GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:30.03.2012

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Dün akşam bir fiilî saldırıya uğrayarak konuşmam yarım kalmıştı. Konuşmama devam ediyorum.

Değerli arkadaşlar, ben Alevi bir Müslüman ailenin çocuğuyum. Çocuğumu da Alevi bir çocuk olarak, insan olarak yetiştirmek istiyorum. Aslında, bu 4+4+4 politikasının en büyük özelliği, bir asimilasyon politikası olmasıdır. Amaç, Sünni İslam dışındaki bütün inançları asimile etmektir. Bunun başında da Alevilik gelmektedir. Şimdi size bir örnek vereceğim, bugün yaşanan bir örnek: Erzincan Üzümlü Avcılar köyünde, jandarmaya 200 metre mesafede olan bu köyde "Kâfir Aleviler, hepiniz yanacaksınız." diye kapılarının önüne yazılar yazılıyor.

Değerli arkadaşlar, bu yasa, birinci 4'te itaatkârlık, ikinci 4'te dindarlık, son 4'lükte de kindarlık üretmektedir. Bu nedenle bu yasa, toplumda yaşayan herkesi düşünen bir yasa değildir.

Değerli arkadaşlar, "dindar bir toplum" söylemiyle din tüccarlığı yapılırken aslında dindarlık sözde kalıyor, itaatkârlık pekiştirilmek isteniyor. Adalet istemeyen, özgürlük istemeyen, aş, iş istemeyen piyasa gençliği, abdestli kapitalizm yetiştiriliyor. Birbirine karşı kindar, hakkını hukukunu bilmeyen, toplumun son rötuşu, son dörtlükte yapılıyor değerli arkadaşlar. Şimdi, bakın, bu kindarlık öyle bir şey ki hem Mecliste oluyor hem bir gün Maraş'ta oluyor, bir gün Adıyaman'ın bir mahallesinde oluyor, bugün de Erzincan'ın bir köyünde oluyor arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, alçaklık bir seviye göstergesidir. Bazılarına "alçak" demek yüksek gelir çünkü onun daha altında bir mevki vardır, o da çukurdur. Yalakalıkta sınır tanımayanlar saldırganlıkta da sınır tanımıyor. Fikri olmayanlar şiddete başvuruyorlar. Bilmeliler ki bunu, bütün Millet Meclisi bilmeli ki bir zamanlar Musa da vardı Firavun da, Spartaküs de vardı Sezar da, Hazreti Ali de vardı Muaviye de, Hazreti Hüseyin de vardı Yezid de, Pir Sultan da vardı Hızır Paşa da vardı, Che Guevara da vardı Bolivya'da onu katleden CIA ajanları da vardı. Bugün füze kalkanı da var, ona karşı çıkanlar da var, onu destekleyenler de var. Ben Musa'nın yanındayım, ben Hazreti Hüseyin'in yanındayım, ben Hazreti Ali'nin yanındayım, ben Pir Sultan'ın yanındayım, ben Che'nin yanındayım, ben Deniz Gezmiş'in yanındayım. Birilerinin yerini de milletin takdirlerine bırakıyorum.

Değerli arkadaşlar, burası milletin kürsüsüdür. Ben de milletin vekiliyim, milletin sesiyim. Burada aslında saldırıya uğrayan milletin vekili değildir, millettir, milletin sesine saldırıda bulunulmuştur. Birileri saldırıda bulunduktan sonra bir yerlere kaçarak kurtulmaya çalışıyor ama bunun hesabını halk verecektir, millet verecektir diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, ben sözlerime bir şey söyleyerek son veriyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin Meclisidir, bu kürsüyü, bu Meclisi, milletvekillerini kimsenin aşağılamaya, kimsenin toplum nezdinde itibarını düşürmeye hakkı yoktur.

Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.