurulabileceğini düşünüyorum. Tarihimize olan, geçmişimize olan bir borcumuzdur. Az önce Sayın Cumhurbaşkanının burada söylediklerini dinlerken tekrar bunları sizlerin de dikkatine sunma ihtiyacı hissettim. Çünkü, yıllarca gezmiş Kaşgarlı Mahmut -yirmi yıla yakın, on beş yıldan fazla gezmiş- ilk Türk dilini, lügatini, ansiklopedisini, coğrafyasını, haritasını, hepsini çıkarmış. Onun için, bunu bir vesile edelim, bu çerçevede, yapılacak anlaşmalarla bunu da aradan çıkarmış olalım. Hem Türkiye'nin tanıtımı açısından hem de kendi tarihimize, kültürümüze olan bir borcu yerine getirmek açısından önemli buluyorum.
İki ülke, yükselen ülkeler olarak çok kutuplu dünyada bu ilişkileri rasyonel bir şekilde? Türkiye'nin de bölgesinde lider ülke olması, 2023'te lider ülke olması için bu ilişkilerin geliştirilmesine destek olacağımızı burada tekrar ifade ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET GÜNAL (Devamla) - İnşallah, Kırgızistan Cumhurbaşkanının dediği gibi, birlikteliğe vesile olur ve Türk devletleri de kendi arasında ekonomik ve kültürel birlik kurar diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Günal.