| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2012 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Çok değerli milletvekilleri, öncelikle bu altyapıyla ilgili sorular muhtemelen birçok milletvekilimizin kafasından da geçiyor olabilir, ona kısaca cevap sunmak istiyorum. Herhangi bir okulumuzun, özellikle ilköğretim okullarının boya-badana gibi temel bazı hizmetlerinin ve eksiklerinin giderilmesiyle ilgili her yıl bütçede bize ayrılan kaynakları biz ilgili özel idarelere gönderiyoruz. Bu yıl da, önceki yıllardan farklı olarak, yılbaşında, ocak ayında ilgili özel idarelere tamir ve bakım için gerekli paraları gönderdik. İlgili valilik ve il millî eğitim müdürlükleri öncelikleri belirleyerek sorunları gidermeye çalışacaklar.
Çok değerli arkadaşlar, önce şunu söylemeliyim: 4+4+4, millî eğitim sisteminde sistemin bütününü değiştiren bir reform olarak hiçbir zaman benim tarafımdan tanımlanmadı. Millî eğitim sisteminden dün bahsettim. Millî eğitim sisteminin bütünlüğü içerisinde müfredat, öğretmenler, okul ve fiziki altyapı, teknolojik donanımlar, yapı, amaç ve hedefler gibi sistemi oluşturan çok sayıda öğenin olduğunu, bu öğelerden birinin yapı olduğunu ve bu sistemde de yapıda bir değişiklik ifade ettiğini defalarca söyledim, bir kez daha söylemek istiyorum. Bu, eğitim sisteminin tamamına dair bir kapsayıcı kanun değil, eğitim sisteminin temel öğeleri içerisinde sadece yapıda bir değişiklik yapıyor, zorunlu eğitimi on iki yıla çıkarıyor ve kademeli hâle getiriyor. Onun dışında reform mu bekleyeceksiniz?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nerede zorunlu yazıyor burada?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - O zaman müfredatla, öğretmenlik mesleğiyle, amaç ve hedeflerle, stratejiyle ilgili konularda değişiklikleri yeri geldikçe biz kamuoyuyla paylaşacağız.
Onun dışında önce şunu söyleyeyim, az önce özellikle bizim dağıttığımız kitaplardaki bilgileri yargılayan arkadaşıma ifade etmek istiyorum: Siz, lütfen, o kitaptaki bizim size verdiğimiz bilgileri kaynaklarıyla beraber kontrol ediniz, o kaynaklardan o bilgilerin nasıl olduğunu görme şansınız olacak. Eğer bizim kaynaklarımız ile sizin hazırlattığınız doktora tezinde farklılık varsa lütfen doktora tezinizdeki kaynaklarınızı gözden geçiriniz.
Bizim bildiğimiz, Almanya'da alt limit altmış dört aydır, üst limit yetmiş iki aydır ve 30 Eylül ile 31 Aralık tarihleri arasında doğmuş olan ve henüz altı yaşını ders yılı içinde tamamlayacak olan çocukların okula başlamaları konusunda çocuğun velisiyle birlikte karar veriliyor. Bu açıdan bakıldığında, bizim, öngördüğümüz bilgiler açısından bir tereddüdümüz yok, lütfen siz tekrar kaynakları gözden geçiriniz.
Tabletlerle ilgili bir soru var. Çok değerli arkadaşlar, biz FATİH Projesi'nde pilot uygulamaya başladık. Pilot uygulamaya başladığımız zaman itibarıyla henüz Türkiye'de üretim gerçekleştirilmiyor olduğu için sınırlı sayıda tuttuk dolayısıyla var olan bilgisayarlarda bize teklif veren firmalar arasından iki firma ihaleyi aldı. Ürünü de biz kendimiz satın almadık, Devlet Malzeme Ofisi satın aldı, biz talebimizi bildirmiştik. Toplam 8.800 tablet bilgisayar satın aldık; bunlardan 4.800 adedinde Sentim Bilişim firması ihaleyi kazandı, ebatları biraz büyük olan bir üründü bu, bunun tanesini 775 Türk liraya satın aldık; diğerini ise General Mobile aldı ve General Mobile yaklaşık olarak 4 bin adet ürün bize verdi, bunun da tanesi 599 liraydı. Bunu daha önceden siz Komisyonda sordunuz, ben de size bununla ilgili bilgileri sunmuştum, bu vesileyle tekrar sunmak durumunda kaldım.
