| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 28.03.2012 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, insanın insanla ilişkisi ile bir cıvatanın bir başka cıvatayla ilişkisini birbirine karıştırmamak lazım. Bir çarkın bir çarkla ilişkisinde ruh yoktur, haberdarlık yoktur, karşılıklı ilişki yoktur, duygu yoktur ama bir insanın bir insanla ilişkisinde ruh vardır, haberdarlık vardır, etkileme vardır ve etkilenme vardır. Dolayısıyla, bu getirilen yasanın aslında bu yönden irdelenmesi ve bu yönde eleştirilmesi gerekir. Yani, şimdiye kadar, tamam, işte yasanın geliş biçimi hatalı, anlattık, orada yapılan muameleler son derece kabul edilebilir değil, demokratik teamüller evet ama gelin, bu yasanın öbür taraflarını da irdeleyelim. Mesela, biraz önce söylediğim gibi, acaba bir yapı bize tasarlandı, getirildi; bu yapıyı 12 Eylül de getirebilir, Romalı Sezarlar da getirebilir, asıl olan bu yapı hangi ihtiyaçtan kaynaklanarak gelmiştir, bunun üzerinde durmak ve değerlendirmeyi bu noktada yapmak lazım. Yani biz bir yapı koyduk, dedik ki bu yapıya öğretmen uysun, öğrenci uysun, veliler uysun ve toplum da bunu böyle kabul etsin. Bu total bir bakış açısıdır; bu bir dayatmadır ancak şöyle yapılmış olsaydı, hani pazarlamada olduğu gibi, talebin analizi yapılıp halk ne istiyor, insanlar ne istiyor, hangi ihtiyaçlardan kaynaklanıyor, bu ihtiyaçları acaba hangi ölçüde getireceğimiz bu yapı karşılayacaktır, bunların araştırmasıyla, soruşturmasıyla ortaya konulmuş olsaydı o zaman "Evet, şu gerekçelerden dolayı bunun altı doludur ve bu onaylanmalıdır." denilirdi.
Burada şunu söylemek istiyorum: 12 Eylülcüler nasıl toplumu yukarıdan dizayn ettiler ise biz de yapısal anlamda böyle bir tasarıyla ortaya çıkmakla aynı şeyi bir başka biçimde yapmış oluyoruz. Merkezine insanı koymayan, insana ve insanlığa hizmet etmeyen her sistem eksiktir, sakattır. Aygıtların özne, insanların nesne yerine konulduğu bir yerde hiçbir uygulama amacına ulaşmaz beyler. İleri teknolojiler, yüksek yapılar ve gelişmiş yöntemler tek başına insanı daha iyi ve daha yararlı yapmaya yetmez; manevi, millî, insani ve moral değeri olmayan bir eğitim sistemi hangi yapı ve aracı kullanırsa kullansın toplumsal ihtiyaçların değil, nefsinin ihtiyaçlarının peşinden koşan bencil insanı yaratır.
Eğitim, öznesi insan olan bir süreçtir. İnsanı nesne yerine koyan herhangi bir siyasi, ekonomik ya da eğitim sistemi tartışılmaya dahi değmez. Değerler piramidini altüst eden bir eğitim sistemi ne değer ne de değerli insan yaratabilir. Tablet ve makineden önce bilim ve teknik adamı, okul ve üniversiteden önce öğretim üyesi, hastaneden önce de doktor yetiştirmek esas olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, eğitim, toplumun geleceği bakımdan hayati önemi haiz olan bir süreçtir. Asla böyle bir sürecin, hırsların, tutkuların, saplantıların ve intikam duygularının aracı yapılamaz. İnsanı nesne yerine koyan, eğitimi rant aracı olarak gören, eğitimi rövanş almanın aracına indirgeyen her anlayışı buradan kınamak ve reddetmek gerekir. Eğitim, kimlikli, şahsiyetli ve idealleri olan nesilleri yetiştirmeyi esas almalıdır. Şahsiyetli, idealli ve inançlı insanları sürekliliği olan bir eğitim sistemi yetiştirebilir.
Devam ederek gelişen, gelişerek devam eden yapılar kurumları oluşturur. Yeni yapılar süreç içerisinde sisteme dâhil edilebilir ancak ana yapıların ortadan kaldırılmaması kaydıyla. Her dönemle birlikte sistemin yeniden kurulmak istenmesi milletin sürekliliği açısından tehlikelidir. Toplumlar geçicilik üzerinden değil süreklilikleri üzerinden geleceğe tutunurlar. Son birkaç yıl içinde eğitimde basamaklı kur sistemi, kur atlama sistemi, kredili sistem, alan değişimi gibi onlarca sistem devreye sokulmuştur. Bugün yeni bir sistemle karşı karşıyayız.
Beş dakikalık süreç içerisinde son sözlerimi söylersem şunları söylemem gerekiyor: İleri teknolojiler, yüksek yapılar ve gelişmiş yöntemler tek başına insanı daha iyi ve daha yararlı yapmaya yetmez. Manevi, ilmî, insani ve moral değeri olmayan bir eğitim sistemi hangi yapı ve aracı kullanırsa kullansın toplumsal ihtiyaçların değil nefsin ihtiyaçlarının peşinden koşan insanları yetiştirecektir.
Saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.