| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı seçimi kanununun ikinci bölümü üzerine şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bendeniz 3 defa bu Parlamento çatısı altında cumhurbaşkanlığı seçimini başından sonuna kadar yaşamış ama 2 defa cumhurbaşkanı seçebilme imkânına kavuşmuş bir arkadaşınız olarak, hasbelkader Sayın Demirel'in görev süresinin uzatılması tarihinde konuşulan 5+5'lerden Sayın Sezer'in seçimine kadar, 367 garabetinden Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesine kadarki bütün süreçleri canlı olarak, bizatihi komisyonlarda ve Genel Kurulda yaşamış olan bir arkadaşınızım. O hikâyenin tamamını veya bir kısmını dahi bu süre içerisinde ifade etme imkânına sahip değilim. Yalnız şunu söylemem lazım: Bugün değiştirmiş olduğumuz Anayasa'nın uyum kanunu niteliğindeki teknik bir düzenlemeyi gündeme getirmiş bulunmaktayız Hükûmetimizin tasarısı olarak ve bu da hiçbir milletvekili arkadaşımızın itiraz edemeyeceği bir gereklilik.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Bunu kanunla düzeltemezsiniz.
YAHYA AKMAN (Devamla) - Tartışma konusu olan belki geçici maddeyle ilgili bir konu, onu da şöyle yorumlamak gerekiyor herhâlde: Yani mevcut Cumhurbaşkanımız kendi görev süresiyle ilgili bir tasarrufta bulunamayacağına göre, görevi sadece seçimlerin düzenli bir şekilde işlemesi, gerçekleşmesi olan Yüksek Seçim Kurulunun da bu konuda bir kararının beklenmesi doğru olmayacağına göre, olsa olsa bu çatı altında bu işin düzenlenmesi gerekir idi. Doğru bir şekilde, bir geçici madde ile bu konuyla ilgili de bir çözüm bulunmuş oldu.
Tabii, arkadaşlarımız çok farklı konulara değindiler. Belki bu vesileyle Cumhurbaşkanlığının bugün kullanmış olduğu yetkilerin, yani 1982 Anayasası çerçevesinde kullanmış olduğu yetkilerin parlamenter sistem için biraz fazla olduğunu ifade eden arkadaşlar oldu. Şahsen ben de bu kanaatte olan arkadaşlarınızdan birisiyim. Doğrusu, bana göre, Hocamızın da daha önce ilim adamı olarak yıllardır gündeme getirmiş olduğu gibi, Türkiye için başkanlık sisteminin doğru bir sistem olduğuna inanlardanım. Yani ya başkanlık sistemini kabul edeceğiz ya bugünkü mevcut Anayasa'yı elden geçirip cumhurbaşkanının gerçekten parlamenter sistemlerdeki cumhurbaşkanı gibi daha sembolik nitelikte bir makam olmasını temin ve tesis edeceğiz. Bana göre doğrusu budur.
Konuyla ilgili olarak da, malumunuz olduğu üzere, Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında bir Uzlaşma Komisyonu kurulmuş durumda. Benim de takdir ettiğim üzere, şu güne kadar hakikaten çok faydalı çalışmalar yapıyorlar, yani Türkiye'deki bütün katmanları şahıs bazında, örgütlü toplum bazında, yani bu konuyla ilgili söz söyleyebilecek herkese kapısı açık olan bir sistemle anayasa hazırlık çalışmaları devam ediyor. İnşallah, bu çalışmalar çerçevesinde cumhurbaşkanlığının görev ve yetkileriyle ilgili konu da tekrar ele alınır ve benim, yine ifade ediyorum, temennim olarak dediğim gibi, başkanlık sistemine geçilir, Parlamento da -diğer örneklerinde olduğu gibi, Amerika, Fransa veya Rusya'daki örneğinde olduğu gibi- sadece yasama faaliyetlerine bakan bir fonksiyonu icra eder.
Ben, bu vesileyle, inşallah 2014 senesinde halkımızın seçeceği yeni cumhurbaşkanının memleketimiz için, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akman.