Ancak özellikle grup konuşmaları yapılırken ve daha sonra sorularda özellikle bilişim teknolojisinin satın alınması ve altyapı kurulmasıyla ilgili, Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkmasıyla ilgili tereddütler için tekrar aynı şeyi söylüyorum: Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkması normalde bunun hukuksuz yapılacağı ve keyfî yapılacağı anlamına gelmez; bu, kendi yapısı içerisinde zaten bir hukuki mevzuata sahip olacak ve yine ihale süreçlerine tabi olarak gerçekleştirilecek.
ALİM IŞIK (Kütahya) - O zaman niye değişiyor Sayın Bakan?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Gayet basit Sayın Işık: Değiştiriyoruz çünkü biz aynı zamanda İnternet hizmetlerinin satın alınmasıyla alakalı olarak altyapıyı da beraber veriyoruz; bu ciddi bir finansman kaynağı gerektiriyor. Millî Eğitim Bakanlığının bu anlamda yeteri kadar kaynağı olmadığı için İnternet hizmetini sunacak firma, yatırımları da yapacak. Bu yatırımları yapmasının bir başka gerekçesi: İnternet hizmetini verirken şayet altyapıda birtakım sorunlar çıkarsa İnternet hizmetini verecek olan firma bunu mazeret göstererek hizmetlerdeki aksamalara gerekçe oluşturmasın diye düşünüyoruz, o yüzden hizmeti veren altyapıyı da yapsın. O zaman da üç yıllık süre içerisinde sözleşmeyle, ihaleyle yapılacak herhangi bir uygulama bunu finanse edecek bir nitelik taşımıyor ve firmaların hepsiyle bu anlamda yapılan görüşmeler ve benzeri durumdaki diğer kamu ihalelerine baktığımızda üç yıldan daha uzun süreli bir ihale yöntemine ihtiyaç duyuluyor ve bunun için de yapıyoruz. Bundan daha fasih, bundan daha açık ve şeffaf bir açıklama olabilir mi sizce? Eğer daha fazla bir şey istiyorsanız onu da söyleyeyim ben size.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Neden kendi kanununda yapmadınız da burada koyuyorsunuz?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Ayrıca, ihale süreçlerinin daha kısaltılmasına ihtiyaç var. Mevcut ihale sürecinde herhangi bir tablet bilgisayarı almaya teşebbüs ettiğinizde, daha ürünü almadan eskime ihtimalinin olduğu bir süreyle ürün yapabiliyoruz. Bu açıdan bakıldığında, bizim gayet açık ve net bir izahımız var konuyla alakalı.
"Millî Eğitim Bakanlığı kadrosunda kaç tane yönetici eğitimden gelmiyor?" diye soruluyor. Arkadaşlar, ben size başka bir soru sorayım: Eğitimci olmak profesyonel yönetici olmak anlamına mı geliyor sizce? Bir Millî Eğitim Bakanlığının üst kademesi dediğinizde eğer aklınıza gelen müsteşar ve müsteşar yardımcılarıysa, orada, profesyonel mahiyette strateji geliştirmeyi bilen, yönetim vizyonu oluşturabilecek ve bilimsel analizler yapabilecek insanlara daha çok ihtiyacımız var. Hâlbuki -açık bir şekilde söyledim, tekrar söyleyeyim- bizim bugün oluşturduğumuz bütün grup başkanlıklarımızda göreve gelen arkadaşlarımızın her birisi en az beş yıl ve ortalama on yıla yakın süreyle öğretmenlik yapmışlardır ama yetmedi, onların pek çoğunun lisansüstü eğitim yapmış olmaları şartını koyduk. Daha da yetmedi, pek çoğunu yabancı dil bilen insanların arasından seçtik. Bu sizce iyi bir tercih değil mi? Bakanlığın bütün her tarafında eğitim bilen ama yönetim bilmeyen insanları oluşturmanın bir manası olabilir miydi? Bütün bunlara rağmen, madem sordunuz tekrar söyleyeyim, müsteşar ve müsteşar yardımcıları seviyesinde eğitim sektöründen gelmeyen sadece 3 kişi var. Bu sizce çok mu?
BAŞKAN - Sayın Bakan, sözlerinizi toparlar mısınız lütfen.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Dolayısıyla bütün bunlara bakarken lütfen, bizim web sitemize giriniz -web sitemiz de arkadaşlarımızın pek çoğunun bilgisinde- ulaşma şansınız olacak. Dolayısıyla, burada insanların zihnini bulandıracak tavır içerisinde soru sormayınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) - İntihal?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Ayrıca, benim intihalimle ilgili soru soran zat önce kendi servetinin kaynaklarıyla ilgili bilgiyi topluma versin, bu soruları sorsun diye sözlerimi neticelendiriyorum.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Cevabı kaçırma.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ne alakası var?
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) - Ben de teşekkür ediyorum.