| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 29.03.2012 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum ve değerli milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada yapmaya çalıştığımız kanun baştan aşağıya kusurlarla dolu bir şekilde gidiyor çünkü Komisyonda ilk 7 maddeden sonraki maddeler üzerinde asla görüşlerimizi bildiremedik ve konuşamadık. Bunun üzerine, beklerdik ki maddeler üzerinde görüşmenin mümkün olduğu şekilde gelsin ama yine bir oldubittiye getirmek için 27 maddelik kanunu temel kanun olarak getirdiniz ve 7'nci maddeden sonraki maddeler hem Komisyonda hem de burada teker teker konuşulamamış oldu.
O kadar sakıncalı bir şey var ki bir önerge veriliyor ama önergenin üzerinde, İç Tüzük gereği, sadece verenler konuşabiliyor. Bu yüzden, bugün öyle bir hata yaptınız, öyle bir eksiklik yaptınız ki bunu ifade etme, yüce Meclisi bu yanlıştan arındırma, uzak tutma şansımız bile olmadı. Bugün verdiğiniz önergede ve kabul edilen önergede "Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber'imizin hayatı seçmeli ders olarak okutulacaktır." ifadesi var. Ben Kur'an-ı Kerim'e inanıyorum, iman ediyorum.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Aferin!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Hazreti Muhammed benim de peygamberim, ben de Müslüman'ım ama bu bir kanun metni. Kanun metninde, bir devletin bütün vatandaşlarını kapsayacak olan bir kanun metninde, bir peygambere "Peygamber'imizin" derseniz o ülkede yaşayan diğer dinlere mensup olan tüm vatandaşlarınıza karşı çok büyük bir eksiklik ve kusur işlemiş olursunuz. Bu çok önemli bir hatadır ve çok yanlış bir iştir. Bugün yapılan iş, dini siyasete alet etmektir. Bunun hesabını öbür dünyada her biriniz teker teker verirsiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Ama öğrencilerin geleceğini Kamu İhale Kurumu Kanunu dışına çıkarıp 20 milyar dolarlık bir rantın peşine düşen sizler, bunun hesabını en kısa zamanda, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, yüce yargı önünde vereceksiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET YENİ (Samsun) - Hayal görüyorsun.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Sayın Nabi Avcı, tonton yanaklı, beyaz bıyıklı, ak saçlı, dışarıdan bakıldığında insana güven veren?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yalan, yalan.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - ?Komisyondaki üyelerimizin ifadeleriyle ortalama bir AKP'liden daha demokrat bir anlayışa sahip olan bir kişi. Biz de o Komisyona bu anlayışla gittik.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sahteymiş, maske varmış yüzünde.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Ve ilk 7 madde boyunca, hakkını teslim edelim, ufak tefek müdahaleleri oldu ama oradaki konuşma imkânlarını kısıtlamadı.
Cumartesi gecesi o Komisyondan biz ayrılırken o güne kadar her gün bir madde geçiyordu. Cuma gecesi çok yorgunduk, sayın grup başkan vekillerimiz Komisyonun sağlığını ve doktorların önerilerini düşünerek bir jest yaptılar, erken gitti. Sayın Başkan ertesi gün teşekkürle açtı. Cumartesi gecesi iki madde birden geçirdik ve dedi ki: "Bu çok önemli bir jest oldu. İnşallah yarın da çok daha güzel bir gün yaşayacağız birlikte." Biz o "yarın" dediğiniz gün bir gittik oraya ki o Komisyonda Sayın Komisyon Başkanı Nabi Avcı'nın eliyle, âdeta bir vahşet ve bir kara demokrasi günüydü o gün. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Nabi Avcı'ya şunu söylüyorum; burada bütün savunmasını şunun üzerine kurdu, televizyonlarda ve burada: "İlk yedi maddede doksan saat konuşuldu, ilk yedi maddede herkese söz verdim." Sayın Nabi Avcı, siz öğretmensiniz. Size şunu sorayım: 27 tane öğrenciniz olsa, bunların 7 tanesine çok iyi davransanız ve çok iyi yetiştirseniz, çok şefkatli olsanız, 20'sini dayaktan kırıp geçirseniz siz şefkatli öğretmen mi olacaksınız? (CHP sıralarından alkışlar)
Başbakanın kimselere emanet edemediği o 2 tane koyunu değil -bize "2 koyun bile güdemezler." diyor ya- sizi çok seviyor, çok güveniyor, size 27 tane koyun verse, siz o 27 koyunun 7'sini güzelce otlatsanız, semirse, büyüse bunlar, sonra da diğer 20 tanesini kaybetseniz, Sayın Başbakana "Ben ilk 7'sine çok iyi baktım." mı diyeceksiniz? (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Nabi Avcı, siz bir devlet memurluğu yapsanız, yirmi yedi yıl sürse bu görev. İlk yedi yılında çok namuslu, çok dürüst davransanız, kalan yirmi yıl hamuduyla götürseniz, siz namuslu bir bürokrat mı olacaksınız? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Sayın Nabi Avcı, Eskişehir Maarif Koleji mezunusunuz, ben de İzmir Maarif Koleji mezunuyum. Size öğretmeniniz Mehmet öğretmenden gelen mektubu okudum. Ben şu kadarını söyleyeyim: İnşallah, bana böyle bir mektup öğretmenlerimden gelmez ama eğer öyle bir mektup gelecek olsa, ne komisyon başkanlığı ne makam odası ne makam otosu ne milletvekilliği, bunların hepsi, öyle bir mektup alırsam bir öğretmenimden, bana da haram olsun! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Saygılar sunuyorum.
Ulaşmaması ihtimaline karşı bu mektubu size teslim ediyorum Sayın Nabi Avcı.