| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 04.04.2012 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası yani 4688 sayılı Yasa DSP-MHP-ANAP Hükûmeti döneminde çıkarılan bir yasal düzenlemedir, arkadaşımızın da ifade ettiği gibi. Burada çok önemli değişiklikler yapılıyor, az önce konuşmamda kürsüden de ifade ettim. Bu yasa, kamu görevlileri sendikasının yapısını bir görüşme anlayışından sözleşme anlayışına çekiyor ve kürsüde de ifade ettiğim gibi, önemli düzenlemeler getiriyor, vaktimiz olmadığı için ayrıntılı bir şekilde giremiyorum. Kesinlikle, mevcut hâli ile yapılacak olan düzenlemeyi mukayese etmek mümkün değil.
Burada en çok üyeye sahip konfederasyonun esas alındığını ifade ettiğim için söylüyorum: Bu önemli bir kriterdir ve bunu günübirlik değerlendirmek doğru değildir. Yasa yürürlüğe girdikten sonra kimin en çok üyeye sahip olacağı, önümüzdeki dönemlerde nasıl olacağı, yıllarda nasıl olacağı konusu hepimiz için meçhul olan şeylerdir. Dolayısıyla bir kriter alacaksınız ve bu kriter en çok üyeye sahip olan konfederasyonla bu sözleşmeyi bağıtlamak ve itiraz hakkını da yine ona vermektir.
"Efendim, itiraz hakkını diğer konfederasyonlara verelim." O zaman anlaşmanın bir zemini kalmıyor. Bir taraftan imza atıyorsunuz, diğer taraftan bozuluyor. O zaman "Niye imzaladınız?" gibi bir durumla karşı karşıyasınız; yoksa günübirlik politik bir yaklaşım değil, yasa yapıyoruz, bunun ciddiyetinin farkındayız.
Şimdi, diğer konu belediyelerdeki sözleşmelilerle ilgili bir çalışma yapılması konusu, bize sosyal taraflardan da iletildi. Sayın Başbakanımızın seçim döneminde böyle bir vaadinin olduğu söylendi -gerçi ben o vaadin henüz bulamadım kaynağını- bu çerçevede Sayın Başbakana arz ettiğimizde Sayın Başbakanımız bir çalışma yapmamızı söylediler, fakat 2 kere Bakanlar Kuruluna yasalardan dolayı katılamadım ve bu konuyu kendilerine arz edemedim. Yaptığımız çalışmayı Bakanlar Kuruluna arz etme imkânım olmadığı için şu anda kesin bir cevap veremez durumdayım ama bu konuyu en kısa süre içerisinde kendilerine arz edeceğiz. 17.800 kişi; sizin ifade ettiğiniz gibi Sayın Başbakanımızın bunu söylediğini, eğer söylemişse bu sözün yerine getirileceğini ifade etmek istiyorum.
Taşeron işçileriyle ilgili düzenlemelerimizi şu anda yapıyoruz, taraflarla görüşmemiz devam ediyor ve buradaki emeğin sömürüsü, fazla mesai, izin sorunları ve kıdem tazminatıyla ilgili yaşadıkları sorunları içeren bir düzenlemeyi gerçekleştiriyoruz. Belki de kamuda daha farklı sözleşmeler yapma, kamudaki hizmet alımlarıyla ilgili, bu konular şu andaki gündemimizdeki konular.
Tabii ki değerli arkadaşlar, iş güvencesi çerçevesinde iş sağlığı güvenliğiyle ilgili yasal düzenleme, yaptığımız çalışma Bakanlar Kurulundan Türkiye Büyük Millet Meclisine geldi. Önümüzdeki haftalarda büyük ihtimalle komisyonlarda hep birlikte görüşeceğiz ve bu yasa müstakil bir yasa olduğu için önem arz ediyor. Türkiye'de sanayinin, endüstrinin bu derece geliştiği bir süreçte müstakil bir iş sağlığı güvenliği yasamızın olmaması bir eksikliktir, bunu ifade ediyoruz ve bunun bu dönem içerisinde yasalaşması için biz Bakanlık olarak gerekli hazırlıklarımızı Parlamentoya taşımış bulunuyoruz, burada da desteklenirse bunu yasalaştıracağız.
Suriye'deki gazetecilerle -Sayın Başbakanımız dün de ifade ettiler- Hükûmet nezdinde girişimlerimiz var.
Arkadaşlar, toplu sözleşmenin kapsamı "Kat sayı, göstergeler, aylık ve ücretler, zam ve tazminatlar, ek ödemeler, ikramiyeler, fazla mesai ücreti, harcırah, doğum, ölüm ve aile yardımları, yiyecek, giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal haklar." diye özetleyebileceğimiz bir kapsamı içermektedir.
Diğer bir konu: Hakem Heyetinin kararı kesindir, verdiği karar kesin olarak uygulanacaktır.
Arkadaşlar, toplu sözleşme adaleti bir süreç. Yani "Bu yasa yüzde 100 dosdoğru bir yasadır, bundan daha iyisi yoktur." diye bir iddia içinde değiliz ama 4688, toplu görüşmeden toplu sözleşmeye gelmiş ve -az önce de ifade ettiğim gibi- artık masada 2 milyon 500 bin kamu çalışanıyla 1 milyon 800 bin emeklisinin aylık artışları, ücretleri ve az önceki kapsamı çerçevesinde belirlemeler gerçekleşecek. Bunlar son derece önemli ilerlemelerdir ama bu konulardaki düzenlemeler önümüzdeki süreçte daha farklılıklar da arz edebilir. Bugün açısından çok yerinde, sağlıklı ve adaletli bir düzenleme yaptığımızı ifade edebilirim.
Eşit işe eşit ücret, yani daha doğrusu, eşit unvana eşit ücret düzenlemesini biz yürürlüğe koyduk, şu anda yürürlükte. Çok şükür, kamuda artık şefler arasında, daire başkanları arasında, uzmanlar arasında, genel müdür yardımcıları arasında ve benzerleri arasında ücret farklılığı söz konusu değildir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Var, var!
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Özel idarelerdeki işçilerle ilgili, bunlarda norm kadro çerçevesinde yer değişiklikleri oldu, bunların diğer kurumlara nakilleri oldu. Burada yapılan düzenlemenin norm kadro çerçevesinde olduğunu ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, özürlü, engelli personel seçme sınavı 29 Nisanda yapılacak. Bu sınav sonucuna göre 3.512 personelin ataması yapılacak.
Bir diğer konu: 4/C'li personel sayısı 27.122'dir. Bildiğiniz gibi, bunlar on bir ay çalışmaktadırlar. Yılda yirmi iki gün izinleri vardır, sendikalara üye olabilmektedirler. Bunun yanında, otuz gün hastalık izinleri var. 2010 yılında, on aylık çalışma süreleri on bir aya çıkarıldı. Yine 2010 yılında, yüzde 18,2 ile yüzde 21,3 düzeyinde, 4/C'lilerin ücretlerinde artış sağlandı. Yükseköğrenim mezunu olan 4/C'lilerle ilgili net ücret 1.085 TL, lise mezunları için 991 TL ve ilköğretim mezunları için 895 TL ücret aldıklarını burada ifade etmek istiyorum.
Yaşa takılanları çok konuştuk. Tekrar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Süre yetmediği için cevaplayamıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.