| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yoruldunuz biliyorum ama size bazı şeyleri hatırlatma gereğini duyuyorum. Yorulunca yanlış yaptığınızı da biliyorum ama biraz ciddiyet gerekiyor bu tür önemli konularda.
Bakın, 11 cumhurbaşkanı var, 11 cumhurbaşkanından 6 tanesi asker kökenli, 5 tanesi sivil. Bunlardan en kısa süre görev yapan rahmetli Turgut Özal ama bunlardan biri var ki 12 Eylülde geldi, üstelik de ne kanun ne referandum, darbeyi yaptı, Meclisi kapattı. O dönem AKP yoktu ama AKP'nin geldisi vardı, Erbakan Hoca'dan Baykal'a, Baykal'dan o dönem rahmetli liderlerine kadar bütün parti liderlerini topladılar Zincirbozan'a getirdiler. İki sene de devlet başkanı oldu, "devlet başkanlığı" sıfatını aldı, cumhurbaşkanı değil.
O arada bir Millî Güvenlik Konseyi kuruldu, yasalar yaptı. Bir Siyasi Partiler Yasası yaptı, bugüne kadar Türkiye demokrasisi bundan çekiyor. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'u çıkardılar, Türkiye şu ana kadar ondan çekiyor. Yüzde 10 barajını koydular, hazine yardımına kısıtlama koydular, lider sultasını getirdiler, parti içi hukuku yok ettiler ve seçimlerde demokrasinin temeli olan özgür seçim, özgür aday olma, seçme-seçilme hakkını ayaklar altına aldılar.
Şimdi, onların yaptığı hatayı siz yapmak zorunda mısınız arkadaşlar? Ben onu soruyorum. Kafanız karışık, biliyorum. Yoruldunuz, biliyorum. Usul hatası, esas hatası, yani bir siyasi hata yapıyorsunuz. Biz diyoruz ki, bu siyasi hatayı yapmamak milletin iradesine saygı gereğidir. Bunu yaptığınız zaman yoruluyorsunuz; yorulunca şaşırıyorsunuz. Bakın, size bir şey okuyacağım, lütfen, bunu dikkatle dinleyin, ciddiyet açısından, iki şey, iki örnek vereceğim: "İcra edilen -dinleyin- harekât topyekûn bir konvansiyonel harpten farklılık arz etmektedir. Harekâta katılan uçak sayısı, tek uçaktan veya 10'u geçen uçaklardan oluşan paketlere kadar değişik sayıda ve nitelikte olabilmektedir. Aynı gün, hatta aynı saat için askerî ihtiyaçların gerektirdiği ölçüde defalarca sınır giriş ve çıkışını kapsamaktadır. Bu durum, net bir hava harekâtını anlamsızlaştırmaktadır. Aynı durum sınır ötesi harekâtın Türkiye'nin topyekûn terörle mücadelesinin bir parçası olarak icra edildiği düşünüldüğünde harekâtın maliyeti için de geçerlidir." Siz bundan bir şey anladınız mı arkadaşlar? Bundan anladınız mı bir şey Allah aşkına? Bunu koskoca Hükûmetin bir bakanı bir soru önergemize cevap olarak gönderiyor. Biz diyoruz ki, altı aylık askerî operasyonlarda, hava saldırılarında ne kadar harcama oldu, ne kadar şey yapıldı? Verilen cevap bu. Bu ciddiyetle bu ülke yönetilmez; bir. Bu şekilde yönetilmez. Bizim soru önergemiz çok basit. Başlıyoruz ağustos ayından günümüze kadar hava harekâtına katılanların maliyetini soruyoruz, verilen cevap bu. Bu cevabı tarih yazacak bir gün. Bu kadar gayriciddi bir yaklaşım olmaz.
İkincisi; şu resme iyi bakın, ne diyor: "AK PARTİ'li vekilin şaşkınlığı" Bakın, CHP'lilerle beraber el kaldırmış, farkında mısınız? Tabii, bu sıradan bir vekil değil, bir grup başkan vekili; emekli maaş olayında CHP'lilerle beraber "ret" oyu kaldırmış.
Bakın, on tane resmi var -bugün İnternet'e girin- Ayşe Nur Bahçekapılı'nın on tane resmi var. CHP'lilerle beraber "ret" oyu kullanmış, siz "evet" oyu kullandınız. İşte yorgunluk, bakın... Yorgunluk, ciddiyetsizlik böyle durumlara sokuyor. Arkadaşlar, yapmayın, etmeyin.
Şimdi, siyaseten hata yapma şansınız yok çünkü siyaseten milletin iradesini en çok öne çıkaran sizsiniz. Siz, mademki öyle, gelin, usulüne göre bir kanun çıkarın. 330 rakamını bulamadınız diye bu yollara, dolambaçlı yollara girmeye gerek yok. Referanduma gidelim, soralım halka: Beş yıl mı Cumhurbaşkanının süresi, yedi yıl mı? Ha bunun kestirmesi var. Ciddi bir iş yapalım, sonra da seçim kanunlarının reformunu yapalım diyorum. Seçim kanunlarını, Siyasi Partiler Yasası'nı, barajı, hazine yardımını hep beraber bu Meclisin yapma sorumluluğu vardır. Bu sorumluluktan kaçmanın bir gereği yok. Perakende çalışmaya, parça parça çalışmaya hele hele hiç gerek yok diyoruz. Bu konuda uyarmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaplan.