GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN'İN ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:31.03.2012

ATİLLA KART (Konya) - Değerli arkadaşlarım, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle şunu ifade edeyim: Deniz Feneri Derneği soruşturmasında, konuşmamda da ifade ettim, Sayın Genel Başkanımızla birlikte bizzat suç duyurusunu yapan milletvekillerinden birisiyim. Dolayısıyla, o soruşturma dosyasını bu sebeple de ayrıca takip ettiğimi ifade etmek istiyorum. Bu çerçevede?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Kart?

ATİLLA KART (Devamla) - Sayın Bakan, ifade edeyim.

Şimdi bakın, o çerçevede Oda TV davası, Telekom soruşturması, kömür yolsuzluğu davası? Hani dün burada İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu arkadaşımızın dile getirdiği 1 milyar dolarlık kömür üzerinden yapılan yolsuzluğa ilişkin dosya iki yıldır Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında kayıp. Bu dosyaları takip ediyoruz, gidiyoruz takip ediyoruz. Ordu Aybastı dosyasını, kamera eşliğinde verilen rüşveti, bunları takip ediyoruz, bunları açıklayın Sayın Arınç. Vicdanınıza sesleniyorum: Neden bir yıldır hâlen görevde tutuyorsunuz?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Hangi vicdan?

ATİLLA KART (Devamla) - Rüşvet, kamera, suçüstü, hâlen görevde. Neyi takip ediyoruz? Kayserileri takip ediyoruz, Deniz Fenerlerini takip ediyoruz. Orada elbette gidiyoruz haftada bir, on günde bir, on beş günde bir, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki ilgili savcıları takip ediyoruz, "Görevinizi yapın" diyoruz "Cumhuriyetin ve cumhurun savcısı olduğunuzu unutmayın" diyoruz. Onların yapması gereken görevi biz yapıyoruz. Türkiye bu hâle gelmiş durumda. Bunların açıklamasını yapın siz. Kömür yardımı yolsuzluğu dosyası iki yıldır neden sümen altı ediliyor, neden dava açılmıyor? Bunun açıklamasını yapın Sayın Bakan.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Deniz Feneri savcıları niçin görevden alınıyor?

ATİLLA KART (Devamla) - Orada Deniz Feneriyle ilgili bilgiler, orada soruşturmanın gizliliğini ihlal eden bir durum varsa, siz devletsiniz, buyurun gereğini yapın, buyurun gereğini yapın, devlet olarak gereğini yapın. Ama burada bunları yapmıyorsunuz.

Bakın, burada size Adalet Bakanlığına yönelik olarak hiçbir karalama yapmadım. Önerge ismi veriyorum, tarih veriyorum. Siz hem kendi adınıza cevap veriyorsunuz ayrıca da Maliye Bakanlığının 29/12/2009 tarihli yazısına ayrıca atıfta bulunarak yazışma yapıyorsunuz, yazışma yapmışsınız, orada sorumluluk üstleniyorsunuz, "Dernekle ilgili bilgi, belge ve rapor yoktur." diyorsunuz. Ne zaman diyorsunuz bunu? Bunu, Haziran 2010'da diyorsunuz. Oysa 2009 Martında otuz dört sayfalık rapor var. Bu, yalan beyanda bulunmak değil de nedir değerli arkadaşlar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ATİLLA KART (Devamla) - Sayın Arınç, yalan beyanda bulunmak değil de nedir bu?  (CHP sıralarından alkışlar)

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yalan değil, belki şakadır!

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Gerçekler karşısında ancak bu kadar pişkin olunur ya.

BAŞKAN -  Sayın Kart, teşekkür ediyorum.