GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DIŞ POLİTİKADAKİ SON GELİŞMELERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dış politikadaki son gelişmeler hakkında gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin jeopolitiğinde çok ciddi ve tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. İran kendisine uygulanan ekonomik ambargoya karşı "Hürmüz Boğazı'nı kapatırım." tehdidi çekmiş durumda. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere donanmaları bölgede hareket hâlinde. Karşılıklı tatbikat girişimleri var. Irak'ta Şii-Sünni çatışması için bütün şartlar oluşmuştur. Suriye ise kaynayan bir kazandır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kendi başına Doğu Akdeniz'de egemenlik alametleri sergiliyor. İsrail pusuda bekliyor. Bir kıvılcım bölgede her şeyi bir anda altüst edebilir. Türkiye olaylara hep hazırlıksız yakalanmaya alıştığı için bu defa da gelişmeleri aynı lakayıt tavır içerisinde izliyor. Dış politikada propaganda edilenin aksine Türkiye giderek yalnızlaşıyor ve coğrafyasında bloke edilir bir ülke hâline geliyor. Bugün Türkiye dış politikada komşusuna düşman, düşmanına komşu bir strateji izliyor. Bundan daha elim ve daha vahim olanı ise Türkiye'nin bölgedeki dış politikasının bir sarkaca dönüşmüş olmasıdır. Bu, ifrattan tefrite, aşktan nefrete gidip gelen bir sarkaçtır.

Bir yıl önce yüzde yüz dost ve kardeş ilan edilen ülkelerle Türkiye'nin ilişkileri bir yıl sonra katil, kalleş, düşman ilişkiler biçimine dönüşmüş durumdadır. Dış politikanın bu tanımsız ve tarifsiz gelgitlerini tarih ve yüce Meclisin huzurunda dile getirmek istiyorum. Türkiye'nin bir yıl içindeki politik değişikliklerini dikkatinize sunmak istiyorum.

Yıl 2010, Türkiye'nin Libya'yla 30 milyar dolar hacmine ulaşan müteahhitlik hizmetleri var. Libya lideri Kaddafi'nin elinden Sayın Başbakan ödül almak üzere Libya'ya gidiyor. Yıl 2011, Libya'nın bombalanmasına katkı sağlamak için Türkiye donanmasını bölgeye gönderiyor.

Yıl 2010, Suriye'yle ilişkilerde Orta Doğu ve İslam ülkelerine açılmakta tarihî olarak nitelendirilecek gelişmeler yaşanıyor. Türkiye ile Suriye arasında tarihin koyduğu soğuk duvarları kaldırmak için adım atılıyor. İki ülke arasında mayın tarlalarının yok edilmesi için karar alınıyor. Türkiye ile Suriye "İki millet, bir devlet" gibi hareket eder hâle geliyor. Yıl 2011, Suriye'den Türkiye'ye Scout füzeleri, Türkiye'den Suriye'ye ise Hawk füzelerinin çevrildiği yıl oluyor. 

Yıl 2010, Türkiye ile İran arasında sıcak ilişkiler yaşanıyor. 14 Nisan 2010 tarihinde Brezilya Başbakanı Lula ile Başbakan Erdoğan Washington'da buluşuyor, bir ay sonra nükleer takas anlaşması Tahran'da imzalanıyor. Yıl 2011, Türkiye önce Amerika, sonra NATO ile vardığı mutabakat sonucunda İran'a karşı Malatya Kürecik'e Amerika füze kalkanını yerleştirme kararı alıyor. Böylece, 2010'daki nükleer takas ilişkisi 2011'de İran ile nükleer tehdit ilişkisine dönüşüyor.

Yıl 2010, Irak'ta Maliki Hükûmeti ile Türkiye arasında ilişkiler mükemmel ötesi iyi. Yıl 2011, Türkiye komşusu Irak'taki hükûmetin mezhep çatışmalarını büyütmemesi için Amerika'ya Irak Başbakanı Maliki'yi daha fazla şımartmaması için çağrıda bulunuyor, Amerikalı yetkililer buna "Maliki'nin alternatifi yok." cevabını veriyor. Türkiye Irak Başbakanı Maliki ile Amerika üzerinden konuşuyor ve Irak Başbakanı Maliki Türkiye'nin Irak'ın iç işlerine müdahale ettiğini iddia ederek bundan Türkiye'nin zararlı çıkacağı türünden küstah tehditler içeren cevaplar veriyor. "Suriye, Türkiye'nin iç işidir." sözü de Türkiye'nin Başbakanına ait bir söz olarak kayıtlara geçiyor.

Şimdi bir düşünün, bir yıl içinde ne oldu da Türkiye bütün komşularla ilişkileri sıfırlayarak tersinden dönen bir hâle getirdi? Uluslararası ilişkiler koy-kaldır, dene-yanıl, yap-boz ilişkisi değildir, aksine uluslararası ilişkiler bir çıkar sorunu olduğu kadar aynı zamanda bir tutarlılık sorunudur da. Türkiye'deki iktidar bir yıl içinde neredeyse bütün dostlarını düşmana, düşmanlarını da dosta çevirmenin maharetini göstermiş bulunmaktadır.

İktidarı, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliğinin ekonomik krizden çıkışın şartı olarak gördüğü bölgeye müdahale planlarına alet olmamaya, komşularıyla bir an önce ilişkilerini onarmaya, mezhep ya da etnik çatışmaların tarafı olmamaya çağırıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yeniçeri.