GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DENİZLİ İLİNDE 7 OCAKTA MEYDANA GELEN SEL FELAKETİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Denizli ilinde 7 Ocakta meydana gelen sel felaketiyle ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Denizli ilimizin bazı ilçeleri ve yerleşim yerlerinde 7 Ocak 2012 tarihinde meydana gelen aşırı ve şiddetli yağışlardan oluşan sel felaketinde, ulaşımda, ekili ve dikili alanlarda olumsuz yönde etkilemeler olmuş; başta Sayın Valimiz olmak üzere, tarım teşkilatımız, İl Özel İdaresi, Karayolları, DSİ, Tarım Reformu gibi ilgili kurum ve kuruluşlar acilen mahalline intikal ederek gerekli çalışma ve önlemlerde bulunmuşlardır. Bizler de milletvekili arkadaşlarımızla birlikte ilgili kurum ve kuruluşlarla temaslarımıza ve ilçelerimizle temaslarımıza devam ettik.

Tabii burada önemli olan şey şu: Bakın, 7 Ocak tarihinde meydana gelen sel olayından sonra günümüzde de şu anda ülkemizin büyük bir kesimi kar yağışıyla karşı karşıya. Kar yağışının arkasından da eksi 28-30 dereceleri bulan iklim sebebiyle dona dönüşmüştür. Bu sebeple gerek hayvanları dağda mahsur kalan vatandaşlarımız gerekse ürünleri donarak zarar gören vatandaşlarımız vardır.

Buradan ben özellikle şu noktayı vurgulamak istiyorum değerli kardeşlerim: Yıllardan beri hükûmetler çiftçilerimizin zararlarını karşılayacak kanunlar çıkarmışlar, 1948'lerden itibaren başlayan bu yasalar günümüze kadar devam etmiş ama bakıldığında bunların yeterli olmadığı, yeterli şekilde ihtiyacı karşılamadığı görülmüş, daha sonra da Bakanlığımızın ve Hükûmetimizin teklifiyle, Büyük Millet Meclisimizin kabulüyle cumhuriyet tarihimizde çiftçilerimiz açısından devrim olarak nitelendirebileceğimiz 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu 21 Haziran 2005 tarihinde çıkarılmış ve 1 Haziran 2006 tarihinde de ilk poliçe kesilmiştir. Bu Kanun'la birlikte ürününü veya hayvanını sigorta ettiren çiftçilerimiz, poliçe bedelinin yüzde 50'sini devlet karşılamak kaydıyla, ürünlerini kurtarabilmişlerdir.

Burada "doğal afet"in tanımına baktığımız zaman, doğal afet, "İnsan faktörünün etkisi olmadan üretimi olumsuz etkileyen dolu, su baskını, heyelan, toprak kayması, olağanüstü sıcaklık değişimleri, kuraklık, çığ, fırtına, yıldırım ve benzeri yer ve hava hareketleri." olarak tanımlanmaktadır.

Buradan da görülmektedir çok değerli kardeşlerim, çiftçilerimiz, hayvancılık yapan vatandaşlarımız her türlü yatırımı yapıyorlar, ancak tarım sigortası konusunda ne hikmetse yeterli ilgi ve alakayı göstermiyorlar, çıkarılan kanunlar gereği de sigorta kapsamına alınan ürünler yaşanan afetlerden dolayı eğer sigortalı değilse destek alamıyorlar. Bununla ilgili ilimizde de ülkemizde de çoğu zaman yaşanan sel afetlerinde, don olaylarında, sigorta kapsamında olduğu için, eğer vatandaşımız sigorta yaptırmadıysa bunlardan yararlanamıyorlar ve büyük zararlar görüyorlar. Şu anda bilhassa seracılıkta yeni ürünü çıkmaya başlayan vatandaşlarımız, dona dönüştüğü için, eğer sigorta yaptırmadılarsa bunlardan büyük zarar görecekler.

TARSİM'in çıkardığı tarım sigortasıyla özellikle ürünün sigorta bedelinin yüzde 50'sinin devlet tarafından karşılanıyor olması artı hemen bedelinin prim bedelinin ödenmiyor olması? Prim bedeli hasat kaldırıldıktan sonra bir ay içerisinde ödeniyor. Dolayısıyla, böyle kolaylıklar sağlandığı hâlde hâlâ çiftçilerimiz, tarım kesiminde uğraşan vatandaşlarımız, hayvancılık yapan vatandaşlarımız tarım sigortasına yanaşmamakta veya bunu pek dikkate almamaktadırlar. Sonra da hep birlikte sıkıntı, hep birlikte zarar görmekteyiz.

Ben buradan tekrar duyurmak istiyorum önce kendi ilim Denizli'ye, tüm Türkiye'ye, tüm milletvekili arkadaşlarımıza, tüm çiftçilerimize: Ürün sahibi vatandaşlarımız mutlaka tarım sigortası yaptırsınlar. Sonra yaşanan bu doğal afetlerden, yani elimizde olmadan yaşanan bu doğal afetlerden görecekleri zararlardan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yüksel.

MEHMET YÜKSEL (Devamla) - Çok teşekkür ederim, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)