| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın 15'inci maddesi için verilen önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nı konuşmamızın temel sebebi Anayasa'mızda 2007 yılında yapılan değişikliktir. Bu hususta 2007 değişikliğinin getirdiği tartışma konularına baktığımızda şunları görüyoruz: Birinci tartışma konusu, 2007 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle, parlamenter sistemlerde çokça rastlanmayan, halk tarafından seçilen, yetkileri yönüyle çok güçlü, yasama, yürütme ve yargı üzerinde yetki kullanabilen, siyaset ve bürokrasi üzerinde ciddi vesayet yetkisi olan, hukuki sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanı modeli ortaya çıkmıştır. Bu modeldeki temel sorun şudur: Halka ve hukuka karşı sorumluluğu olan Başbakan ile sorumsuz Cumhurbaşkanı arasında çıkabilecek sorunların ülkede tekrar bir rejim sorununa dönüşme ihtimalî vardır.
İkinci tartışma konusu: 2007 yılında yapılan anayasa değişikliğinde görev süresi yedi yıldan beş yıla indirilen Cumhurbaşkanının yani 11'inci Cumhurbaşkanının görev süresi kaç yıl olacaktır? Eski düzenlemeye mi tabi olacak yoksa yeni düzenleme şu anda görevi başında olan Cumhurbaşkanını etkileyecek mi? Bu hususta bilim adamları, siyasiler, hatta vatandaşlar ikiye ayrılmış durumdadır. 11'inci Cumhurbaşkanının görev süresini yedi yıl olarak görenler bunu kazanılmış bir hak olarak görmekte ve sadece bu ifadenin arkasına sığınmaktadırlar. Bu hususta Milliyetçi Hareket Partisinin görüşü çok açık ve çok nettir: Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır ve tekrar seçilebilir. Yedi yıllık süre kazanılmış hak değildir. Bu bir kamusal statüdür. Cumhurbaşkanının görev süresini halk beş yıl olarak belirlemiştir. Hatta Sayın Sami Selçuk'a göre Meclisin bu hususta tartışması, görüşmesi yetkisini aşması anlamına gelmektedir.
Üçüncü tartışma konusu: 11'inci Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili tartışmaları sonlandırmak için nasıl bir düzenleme yapılmalıdır? Yasal bir düzenleme mi yapılmalıdır yoksa Anayasa'da yapılacak bir değişiklikle veya ek bir maddeyle mi sorun çözülmelidir? Hükûmet, yasal düzenlemeyle sorunun çözümünün mümkün olabileceğini düşünerek bu tasarıyı Meclise getirmiştir. Ancak bu düzenlemeler, hukuk nosyonu olan milletvekillerinin çoğunu tatmin etmediği gibi birçok bilim adamının ve halkımızın da tepkisine neden olmuştur. Çünkü yapılan düzenleme, normlar hiyerarşisine ve işlemlerde paralellik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu Tasarısı üzerinde iki gündür Genel Kurulda çeşitli konuşmalar yapıldı, değerlendirmeler yapıldı. Daha önce bu tasarı Anayasa Komisyonunda ve alt komisyonlarda görüşüldü. Genel Kurulda Hükûmet tarafından getirilen bu tasarının hiçbir maddesine dokunulmadan aynen kabul edilecek. Muhalefet partilerinin temsilcileri, haklı olarak, tasarıdaki eksiklikleri ortaya koymaya çalışmaktadır. Muhalefet partilerinin dikkatleri çekmesi gereken, gündeme getirdikleri bu hususlar iktidar tarafından mutlaka önemsenmelidir. Meclisin açıldığı günden itibaren iktidar partisinin birçok hatibi, muhalefetin ne şekilde görev yapması gerektiği hususunda konuşmalar yapmıştır.
Değerli milletvekilleri, Mecliste toplumda karşılığı olmayan hususlar görüşülmektedir, uluslararası anlaşmalar görüşülmektedir ama vatandaşın problemi olan, memurun, işçinin, geçici işçilerin, müteahhit işçilerinin, emeklilerin, esnafın, çiftçinin sorunları burada tartışılmamaktadır. Elbette ki bunun gerekçeleri vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin önemsiz bir kurum olduğu, bu çatıda bu milletin sorunlarının çözülemeyeceğine dair bir kanaat ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu Türkiye?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdem.
ENVER ERDEM (Devamla) - Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)