| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önergeyle ilgili grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Bugün bu Meclis çatısı altında, 2007 yılında milletin referandum sonucunda yaptığı anayasa değişikliğiyle verdiği karar gereğince bir hususun tamamen hukuksuz ve millet iradesine aykırı bir şekilde ve millet iradesini gasbeden bir tarzda yasayla değiştirilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz.
AKP 2007'de mağduriyet rolleri ve "Yetkiyi halka veriyoruz." söylemiyle sahadaydı. Halka dendi ki: "Cumhurbaşkanı süresi beş yıl olacak, beş yılda bir seçilecek ve halk seçecek." Şimdi ise işinize gelmiyor. Neden işinize gelmiyor? Çok açık bir şekilde, çünkü partideki dengelere uymuyor. O giderse kim gelecek, kim onun yerine geçecek, nasıl olacak bu işler bilinmiyor. Yani biz bu, Anayasa konusunu ilgilendiren bir konunun yasayla Meclise gelmesinden şunu anlıyoruz: Partideki dengeler her şeyin üstünde, hukukun da üstünde, Anayasa'nın da üstünde, millet iradesinin de üzerinde. Bu konu o kadar açık ve net ki, bunu ancak anayasa değişikliğiyle yapabilirsiniz ama bunu yapmak zor çünkü anayasa değişikliğinde gereken sayı daha fazla. Yetmezse belki halka gideceksiniz ama halka gittiğinizde ne anlatacaksınız? Ne diyeceksiniz? "Biz sizi kandırdık." mı diyeceksiniz? "Biz size 2007'de yalan söyledik." mi diyeceksiniz? İşte bunu dememek için bugün bu yasayı Meclise getiriyorsunuz Anayasa'yı ve hukuku hiçe sayarak. Halkın bizzat kendisi tarafından referandum ile kabul edilen metnin değiştirilmesinin usulü bu olmamalı. Bu, çok açık bir şekilde Anayasa'ya da aykırı, millet iradesine de aykırı.
AKP'nin temsilcileri bugün diyorlar ki, burada yapılan konuşmalarda da bu söyleniyor: "11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yedi yıl için seçildi, daha erkene alınamaz. Eğer daha erkene alınırsa, bu, kazanılmış hakkın ihlali olur, müktesep hakkın ihlali olur." Böyle diyorlar. Ama gerçekten hepsi böyle mi düşünüyor? Acaba şartlar değiştiği zaman konuşmalarda da değişiklik oluyor mu?
Bakın, ben bir örnek vermek istiyorum. Geçen aralık ayı içerisinde AKP'nin bir genel başkan yardımcısı bir açıklama yaptı, gerekirse ismini de söylerim. Diyor ki açıklamasında: "2014 yılında yerel seçimler var. Aynı yıl Cumhurbaşkanlığı seçimi de olabilir. Biz bir tasarı üzerinde çalışıyoruz, yerel seçimlerle Cumhurbaşkanlığı seçimini birleştirebiliriz. Ama tabii bunun için ilk önce Meclisin de bir karar vermesi lazım."
Değerli milletvekilleri, yerel seçimler 2014 Mart ayında, Cumhurbaşkanlığı 2014 Ağustosunda. Bugün burada diyeceksiniz ki: "Cumhurbaşkanı yedi yıl için seçildi, erkene alınırsa kazanılmış hakkın ihlali olur, müktesep hakkın ihlali olur." Ama aynı anda bir genel başkan yardımcınız diyecek ki: "Biz Cumhurbaşkanının seçimini altı ay geriye alıp yerel seçimlerle birleştirebiliriz." E, altı ay geriye alındığı zaman kazanılmış hakkın ihlali olmuyor mu? Bunu söyleyen genel başkan yardımcınız. Herhâlde partinizi bağlar.
Biz bu tutarsızlığı dile getirmek istiyoruz. Burada yapılan tamamen Anayasa'ya aykırı ve millet iradesine aykırı bir uygulamadır. Biz burada hukukun ne hâle getirildiğini göstermek istiyoruz, Anayasa'nın nasıl ayaklar altına alındığını göstermek istiyoruz.
Ben bu Meclis kürsüsünden bir kez daha, Adalet ve Kalkınma Partisini milletin iradesine saygılı olmaya, 2007'de meydanlarda, sokaklarda, her türlü ortamda verdiği söze sadık kalmaya davet ediyor ve bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Köprülü.