GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:03.04.2012

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli üyeler; bu yasanın en büyük handikaplarından biri de kamuda veya kamuya bağlı çalışan büyük bir çalışan kitlesinin dışarıda bırakılmasıdır.

Bakın, bunların bazılarını sayalım da duyulsun: Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinde çalışan kamu görevlileri; hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar; silahlı kuvvetler mensupları; Millî Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurlar ve kamu görevlileri; Millî İstihbarat Teşkilatı mensupları; emniyet hizmetleri sınıfı ve emniyet teşkilatında çalışan -diğer hizmet sınıfları da dâhil- personel ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan özel güvenlik personeli; ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri.

Evet, bütün bu sayılanlar, sendikalara üye olamayan ve sendika kuramayanların sadece bir bölümüdür. Bu durum, yani sendika üyesi olamayacak kamu görevlilerinin kapsamının bu derece geniş tutulması haklı bir durum değildir. Bu sayılan görevlerde çalışan vatandaşlarımız, sendika üyesi olsalar bile zaten grev hakkına sahip olamayacaklardır. Bu yasa, zaten hiçbir şekilde grev hakkı doğurmayacaktır. Hatta bu çıkarılmak istenen yasa kapsamında, sendika üyesi olacak olanlar, özlük haklarını, meslek hak ve çıkarlarını müzakere dâhi edemeyeceklerdir. Bu yasa tasarısı, hiçbir şekilde demokratik, siyasi, ekonomik hak ve çıkarlar üzerinde müzakere hakkı vermeyecektir. Bu yasa tasarısı ile sadece sınırlı biçimde sayılmış mali ve sosyal haklar toplu sözleşmelerin kapsamına girebilecektir.

Yasa tasarısı ile o kadar dar kapsamda haklar verilmiştir ki yukarıda belirtilen kamu çalışanlarının kapsam dışında bırakılması anlaşılır değildir. Sayılan kesimler hızla bu tasarının alanına dâhil edilmelidir.

Buradan uyarıyorum: Polisimizde ve güvenlik birimlerinde özlük haklarında çözülmeyen sorunlar, ücret ve diğer hakları ile ilgili sıkıntılar birikmiştir, sıkıntı çok büyüktür. Polisimiz ve güvenlik alanında çalışan diğer kamu görevlileri arasında huzursuzluk giderek yükselmekte ve çözümün geciktirilmesi Hükûmete bakışı hızla değiştirmektedir.

Çeşitli düzenlemeler yapılırken sıklıkla polisin unutulması ve kapsam dışı bırakılması büyük kırgınlıklar yaratmıştır camia içinde.

Bakınız, torba kanun ile "kariyer memurları" sınıfı oluşturuldu. Millî Savunma Bakanlığı ve emniyet kendi bünyelerinde uzman memur bulunmadığını bildirdi ve diğer kurumların yararlandığı ek ödemelerden ve iyileştirmelerden Millî Savunma ve emniyet personeli yararlanamadı.

Yine, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve emniyette nöbet, mesai ve ücretlendirmeler konusunda beklenen düzenlemeler yapılmamıştır.

Zor şartlardaki personel, durumlarının iyileştirilmesini beklemektedirler. Bu konu da ILO hükümleriyle çelişmektedir. TSK, emniyet bünyesindeki personelimiz, en azından yaptıkları görevi aksatmayacak oranda bu kanun kapsamı içerisine alınmalıydılar, sendika ve konfederasyonlar iş ve özlük işleri şartlarını müzakere edebilmeliydiler, nasıl olsa çalışanların grev ve baskı gücüne yasada hiçbir şekilde değinilmemektedir.

Tasarının en anlaşılmaz yönlerinden birisi de sendika veya konfederasyon yöneticilerinin siyaset yapmasının engellenmesidir. Mahallî ve genel seçim adaylıkları durumunda görevlerinden istifa etmeleri gerekecektir.

İşte, bir ileri demokrasi örneği daha: Sendika ve konfederasyon yöneticileri ile temsilcilerinin görevleri ve görev yerleri haklı gerekçe gösterilmeden değiştirilebilecektir yani bu görevlilerin Hükûmet iradesine direnmeleri sıfıra indirilmek istenmektedir. Varın siz düşünün, toplu görüşme müzakereleri nasıl yapılacak?

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Gümüş.