GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın en can alıcı noktalarından biri, 31/5/2007 tarihinde düzenlenen 5678 sayılı Anayasa değişikliğiyle ilgili, Cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıl olduğu ve bu en fazla iki kez seçilebileceği yönündeki hükmün bir yasayla ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemedir. Bu düzenleme açıkça Anayasa'ya aykırı olup bugüne kadar yüce Mecliste böyle bir düzenleme örneği görülmediği gibi, anayasa hukukunda da böyle bir uygulamaya onay veren görüş ve düşünceye ne evrensel hukuk uygulamalarında ne de doktrinde rastlamak mümkün değildir.

Anayasa değişiklikleri ve referandum yapılması dönemlerinde de Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürekli vurguladığımız gibi, bu konuda yapılan düzenleme, özellikle yoruma ve çoğunluğun istediği gibi yönetmesine uygun muğlak bir düzenleme olarak yapılmıştır. AKP içindeki koalisyonlar arası çekişmelerin sonucu Sayın Gül'ün yeniden aday olmasının önüne geçilmesine gerek görüldüğü için yoruma açık bu Anayasa düzenlemesi ile yukarıda belirttiğimiz gibi yasa yaparak Anayasa hükmünün değiştirilmesi yolu açılmıştır. Bu işten vazgeçin. Ya Sayın Gül'ü ikna edin, yeniden aday olmasın ya da Sayın Başbakanın "Kardeşim Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayımdır." diyerek Sayın Gül'ü nasıl Cumhurbaşkanı adayı yapmışsa Sayın Gül de "Ben aday değilim, bu dönem Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı adayımdır." desin ve bu işi bitirin. Kendi partinizin iç çekişmelerine yüce Meclisi araç etmeyin lütfen.

Bir başka can alıcı nokta, değerli milletvekilleri, AKP'nin getirdiği bu tasarı ile yüksek yargı üyelerinden memurlara, partilerin ilçe yöneticilerinden belediye meclisi üyelerine kadar, aday olanların, aday listeleri kesinleştiği tarihte görevlerinden ayrılmış sayılacakları hükmü getirilmiştir. Bu hüküm getirilirken Başbakanın, bakanların aday olmaları hâlinde görevlerinden ayrılmamaları hakka, hukuka uygun mudur? Yani "Bir ilçe başkanı, bir sıradan kamu görevlisi, memur, bir astsubay aday olduğu ve adaylığı kesinleştiği zaman artık görevinden ayrılacak çünkü elinde bulunan küçük kamu yetkisini Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi amacına kullanacak." diyeceksiniz, her türlü yetkiyi elinde tutan bakanı, Başbakanı bu hükümden ari tutacaksınız.

Biz bunun acı örneklerini geçmişte çok yaşadık. Genel seçimlerde de yerel seçimlerde de yaptığınız uygulamalar belli. Devletin bütün olanaklarını nasıl kullandığınızı, yarattığınız yandaş medya ve sahibinin sesi hâline getirdiğiniz televizyonları nasıl kullandığınızı gördük. Şimdi, bir de bu düzenlemeyle Cumhurbaşkanı adaylarına devlet yardımı vermeyeceksiniz, halkın, iş adamlarının ya da şahısların nakdî bağışlarıyla bu seçim kampanyasını yürüteceğini söyleyeceksiniz. Bunun da acı örneklerini gördük. Hangi iş adamına Sayın Başbakanın "Ya taraf olursunuz ya bertaraf olursunuz." dediğini hatırlayın. Yarın, seçim kampanyalarında Başbakanın dışında aday olan herhangi bir kişiye bir iş adamı nakdî yardım yaptığında, bunun da banka hesabına yatırıldığında o iş adamının başına neler geleceğini o iş adamı şimdiden düşünecektir. Hangi iş adamı Sayın Başbakanın dışında herhangi bir başka adaya nakdî yardımda, seçim kampanyasında yardımda bulunabilir? Değerli arkadaşlar, bunların çok acı örneklerini hep beraber gördük. Bunu kabul etmeyebilirsiniz ama  kendi kendinize kaldığınızda vicdanınızda bunları değerlendirdiğinizi ben biliyorum.

Taşeron işçileri "Kadroya alacağız." diye kandırdınız, emeklileri kandırdınız, Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan, elektriği olmayan insanlara buzdolabı dağıttınız, suyu olmayan yerlere çamaşır makinesi dağıttınız, sanayici ve iş adamlarına "Ya taraf ol ya bertaraf ol." dediniz, insanları vergi kontrolüyle korkuttunuz. Elinde Başbakanlık yetkisi olan, yürütme yetkisi olan bir şahıs Başbakanlık görevini yürütürken Cumhurbaşkanı adayı olduğunda bu halkın karşısına hangi tehditlerle çıkacağını biz biliyoruz. Bunları yerel seçimlerde yaşadık, genel seçimlerde yaşadık. Bu seçimlerin adil bir Cumhurbaşkanı çıkarmayacağını biz de biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Dolayısıyla lütfen vazgeçin bu tür ilişkilerden. Türkiye, demokratik, laik, hukuk devletine yakışır bir Cumhurbaşkanı seçsin kendisine ve buna destek olun.

Bu tür manipülasyonlarla seçilecek Cumhurbaşkanının da bu ülkede saygı görüp görmeyeceği konusunu yeniden değerlendirin diyorum.

İyi akşamlar.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Toptaş.