GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 199 sıra sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 12'nci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu teklifin Anayasa'ya, İç Tüzük'e, Parlamento geleneklerine uymayan yöntemlerle yüce Meclisin Genel Kuruluna getirilmiş olmasını üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim. Bu teklif mutlak butlanla malul bir tekliftir, aslında görüşülmesi bu Meclis açısından hiç de hoş olmamıştır.

İktidar partisi grup başkan vekili arkadaşlarımın getirdiği teklifle hangi sorunu çözüyoruz? Bu teklifle getirilen eğitimdeki düzenlemelerle özgür insan mı yetiştireceğiz, sorgulayan insan mı yetiştireceğiz, demokrasiyi içselleştirmiş insan mı yetiştireceğiz? Bu teklif öğretmenlerimizin sorununu çözüyor mu, öğretmenlerimizin özlük sorunlarını çözüyor mu? Bu teklif öğretmenlerimizin örgütlenme sorunlarını çözüyor mu? Bu teklif hiçbir sorunu çözmüyor. Bu teklif neyi çözüyor? Bu teklif, dokuz yaşındaki çocuklarımızı kız-erkek çocuklar diye okullarda ayrı sınıflarda okutmayı getiriyor, ayrı okul alanlarında oynamalarını getiriyor.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hani nerede?

AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Göreceğiz, bunu yaşayacağız birlikte.

Bu teklif neyi getiriyor? Bu teklif 100 milyar liraya varan bir rant paylaşımını getiriyor, bunun dışında hiçbir şey getirmiyor.

Değerli arkadaşlar, Anayasa'dan bile önemli saydığımız eğitim yasalarının teklif olarak getirilmesinin yakışıksız olduğunu defalarca anlattık. Bu sorunun ülkemizin otuz, kırk yılında uygulanacağını ve bu otuz, kırk yıl içerisinde yetişecek çocuklarımızı, ülkemizin geleceğini düzenleyeceğini, ya çocuklarımızın geleceğini karartacağını ya ülkemizin yararına olacağını ya da ülkemize hiçbir yararı olmayacağını söyledik, inandıramadık, devam ettiniz. Mecliste uyguladığınız zorbalıkla ve baskıyla bu yasayı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Aynı zorbalığı alanlarda uyguluyorsunuz.

Şimdi 28 Şubatın arkasına sığınmışsınız, çıkıyorsunuz, diyorsunuz ki "Tankların gölgesinde yapılan, çıkarılan sekiz yıllık kesintisiz eğitimi biz halkın iradesiyle 4+4+4 olarak getiriyoruz." Siz "Tankların gölgesinde gelen teklif." dediğiniz teklife karşı direnen eğitimcileri, velileri bu teklifin daha demokratikleştirilmesi, daha çağdaşlaştırılması için taleplerini dile getirmek isteyenleri 200 metre ileride, Kızılay'da kan revan içinde, polis copuyla, gazla, bombayla, biber gazıyla boğuyorsunuz, 28 Şubatçılardan bir farkınız olmadığını gösteriyorsunuz. Hani ileri demokrasiydiniz? Orada bir faşizm vardı, sizin ileri demokrasinizin 28 Şubatın faşizminden bir farkı var mı?

Değerli arkadaşlar, siz alkışlarla zafer ilan ediyorsunuz, "Devrimi devirdik." diye alkışlıyorsunuz, bir zafer kazanmış gibi göstermeye çalışıyorsunuz kendinizi. Devrimi deviremeyeceksiniz. Biz, 12 Martların işkencelerinden geldik, 12 Eylüllerin işkencelerini çektik. Siz o zaman kuzu kuzu oturuyordunuz ya da daha çocuktu çoğunuz. O darbelere biz direndik, o darbelerin çıkardığı yasalara karşı biz direndik, o darbelere karşı demokrasi talebini meydanlarda biz dile getirdik, o darbelere karşı biz mücadele ettik. Şimdi, sizin polisinizin copu, bombası, biber gazı yıldıracak mı sanıyorsunuz, o alkışlarla başarıya ulaştığınızı mı sanıyorsunuz?

Cumhuriyetin temellerini kimseye kazıtmayacağız. Değerli arkadaşlar, bunu bilin, tarihe not olsun diye kaydediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Siz kazımayın yeter!

AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Cumhuriyetin kazanımlarını, Mustafa Kemal'in aydınlanma devriminin izlerini silemeyeceksiniz. O gün 12 Martta nasıl direndiysek, 12 Eylülde nasıl direndiysek 11 Mart darbenize böyle direneceğiz. İnanın, bu memlekette, bu ülkede demokrasiyi, bu ülkede çağdaş düşünceyi, bu ülkede Mustafa Kemal'in aydınlık dönemini, aydınlık devriminin kazanımlarını savunacak insanlar var.

Siz, halkı bir zaman kandırabilirsiniz ama hiçbir zaman bütün halkı kandırmak mümkün değildir. "Biz, yüzde 50 oyla iktidara geldik istediğimizi yaparız." diyorsunuz. Kenan Evren de "Yüzde 92,5'la iktidara geldim." diyordu, şimdi, kendi çıkardığı yasalarla yargılanıyor. Size Kenan Evren'in durumunu örnek olarak vermek isterim. Allah başınıza getirmesin.

AHMET YENİ (Samsun) - Hadi oradan ya!

AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Hepimizin kafasına, beynine ve kalbine demokrasi ihsan eylesin diye söylüyorum.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Toptaş.

Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında hiçbir sayın milletvekilinin cumhuriyetin kazanımlarıyla ilgili hiçbir probleminin olmadığı kanaatindeyim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)