GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

ATİLLA KART (Konya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tasarının 24'üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iki günden bu yana, Cumhurbaşkanlığı tasarısını görüşüyoruz. Tasarıyı biraz sonra kanunlaştıracağınız anlaşılıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yönetiminde telafisi mümkün olmayacak bir tasarıyı biraz sonra sonlandıracaksınız. Tasarı kanunlaşırken anayasal ihlaller pahasına düzenlemeler yapıldığını hemen ifade etmek istiyoruz. Bu nitelikte bir düzenleme yapılırken uzlaşma ve diyalog içine girilmesi gerekirken dayatmacı bir anlayışla düzenleme yapılması, toplumsal barışa ve istikrara hizmet etmeyecektir. Maalesef, toplumsal bedeli ve sonuçları çok ağır olan bir düzenlemeyi yapıyorsunuz değerli milletvekilleri.

Bakın, geldiğimiz noktada, şu iki temel soruya cevap verilmesi gerekiyor. Bunu vicdanlarınıza bu aşamada yine havale etmek istiyorum. Niye? Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyeti ve halka saygı adına bu soruları bir kez daha vicdanınızda değerlendirmeniz gerekiyor. Anayasa hukukunun açık hükümlerine rağmen, neden anayasal düzenleme yoluna başvurmuyorsunuz? Neden bundan kaçıyorsunuz? Buna neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Anayasa'nın 77'nci maddesinin gereğini yaptığınız hâlde 101'inci maddenin gereğini neden yapmıyorsunuz? Bu durum başlı başına bir anayasal ihlal anlamına gelmez mi? Bakın, biraz evvel Komisyon Başkan Yardımcısı Anayasa metninden söz etti. 77'nci madde metnini lütfen bir kez daha okuyun Sayın Komisyon Başkan Yardımcısı. Bakın, 77'nci madde ne diyor? 77'nci maddenin madde metninde, değişiklik tarihi 31/5/2007, 5678 sayılı Yasa. 101'inci maddede de aynı kanundan, aynı tarihten söz ediyor.

Ne zaman referanduma gitti, hemen sorunuza cevap vereyim.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Parlamento kararı yok mu Sayın Kart, 77'nci maddeyle ilgili Parlamento kararı yok mu?

ATİLLA KART (Devamla) - Hemen sorunuza cevap vereyim, ne zaman gitti referanduma? Ekim ayında gitti, ekim ayında gitti. Ama ne oldu? Bakın, ekim ayında referanduma gitmesine rağmen, sizin ifadenizle, ekim ayında yürürlüğe girmesine rağmen ne yaptık? Onu 12 Haziran tarihinde uyguladık, dört yıl olarak uyguladık.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Uygulamadı, erken seçim kararı aldı.

ATİLLA KART (Devamla) - Hayır, hayır, dört yıl olarak uyguladık.

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Erken seçime gitti.

ATİLLA KART (Devamla) - Bakın, 3 Mart 2011 tarihli tutanakta AKP Grup Başkan Vekilleri Suat Kılıç ve Bekir Bozdağ'ın beyanları var. Lütfen, günü kurtarmak uğruna yalan beyanda bulunmaya tenezzül etmeyin. Tutanaktan söz ediyorum, bunun cevabını verin. Bunun cevabını vermek zorundasınız; halka saygınız varsa, bunun cevabını vermek zorundasınız. Ama maalesef, bu konularda da samimi olmadığınızı, dürüst olmadığınızı aradan geçen on yıl bize gösterdi, çok acı tecrübeleriyle gösterdi.

Biz burada Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin doğru olup olmadığını tartışmıyoruz. AKP sözcüleri, dönüp dönüp sözü buraya getiriyorlar. Bunu tartışmıyoruz. Ne diyoruz? "Halk birisini seçiyorsa, halka olan saygı adına, o seçilmiş olan kişinin halka hesap vermesi gerekir." diyoruz. Beş yıldır bunu söylüyoruz. "Bunun yasal, anayasal düzenlemelerini neden yapmıyorsunuz?" diyoruz. "Halka hesap vermekten kaçmak diktatörlük anlamına gelmez mi?" diyoruz. Bunun başka bir açıklaması var mı, bunun başka bir izahı var mı? Bunun hiçbir açıklaması yok.

Değerli milletvekilleri, bakın, getirilen bu düzenleme ile halka hesap vermeyen seçilmiş bir diktatör yaratıyoruz. Getirilen bu ucube sistemin -Anayasa Komisyon Başkanının ifadesiyle söylüyorum- demokrasiyi katletmesine iştirak etmeyiniz. Demokrasiyi ipotek altına alacak böyle bir düzenlemeye iştirak etmeyiniz. Sizi bir kez daha sorumluluğa davet ediyorum ve tarihî sorumluluğunuzla baş başa bırakıyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.