GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ANADOLU AJANSININ KURULUŞUNUN 92'NCİ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:04.04.2012

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan,  Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; Anadolu Ajansının 92'nci kuruluş yıl dönümü nedeniyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Anadolu Ajansı 6 Nisan 1920'de kurulmuş olan ve Türkiye'de haberleşme özgürlüğünü getiren, yansız haber yapan önemli kuruluşlarımızdan bir tanesiydi. Cumhuriyetimizle beraber yaşıt ve Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri oradaki çalışmaları, Meclisin çalışmalarını ve Türkiye'de yaşananları yansız ve tarafsız bir şekilde kamuoyuna ve halkımıza yansıtan bir kamu kurumu fakat doksan iki yıllık bu süre içerisinde, zaman zaman iktidarların arka bahçesi hâline dönüştürüldü ve siyasi partilerin, iktidarların borazanı hâline getirildi fakat son on yıl içerisinde, özellikle AKP'nin iktidar olduğu bu dönemde Anadolu Ajansının yansız ve tarafsız haber verme ve haber paylaşma özgürlüğünün her geçen gün daha da rafa kaldırıldığını ve yok edildiğini açık ve net bir şekilde görmekteyiz. Özellikle, 3 Ağustos 2011'de yeni Genel Müdürün göreve gelmesiyle birlikte Anadolu Ajansı âdeta AKP'nin bir arka bahçesinin de ötesinde tamamen AKP'nin sesi olmuş duruma getirildi arkadaşlar.

Şimdi, bunu kabul etmek mümkün değildir. Anadolu Ajansı, bu ülkenin insanlarının vergileriyle kurulmuş olan, tarafsız ve yansızlığını devam ettirmesi gereken bir kamu kurumu olması gerekirken maalesef, yapmış olduğu haberlerle tamamen iktidar partisinin sözcüsü ve temsilcisi hâline getirilmiştir.

Şimdi, orada, Türkiye Gazeteciler Sendikası örgütlü. Geçtiğimiz yıl 3 Ağustosta yeni Genel Müdürün gelmesinden itibaren özellikle sendikalı olan işçi arkadaşlarımıza karşı yoğun bir baskı uygulanmaktadır ve oradaki örgütlülüğe karşı açık ve net bir şekilde Genel Müdür saldırı yapmaktadır. Yeni işe alınan arkadaşları "Sendika üyesi olma." diye tehdit etmekte ve öyle işe almaktadır. Var olan sendikanın üyelerini de tehdit ederek sendikadan istifa etmeye, yeni kurulmakta olan, yeni kurulmuş olan Medya-İş Sendikasına üye yapmaya zorlamaktadır. Bu da açık ve net bir şekilde, burada 500-600 tane çalışan arkadaşımızın sendikalı örgütlülüğüne karşı yapılan bir darbedir arkadaşlar. Bu, Anayasa'nın 51'inci maddesine göre işçilerin ve çalışanların özgür ve bağımsız bir şekilde sendika seçme haklarına yapılan bir saldırı ve büyük bir hak kaybıdır.

Şimdi, burada şunu söylemek gerekiyor: Yeni Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcısı, Anadolu Ajansında çalışan işçi arkadaşlarımızı bizzat odaya çağırarak "Sendikadan istifa edeceksin veyahut da seni başka bir yere görevlendireceğim?" Bu gerek yurt içi olabiliyor gerek yurt dışı olabiliyor gerekse başka yerlere sürgüne gönderme şekliyle oluyor arkadaşlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu yanlıştır ve bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesi gerekiyor.

Son altı ay içerisinde Anadolu Ajansına arkadaşlar, tıpkı Millî Eğitim Bakanlığına yapıldığı gibi, yandaş medyadan transferler yapıldı. Yeni Şafak'tan, Yeni Akit'ten, Kanal 7'den, Cihan Haber Ajansından ve Zaman gazetesinden Anadolu Ajansına akıl almaz derecede transferler yapıldı. Bu transfer edilen yandaş gazetecilerin en önemli özelliği, ana muhalefet partisi liderine ağza alınmayacak en ağır hakaretleri yapan gazeteci ve yazarlar özel olarak seçildi ve bunlar Anadolu Ajansına transfer ediliyor arkadaşlar.

Şimdi, bunların hiçbirisi bir tesadüf değildir. Anadolu Ajansı, Başbakanın grup konuşmalarını -salı günü özellikle izliyoruz- altı yedi parçalı haber olarak geçiyor. Ana muhalefet partisinin ve diğer muhalefet partilerinin konuşmalarını iki parçalı vermekte veyahut da hiç vermemektedir arkadaşlar. Bu, Anadolu Ajansının bağımsızlığının ne kadar yitirildiğini ve terk edildiğini açık ve net bir şekilde gösteriyor.

Bizler milletvekilleri olarak yazılı basın açıklaması yapıyoruz. Basın açıklamalarımızın hiçbir tanesini Anadolu Ajansı haber yapıp ajanslara, diğer gazetelere ve yayın organlarına geçmemektedir. Sadece grup başkan vekillerinin yapmış olduğu basın açıklamalarını ve basın toplantılarını veriyor ama milletvekillerinin basın açıklamalarını Anadolu Ajansı vermemektedir arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, diğer kurumlar nasıl işgal edildi ise Anadolu Ajansı da açık ve net bir şekilde bir işgalle karşı karşıyadır. Burada hem çalışanlar tehdit edilmektedir hem de TGS'ye yapılan bir baskı ve tehdit söz konusudur. Orada bulunan sendika yöneticisi, şube başkanı, temsilci, iş yeri temsilcisi ve baştemsilcilerine açık ve net bir şekilde orada görevleri yaptırılmamaktadır. Genel Müdür ve genel müdür muavinleri burada çalışan sendika temsilcilerinin anayasal haklarının ve hukukunun korunması ve kollanması konusunda baskı ve tehditte bulunmaktadır ve bu tehditleri burada bir kez daha dile getiriyorum.

Anadolu Ajansının 92'nci yılını kutlarken tekrar eski bağımsız ve tarafsız haber verme özgürlüğünün yeni baştan tesis edilmesini istiyorum ve Hükûmeti bu konuda uyarıyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Çam.